"erkeğin" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الرجل
• الرجال
• الذكر
• للرجل
• لرجل
• شاب
• ذكر
• رجلِ
• الذكور
• رجلك
• للرجال
• رجلٍ
• الرجلِ
• رجُل
• الشبان

Neden kadın ve erkeğin benzer olduğunu düşünmek isterler bilemiyorum.
ولا أدري لماذا يفكرون فى أن الرجل و المرأة متماثلان

Farz edelim ki erkek kızın değil de kız erkeğin peşini bırakmıyor.
بدلاً من أن يلاحق الرجل الفتاة لنفترض أنها كانت هى من تلاحقه

Fakat bu asla olamaz, çünkü gerçek bir erkeğin istediği gerçek bir kadındır.
لكن هذا مستحيل الحدوث لأن الرجل الحقيقي هو ذاك الذي يرغب بامرأة حقيقية

Yüzlerce erkeğin ve kadının hayatlarından sorumlusunuz ve üssünüz saldırı altında.
أنت مسؤول عن حياة مئات من الرجال والنساء، وقاعدتك تتعرض لهجوم.

Viagra, değil mi? Neden? Çünkü çoğu erkeğin ihtiyacı var.
الفياقرا, أليس كذلك؟ لماذا؟ لأن الكثير من الرجال يحتاجون إليه.

Bu, erkeğin cinsel zevk kapasitesini azaltan travmatik bir prosedür.
إنه إجراء مؤلم والذي يجعل متعة الجنس عند الذكر تقلّ

Bir kadın, bir erkeğin ağırlığını nasıl kendi avantajına çevirir.
كيف يمكن للمرأة أن تستخدام الوزن المتفوق للرجل كميزة لها

Biranızı yudumlayıp, rezil hikâyeler anlatırken aklınızdan çıkarmayın güruh olarak yaptığınız bu iş, bir erkeğin düştüğü en aşağılık durum.
تحمل في ضميرك، مثل ما تجرعت جعتك ونشرت شائعاتك القذرة أن جزاء العنف من الجماعة لا يكفي بأن يثني الرجل

Frank, normal bir erkeğin günün iki saatini ereksiyon halinde geçirebildiğini söyler.
يقول فرانك الرجل المتوسط يحمل حول ساعتان على صعبتان خارج كلّ يوم.

İstediğiniz kadına "bir erkeğin sahip olabileceği en çekici özellik nedir," diye sorun.
اسأل إي إمرأة ما هو الشي الوحيد والأكثر جاذبية من الرجل بالنسبة لك

Bir erkeğin bir başka kadın için karısını terk etmesini doğal karşılarız.
ما أخذناه كحقيقه بأن الرجل كان سيترك زوجته من أجل المرأه الأخرى

Çünkü, bir erkeğin atlama havuzunda görmek isteyeceği en son şey, kankasının takımlarının saatte altmış kilometre hızla üzerine gelmesidir.
لأن آخر شيء يريد أن يشاهده الرجل وهو في المسبح.. هو مؤخرة صديقه منطلقة نحوه بسرعة 40 ميلاً في الساعة

Bir erkeğin kadın dırdırının içinde sıkıştığı zaman hissettiği şey.
إنه ما يشعر به الرجل بعد أن يقع بفكي الرحى.

Bir erkeğin, her ay yaşadığımız şeyleri anlamasına imkân yok.
الرجل ليس لديه أي فكرة عما نعانيه في كل شهر

Etrafta bir sürü erkeğin olduğu bir yerde yaşamak hoş olmaz mıydı?
لا يكون لطيفا للعيش حيث أن هناك الكثير من الرجال الآخرين حول؟

Bunu sadece çalışırken takarım. O kadar erkeğin arasında korunmama yardım ediyor.
اٍننى أرتديه فقط حين أعمل اٍنه يعطى حماية قليلة مع كل الرجال

Pratik insanları mükemmelleştirir. Sence de çoğu erkeğin biraz pratiğe ihtiyacı yok mu?
الممارسة تجعلك ممتاز ، معظم الرجال يحتاجون للممارسة قليلاً ، أليس كذلك ؟

Dişi tek bir yumurta yapar ve erkeğin ayaklarına doğru yuvarlar.
الأنثى تضع البيضها في أحضان الذكر الذكر يحضن البيض لمدة طويله

Onunla, bir erkeğin karısına yapması gereken şeyi yapma arzusu olmuyor.
معها ليس لدي أي شهية للقيام بما ينبغي للرجل العمل بزوجته

Coleman, bir erkeğin yaptığı her hatanın genelde cinsel bir nedeni vardır.
كولمان. . عادة كل خطأ يحدث لرجل يأتى من سرعة التفاعل الجنسى

Klişe olan şey bir erkeğin bir kızı etkilemek için okulu sevmesidir.
المُبتذل هو ان يحاول شاب نيل إعجاب فتاه عولاً على شيء مدرسيّ.

Anlayacağınız üzere yaşlı erkeğin inanılmaz bir gücü var, çünkü alfayı o alfa yaptı.
ولك أن تتخيل هذا العجوز يتمتع بسطوة هائلة، لأنه من جعل ذكر الالفا بهذه المكانة.

Dinle, tatlım. erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında büyük fark var.
أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم

Bana ülkenin bu kısmında şık görünümlü bir erkeğin hep hoş karşılandığı söylendi.
قيل لي أن الذكور المؤهلين هم علاج نادر في هذا الجزء من البلاد

bu adam sizin Fakat bir erkeğin bulunduğu bir erkeğe kavuştuğunda bir şekilde çok endişeli değildir.
أيها الضابط، رجلك هذا يصبح مهووس بالمسدس أمام فتى أعزل لكن بشكل ما لا يكون متلهفاً أمام رجل حاملاً لمسدس

New York'ta şu anda 150'den fazla erkeğin ve 6 kadının anıtı var ve hâlen köle sahiplerini kamusal alanda kabul ediyor.
لذا مدينة نيويورك الآن بها أكثر من 150 تمثال للرجال وستة للنساء وحالياً يعترف بهم أصحاب الرقيق في الأماكن العامة.

Hiç bir erkeğin penisini ağzına aldın mı? Seninle konuşuyorum.
هل مصيتي قضيب رجلٍ من قبل ؟ أنا أتحدث إليك, هل مصيتي قضيب رجلٍ من قبل ؟

Bir erkeğin gücü zevkleriyle ölçülebilir.
قوّة الرجلِ يُمْكِنُ أَنْ تُقاسَ بشهياتِه.

Bugüne her ofisteki, her erkeğin tacizci bir domuz olduğu düşünülüyor.
أما اليوم. يُعتَقَد أنَ كُل رجُل في كُل مَكتَب هوَ مُتَحرِّش جِنسي

Her erkeğin lezbiyen fetişi olduğunu sanıyordum.
أعتقدت ان جميع الشبان يريدون رؤية الأشياء الغريبة