Fakat muhbir ordusuna sahip olduğu için, Escobar bir şekilde kaçıyordu. | Open Subtitles | لكن مع جيش من المخبرين إسكوبار بطريقة وأخرى دائماً يلوذ بالفرار |
Escobar "Amerika'da bir hücre yerine Kolombiya'da bir mezarı tercih ederim" demişti. | Open Subtitles | إسكوبار قال : أفضّل حفرة في كولومبيا عن زنزانه في الولايات المتحدة |
Gaviria, Escobar'ı yakalamak için kapı kapı gezmeyi göze almıştı. | Open Subtitles | كان غافيريا على استعداد لطرق كل الأبواب للقبض على إسكوبار |
Escobar tüm zamanların en kanlı narkotik teröristi ilan edildi. | Open Subtitles | اعتبر إسكوبار أكثر تجار المخدرات إرهابا و دموية على الإطلاق |
- Bırak kız gitsin Escobar! yemin ederim kızı öldürürüm! | Open Subtitles | ـ اترك البنت تذهب ، اسكوبار ـ اقسم بالله سأقتلها |
Size daha kaç kere söylemem lazım, Escobar'ın nasıl kaçtığını bilmiyorum. | Open Subtitles | كم مرة يجب أن أخبرك بأنني لا أعرف كيف هرب إسكوبار |
Hayır. Bu ülkeye en büyük hizmeti Escobar'ı yakalayarak vereceğiz. | Open Subtitles | كلا ، أعظم خدمة نقدمها للأمة هي القبض على إسكوبار |
Bu iş, Bay De Greiff... Pablo Escobar'ın teslim olmasıyla bitmeyecek. | Open Subtitles | هذا الأمر يا سيد دي غريف لن ينتهي باستسلام بابلو إسكوبار |
Kolombiya halkı, size yeni başkanınız Pablo Escobar'ı takdim ediyoruz. | Open Subtitles | يا أهل كولومبيا نقدم لكم رئيسنا الجديد ، بابلو إسكوبار |
Sadece, boğazına kadar borca batmış, otuz yaşında iki çocuklu... eski kocası Pablo Escobar'la aynı kefede olan bir kadını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أستمر بتصور الديون .. أمبعمر30سنةو . زوجان سابقان يشبهون بابلو إسكوبار |
Bunlar Escobar ve dostlarının elindeki bölgelerin uydu resimleri. | Open Subtitles | هذه صورة جوية للحي الذي يسيطر عليه إسكوبار ورفاقه |
Bir kez daha, Escobar dünyayı kendi isteğine uydurmak için şiddet kullanmıştı. | Open Subtitles | مرة أخرى , إسكوبار كان يستخدم العنف لثني العالم لإرادته |
Zamanı geldiğinde Escobar'ı indirecektim kuralları yıkma anlamına bile gelse, kesinlikle yapacaktım. | Open Subtitles | الذي بإمكاني فيه توجيه ضربة ضد إسكوبار حتّى لوْ كان ذلك يعني كسر القوانين كنتُ سأفعل |
Escobar'ın gelip kendisini alacaklarını anladığı için beni "kodesten bedava çıkış kartı" olarak kullanıyordu. | Open Subtitles | حسبتُ أنْ ذلك كان إسكوبار علم أنهم قادمون للنيل منه وبطاقة خروجه حياً من السجن كانت خطفي : أنا |
Escobar, Katedral'den kaçalı bir saat olmadan Kolombiya'nın her yerinde, savaşın yeniden başlayacağı dedikodusu yayıldı. | Open Subtitles | أقل من ساعة بعد هروب إسكوبار من سجن الكاتدرائية الكلمة انتشرت في جميع أنحاء كولومبيا أنْ الحرب سوف تدق طبولها مجدداً |
Escobar'ın hapse girmesinin tek iyi yanıysa Bogotá'nın sonunda huzurlu bir yer olmasıydı. | Open Subtitles | إنْ كانت هناك حسنة وحيدة من سجن إسكوبار هي أنْ السلام حلّ أخيراً على بوغوتا |
En azından Escobar hapiste, içeri girmesine yardım ettiğini bilerek gidiyorsun. | Open Subtitles | على الأقل إسكوبار في الحبس يمكنك الرحيل مع العلم أنكَ ساعدت في وضعه هناك |
İnsanların Pablo Escobar'ın fare gibi saklandığını düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يعرف الناس أن بابلو إسكوبار لا يختبئ كالفئران |
Aynen, bir yıl sonra 1994 Dünya Kupası'nda yanlışlıkla kendi kalesine gol atan Kolombiyalı futbolcu Andres Escobar'ı öldürerek ünlenecek Gallon çetesinin bilmediği gibi. | Open Subtitles | وكذلك عصابة غايون الذين أصبحوا معروفين بعد عام عندما قتلو لاعب كرة القدم الكولومبي أندرياس إسكوبار |
Escobar'a sadık olmanın bedelinin kafana kurşun yemek olduğunu herkes bilmeli. | Open Subtitles | يجب أن يكون واضحاً أن من يتعاون مع إسكوبار سيتلقى رصاصة في رأسه |
Miguel Escobar'ın ilk duruşmasından Dönüşünü beklediğimiz yerdeyiz | Open Subtitles | نحن ننتظر ميجيل اسكوبار للعودة من استدعائه من قبل المحكمة |