"Hayatının geri kalanını olumlu etkileyecek bir şey yapıyorsun. | Open Subtitles | انتِ تفعلى شىء سيكون له تأثير إيجابى لبقية حياتكِ |
New York vali seçimlerini ciddi şekilde etkileyecek bir ses kaydı elimize ulaştı. | Open Subtitles | لقد تلقينا تسجيل مذهل، والذي بالتأكيد له تأثير كبيراً علي إنتخابات مدينة (نيويورك). |
Bay Sprague, Washington'da nüfuza ihtiyacınız olmadığını sanabilirsiniz ama beni dinlerseniz, meclisteki oylamayı doğrudan etkileyecek bir vekile ihtiyacınız olduğunu... | Open Subtitles | سيد(سبراغ)،ربما لا تعتقد بأنك تحتاج لتأثير في(واشنطن) لكني أخبرك بأنه للدخول مباشرة إلى أعضاء(الكونغرس) سيكون له تأثير على كيفية تصويتهم على الأكثر... |
Bizi, kendini ve müşterisini etkileyecek bir karar vermek üzereydi ben de ona doğru yolu gösterdim. | Open Subtitles | لقد كان على وشك اتخاذ قرار قد يؤثر على علاقته بعميله ولقد قمت بتوضيح ذلك الأمر له |
Bizi, kendini ve müşterisini etkileyecek bir karar vermek üzereydi ben de ona doğru yolu gösterdim. | Open Subtitles | حسنٌ ؟ لقد كان على وشك اتخاذ قرار قد يؤثر على علاقته بعميله ولقد قمت بتوضيح ذلك الأمر له |
Decima'nın planlarını etkileyecek bir değişikli yaptınız mı? | Open Subtitles | هل اتّخذت أيّ إجراء قد يؤثر على خطّة (ديسما)؟ |
Çok önemli bir duyurum var, bu oluşumun geleceğini derinden etkileyecek bir haber. | Open Subtitles | لدي إعلان مهم، إعلان سيؤثّر على مستقبل هذه الوزارة بشكل كبير. |
Bu hayatımızın kalanını etkileyecek bir karar. | Open Subtitles | -هذا قرار سيؤثّر على بقيّة أعمارنا |