eriyip bitecek,ışığını söndürecek ve beni karanlıklarda mı bırakacaksın ? | Open Subtitles | هلا تركتِ الشمعة تذوب وألقيتِ نظرة عليّ في الظلام؟ |
Küpelerini düşür... Eğer gözlerin onunkilerle buluşursa, o zaman sen eriyip bitersin. | Open Subtitles | لأنه اذا التقت اعينكم باعينها بالتأكيد سوف تذوب |
Yüzüşümden önceki iki yıl içerisinde kuzey kutup bölgesindeki deniz buz örtüsünün yüzde 23'ü eriyip gitti. | TED | خلال العامين الماضين قبل سباحتي، ثلاث و عشرون بالمائة من الغطاء الجليدي للبحر بالقطب ذابت. |
Ancak heyecanı bir anda eriyip gitmişti tıpkı güneşte eriyen bir çikolata gibi. | Open Subtitles | ،ولكن سرعان ما ذاب حماسها كشوكولاتة في الشمس |
Daha deneyimli hale geldikçe fiziksel kontrol bilinci eriyip gider. | TED | وكلما زادة خبرة الشخص يذوب وعيه بالواقع |
Tanrım, sertliğini kaybettin diye eriyip bitecek değilsin ya. | Open Subtitles | يا إلهي .. لإنه فقد حاسته القويه لا يعني بأنه سيذوب |
İşte, tüm okyanuslarımız buharlaşıp yok oluyor ve ısı artmaya devam ettikçe, belli bir yerde bütün gezegen eriyip gidecek. İşte gidiyor. | TED | الآن هنا محيطاتنا بأكملها تتبخر من السطح، بينما ترتفع السخونة في مرحلة ما الكوكب سوف ينصهر بأكمله . هاهو يذهب. |
Elinizde bir kar taneciği hayal edin, ve ona bakın; inanılmaz derecede karmaşık ve güzel bir nesne. Ama ısıttığınız zaman eriyip su olacak, ve siz onun sadece H2O, yani sudan yapılmış oluduğunu görebileceksiniz. | TED | تخيل رقاقة ثلج في يدك، ونظرت إليها، وإنها معقدة إلى حد لا يصدق، كائن جميل. ولكن بتسخينها، ستذوب إلى بركة من الماء، وستكون قادراً على رؤية ذلك؛ في الواقع كان فقط مكوناً من H2O، ماء. |
Ah bu katı, kaskatı beden bir dağılsa eriyip gitse bir çiy tanesinde sabahın! | Open Subtitles | اوه ياليت هذا الجسد الشديد الصلب التجلد يذوب ويتحلل ويذوب الى ندى |
Ben kendi mide asidinden eriyip gitmenden endişe ediyorum. | Open Subtitles | اظن انك في خطر من ان تذوب في احماض معدتك |
Burası katmanın eriyip suya dönüştüğü yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان حيث تذوب فيه الصفائح و تخزن فيه المياه |
Düşündüm de; derileri eriyip kaybolan insanların arasında kalacağımızdan dolayı bu, modayı canlı tutmak için iyi bir yol olabilir. | Open Subtitles | تعرفين، فكرت انه عندما نجري عبر حشود الناس الذين تذوب جلودهم، هذة ستكون طريقة جميلة لإبقاء الأمور واضحة. |
Gövde, kollar ve hatta o parlak saçların uç kısımları bile arka planı oluşturan derin karanlığın gölgesinde eriyip gitmiş. | Open Subtitles | الذراعين والصدر وحتى مؤخرة الشعر المشع كلها ذابت بصورة تدريجية في ظل الخلفية الغامض والعميق |
Çok sıcak bir günde arabada eriyip birbirine yapışmışlar. | Open Subtitles | إنها ذابت معاً داخل السيارة في يوم حار جداً جداً |
Havaya. Cismani iken rüzgârda nefes gibi eriyip yittiler. | Open Subtitles | في الهواء، لقد ذابت اجسادهم .مثل الأنفاس في الريح |
Dün geceye kadar kızımın avatarının kaybolduğuna, yok olduğuna veya eriyip gittiğine ikna olmuştum. | Open Subtitles | أترى، حتى ليلة أمس كنت مقتنعاً أن أفاتار ابنتي قد ضاع أو ذاب أو تمدر |
Bana ilk kez gülümsediğinde kalbimin eriyip gidişini anaokulunda şarkı olarak alfabe yerine periyodik cetveli söylemek istediğinde öğretmenine yaşattığı stresi hatırladım. | Open Subtitles | وكيف ذاب قلبي عند ابتسامتها الأولى. الإزعاج الذي تسببت فيه لمعلمتها في الحضانة عندما أصرت على غناء الجدول الدوري |
İçten ölüm dalgası geldiğinde eriyip gitse daha mı iyi olurdu? | Open Subtitles | هل سيكون من الأفضل إذا ذاب من الداخل عندما تأتي موجة الموت؟ |
Buzdağı eriyip fareler gibi boğulmadan önce çok şey yapacağız. | Open Subtitles | قبل أن يذوب الثلج و نغرق كالفئران فسنؤدى الكثير من الاشياء |
Üzerinde yürüdüğü buz ise yakında eriyip yok olacak. | Open Subtitles | وجليد البحر الذي يرتحل فوقه سيذوب قريباً ويتلاشى |
Biliyor musun, bunu söylerken sanırım başım eriyip kaybolacak ama Kelso'nun fikri o kadar da kötü bir fikir değil. | Open Subtitles | رأسي سوف ينصهر عندما اقول هذا لكن فكرته ليست بهذا السوء. |
Eğer gözlerin onunkilerle buluşursa, o zaman sen eriyip bitersin. | Open Subtitles | لانكم لو قابلتموها بالتأكيد ستذوب .. |
Dışarıdan atmosfere yüksek hızla giriş yaptığı anda yüzey eriyip soyuluyor ve yeni yüzey ortaya çıkınca o da eriyip soyuluyor. | Open Subtitles | وعندما يندفع للغلاف الجوي بسرعة عالية، يذوب السطح ويتلاشى ويتكشف سطح جديد ويذوب ويتلاشى، |