Bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن. |
Bahsettiğim şey. Bunu ilk defa yaptığınız zamanki gibi dikkatli davranmanızı istiyorum. Her şeyi iki kez kontrol etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | هذا هو مقصدي, أريدكم أن تتعاملوا مع كل إقتحام أنه الأول بالنسبة لكم أريدكم أن تتأكدوا من كل شيء مرتين |
Sizden yaşamın dünya üzerinde nasıl düzenlendiğini hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريد منكم أن تعاودوا تخيلكم لكيفية تنظيم الحياة على الأرض. |
Vig'e ulaşana dek onu takip etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اريدكم ان تتبعوه الى ان يصل الى فج |
Ama onaylama gelene kadar, sizin de aramaya devam etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لكن حتى يكون لدينا تاكيد أريد منك أن تستمر بالبحث عنها , أيضاً |
Ama onunla birlikte kitabı yazan ikinci kişiye dikkat etmenizi istiyorum: Charles Lindbergh. | TED | ولكنني أود أن تنتبهوا للمؤلف المساعد: تشارلز ليندبرج. |
Adamın adı, Carl Mosler. Tom'la gidip kontrol etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | شخص اسمه كارل موزلر أريدك أن تتحققي منه أنت وطوم |
Adamı bulana kadar oyuna devam etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لكنني بحاجة لبعض الوقت لغاية القبض عليه أريدكما أن تستمرا في ممارسة لعبته |
Şimdi sizden, neler yaptığınıza dikkat etmenizi istiyorum. | TED | اذاً أريدكم أن تلاحظوا جيدا ما الذي تفعلونه الان |
Sizden Jesse Owens da bu yarışın içindeymiş gibi hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تتخيلوا أن جيسي أوينز موجود في السباق. |
Asker olduğunuzu hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşuyorsunuz. | TED | أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في ساحة المعركة |
Gerçekten, bir kez daha hayal etmenizi istiyorum savaş alanında koşan asker olduğunuzu. | TED | حقيقةَ، ومرة أخرى أريدكم أن تتخيلوا بأنكم جنود تجرون في أرض المعركة. |
İlk olarak dünyanın ulusal devletlerden değil şehirlerden oluştuğunu hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تتخيلوا عالم لا يتكون من الدول الوطنية، ولكنه يتكون من المدن. |
Sizden bir köpeğin göğüs kafesini hayal etmenizi istiyorum. | TED | لذلك أريدكم أن تتخيلوا القفص الصدري للكلب. |
Sizden bunu üç yaşındaki bir çocuğun elinde hayal etmenizi istiyorum ve toplum olarak, endişeleniyoruz. | TED | ولكن الآن أريد منكم أن تتخيلوه في أيدي طفل يبلغ من العمر ثلاث سنوات، كمجتمع، ينتابنا القلق. |
Şimdi sizlerden kalbinizin sesini dinleyip hayatta neyin önemli olduğunu fark etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أخيرًا أريد منكم أن تنظروا في قلوبكم 0 لتدركوا ماهية الحياة لتجدوا الحب في قلوبكم حتي نساعد أخوتنا 0 |
Vig'e gidene kadar onu takip etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اريدكم ان تتبعوه الى ان يصل الى فج |
Lobiden çıkarak oteli terk etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اريدكم ان تخلوا المبنى من عند البهو |
Kafanızdan geçenleri not etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تبحـر في الماضي من خلال ذاكـرتك. |
Sizin buradan takip etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تتابع الأمر من هنا |
Ama şunu hayal etmenizi istiyorum, burada, bu sahnede yedi milyon insan daha var, benim arkama yığılmış yedi milyon insan. | TED | ولكن بدلًا من ذلك، أود منكم أن تتخيلوا أنكم تنظرون إلى سبعة ملايين شخص مكتظين هنا بجانبي اليوم. |
Çocuk Koruma Hizmetleri çalışanı olduğunuzu hayal etmenizi istiyorum. | TED | أود منك أن تتخيل نفسك موظفًا في خدمة رعاية الأطفال. |
Şimdi, bir anlığına hayal etmenizi istiyorum, savaşın ortasında bir askersiniz. | TED | أريدك أن تتخيل للحظة أنك جندي في قلب المعركة. |
Cehennem köpeğini bulmama yardım etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدكما أن تساعدانني في إيجاد "هيلهاوند". |
Sana konuşursam, ona da bana yardım edeceğinizi söylediğiniz gibi yardım etmenizi istiyorum. | Open Subtitles | إن عاونتكم، فأودكم أن تساعدوه كما وعدتم أن تساعدوني. |