Sanırım eski hayatına dönmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأن الوقت حان لتعودي لحياتك القديمة |
Sonrasında eski hayatına geri döneceksin. Evet, ama eğer bu işe yaramazsa geri dönebileceğim eski bir hayatım olmayacak. | Open Subtitles | بأن حياتك ستكون مختلفة لبعض الأشهر ثم ستعود لحياتك القديمة نعم، لكن ربما لن تكون هناك حياة قديمة لأعود إليها |
eski hayatına geri dönüp dönemeyeceğini anlamaya çalışıyorsan sorun değil. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في معرفة ما اذا كان يمكنك أستعادة حياتك السابقة مرة أخرى هذا شيء طيب |
Chuck, senin yürüteceğin bu görevi tamamlayamazsan eski hayatına döneceksin. | Open Subtitles | تشاك، إن فشلت في إكمال المهمة و التي ستتعدها لوحدك ستعود إلى حياتك القديمة |
Fakat eğer ilgilenmezsen, sadece seni eski hayatına ...geri götürebiliriz. | Open Subtitles | إنلمتكونيمهتمة, يمكننا فقط اعادتكِ إلى حياتكِ القديمة |
Şimdikine sahte demeden eski hayatına gerçek diyemez miyiz? | Open Subtitles | ألا نستطيع القول بأن حياتها السابقة كانت حقيقية بدون أن نجعل من حياتها الحالية خدعة؟ |
Ameliyattan korkuyor çünkü eski hayatına geri dönmek istemiyor. | Open Subtitles | إنها خائفة من الجراحة لأنها لا تريد العودة إلى حياتها القديمة |
O zaman TGS'e ve eski hayatına geri dönebilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك الرجوع لحياتك القديمة, و... البرنامج. |
Hep istediğin gibi eski hayatına dönebileceğin bir adım. | Open Subtitles | ... بتلك الطّريقة يمكنك العودة لحياتك القديمة كما تحبّها فحسب |
eski hayatına geri dönemeyeceksin. | Open Subtitles | لن يكون بامكانك العودة لحياتك القديمة |
- Barın arkasına geç ve eski hayatına geri dön. | Open Subtitles | فقط أذهب خلف البار وعد لحياتك القديمة |
eski hayatına dönmek gibi bir umudun varsa | Open Subtitles | إن كان هناك أمل لعودتك إلى حياتك السابقة |
Mavi şekeri alırsan eski hayatına geri döneceksin. | Open Subtitles | امسك الزرقاء وعد الى حياتك السابقة |
Mavi şekeri alırsan eski hayatına geri döneceksin. | Open Subtitles | امسك الزرقاء وعد الى حياتك السابقة |
Hem yeni bir hayat kurup hem de eski hayatına devam edemezsin. | Open Subtitles | أو تكوني كوين بركينز وتكملي حياتك. لا يمكنك أن تحصلي على حياة جديدة وتحافظي على حياتك القديمة. |
Bu eski hayatına uygun olabilir. | Open Subtitles | ربما هذا كان يناسب حياتك القديمة. |
eski hayatına geri dönemezsin. | Open Subtitles | وهذا معناه أنكِ لن تعودي إلى حياتكِ القديمة بعد الآن |
eski hayatına geri dönebilmeyi ne kadar istersen iste, dönemezsin. | Open Subtitles | مهما كانت رغبتكِ في العودة إلى حياتكِ القديمة... لن تستطيعي |
O'Grady'ler gittiğine göre eski hayatına dönebilirsin. | Open Subtitles | مع موت " أوجريدى " تستطيعين العوده الى حياتكِ القديمة |
...eski hayatına dair bir şeyler hatırlayabilir. | Open Subtitles | فربما قد تتذكر شيئا من حياتها السابقة |
Tek istediği eski hayatına geri dönmek. | Open Subtitles | كا ما تريده هو إستعادة حياتها السابقة |
- Caroline eski hayatına dair ne varsa sildi. | Open Subtitles | (كارولين) تخلّصت من كلّ شيء يخصّ حياتها السابقة. |
Arabaya atlayıp eski hayatına dönmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | و قالت انها تتمنى لو استطاعت ركوب سيارتها و تقود عائدة الى حياتها القديمة |
Flitcraft eski hayatına asla geri dönmek istemedi. | Open Subtitles | اختفى وهجر حياته القديمة من أجل أخرى جديدة |