ويكيبيديا

    "etmeden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • دون
        
    • بدون أن
        
    • بدون ان
        
    • قبلما
        
    • دونما
        
    • إلا أن
        
    • قبل أن
        
    • ندمر
        
    • ودون
        
    • عنيفين حتى لا
        
    • بدون حتى
        
    Basit ve kafanıza geçirebileceğiniz bir cihazla gerçek anlamda insan beyninin içini görebiliyor ve tek kelime etmeden zihinsel haritasını çıkarabiliyoruz. TED عن طريق ارتداء جهاز بسيط، يمكننا رؤية ما بداخل الدماغ البشري، وتعلم جوانب من المشهد العقلي لدينا دون أن ننطق بكلمة.
    Sadece işini yapıyor, şikayet etmeden, yalnız ve sessiz bir biçimde. Open Subtitles هو فقط يستمر في شغله دون ان يشتكي ويبقى وحده صامتا
    - Bu beyler tüm sürüyü kontrol etmeden satın alacaklarını söylediler. Open Subtitles حسنا، لقد عرض هذان السيدان لآخذ القطيع كله، دون النظر عليه
    Seni davet etmeden, hiçbir şey yapamıyor, hiçbir yere gidemiyoruz. Open Subtitles لا تستطيع الذهاب بدون أن تبدي رغبتها لكي تجلبك معها
    Neyse, adam tam kafayı yemek üzereydi ki tek kelime etmeden 19'luk muazzam bir İngiliz gençle birlikte oradan ayrıldım. Open Subtitles عمومًا، حين أصبح الرجل مجنون تمامًا من أجلي, غادرت دون مقدمات رفقة شاب رائع إنكليزي في التاسعة عشر من عمره.
    -Oğul ve kızlarını feda etmeden yapamıyoruz. -Neden gelenek yüzünden mi? Open Subtitles دون التضحية بأبنائهن وبناتهن والآن نقرر بأننا لن نفعل ذلك ولماذا؟
    Eğer ölümcül bir günah işlersen ve tövbe etmeden ölürsen, cehenneme gidersin. Open Subtitles إن ارتكب المرء إثماً و مات دون أن يتوب يكون مصيره النار
    Bunca şey gözlerimin önünde ben fark etmeden, nasıl olmuş? Open Subtitles كيف يظهر ذلك الكابوس أمام عيني دون أن أعلم ذلك؟
    Efendim, bir saldırı konusunda ciddi bilgilerimiz olduğu gerçeğini belli etmeden, bunu yapamayız. Open Subtitles سيدي، لا يمكننا عمل هذا دون أن نتجاهل أن لدينا معلومة مسبقة بالهجوم
    Bu engin vahşi doğanın sakinleri insanla hiç temas etmeden yaşayıp, ölebilir. Open Subtitles قاطنو هذه البريّةِ العظيمةِ قَدْ يَعِيشُون ويَمُوتُون دون أن يتصلوا بالبشر مطلقاً.
    Yasaları herhangi bir şekilde ihlal edecek olursan, hiç tereddüt etmeden ne gerekiyorsa toplar, seni yargı önüne çıkarırım. Open Subtitles إذا كنت تنتهك القانون بأي شكل من الأشكال، وسوف، دون تردد، جمع كل الأدلة أحتاج لمقاضاة لكم لهذا الجرم
    Bugün doğan çocuklar, insanlığın ilk büyük testinde bir gezegeni yok etmeden, üstünde yaşabilecek kadar akıllı olduğumuzu görecekler. Open Subtitles أطفال اليوم ينتظرون منا نتيجة أكبر اختبار للبشرية هل بإمكاننا أن نكون أذكياء كفاية للعيش على كوكب دون تدميره؟
    Peki varsayalım fark etmeden birinin mail hesabına girebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك، نظريّاً، الدخول إلى البريد الالكتروني لأحدهم دون معرفته؟
    Ev hayatım eski kocam yeni kocamı rahatsız etmeden de yeterince gergin. Open Subtitles حياتي الأصلية مرهقة كفايةَ من دون زوج قديم يأتي ويضايق زوجاَ جديداَ
    Ne düşünüyordun, beni haberdar etmeden benden gizli tutmayı mı? Open Subtitles ما الذي اعتقدتَه، أنّكَ ستستمر بإدارة هذا الشيء دون علمي؟
    Hayır öyle değil. Bir anda ortadan kayboldu. Hiçbir şey söylemeden, telefon etmeden. Open Subtitles ليس الأمر كذلك، لقد اختفت فجأة من دون تنبيه ولا اتصال، لا شيء
    Bir şey yemeden ve tek kelime etmeden gidersen, ne düşünmeliyim? Open Subtitles ماذا يفترض أن أفعلإن غادرتي بدون أن تأكلي أو تقولي شىء؟
    İtiraf etmeden bütün her şeyi öten ilk terörist olma şerefine nail olacaksınız. Open Subtitles أنتِ لكِ التميز بأن تكوني أول أرهابية تسلم أسرارها بدون أن تضطر للأعتراف
    Eminim Hannah'nın kanını kendine enjekte etmeden de çalabilirdin. Neden bunu yaptın? Open Subtitles لم يكن يمكنك سرقة دم هانا بدون ان تحقن نفسك لماذا فعلتها؟
    Sizin bu küçük, güzel evinizi yerle bir etmeden haber verirseniz daha iyi olur. Open Subtitles فاحرصي على إعلامي قبلما يحرق بيتكم الجميل عن آخره
    Sanki tam belli etmeden bazı kelimeleri söylemeye çalışıyor gibiydi? Open Subtitles كما لو كان يحاول التشديد على كلماتٍ معينة دونما يُلاحَظ؟
    Yoksulluğun gerçek doğasını öğrendikçe, merak etmeden duramadım: Hepimizin beklediği fikir bu muydu? TED لذا عندما تعرفت على حقيقة الفقر لم أستطع إلا أن أتعجب: هل هذه الفكرة هي ما كنا ننتظر؟
    Devam etmeden önce, sizi bu sorunun olası yanıtı üzerinde düşünmeye çağırıyorum. TED قبل أن نسير قدماً أحثك على أن تفكر حقاً بأجوبة هذه الاسئلة
    O Dünya'yı yok etmeden biz gemiyi yok etmeliyiz. Open Subtitles لابد وأن ندمر المِسْبار قبل أن يدمر الأرض.
    Hiç çaba sarf etmeden, standardınız buradan buraya geliyor. TED ودون أن تشعر، تتحول معاييرك من هنا، إلى هنا.
    Bazı şeyleri onlara belli etmeden yaptırabilirsiniz. Open Subtitles يجب أن تكونوا عنيفين حتى لا يعرفوا ما حدث
    Homer, iki işten ayrıldın ve bu ambulansı aldın hem de bir telefon bile etmeden. Open Subtitles لقد تركت عملين وإشتريت إسعاف بدون حتى إتصال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد