"etmeye başladım" - ترجمة من تركي إلى عربي

• وبدأت
• لقد بدأت
• أنا بدأت
• بدأت في
• بدأت فى
• لذا فبدأت
• بَدأتُ
• أَبْدأُ التَسَائُل
• لذا بدأت
• بدأت أن
• بدأتُ في

Yolculuğumun ortasında, 40 yaşına geldim ve bedenimden nefret etmeye başladım, ki aslında bir gelişmeydi bu, çünkü en azından bedenim ondan nefret edecek kadar var oluyordu.
في منتصف سفري ، وبلغت سن الـ 40، وبدأت أكره جسدي ، الذي كان في الواقع متقدم ، لأنه على الأقل جسدي كان موجود لكي أهينه

ve başka bir kasırgalar serisi onların bulunduğu bölgede oluşuyorken ailemi geri aramak için "Radar Online"ı takip etmeye başladım.
وبدأت تتبع الرادار على الإنترنت للاتصال مرة أخرى بالأسرة، في الوقت الذي كانت نواة إعصار أخرى تتشكل في منطقتهم.

Herkesin haklı olup olmadığını merak etmeye başladım.
لقد بدأت أتساءل ما إذ كان الجميع على خطأ

Şimdiden bu katırdan nefret etmeye başladım. Onun anlamlı bakışları var.
أنا بدأت أكره هذا البغل بالفعل منظره قاسي

Merak etmeye başladım ya tüm o uydurduğum iyi şeyler hayal ürünüyse?
لذا بدأت في التسائل إذا كنت ربما أتخيل كل هذه الأشياء الجيدة.

Kaleye geldikten sonra, Griffin'nin kaldığı kuleyi tamir etmeye başladım.
بعدما قام ويلرن بشراء القلعة بدأت فى تجديد الجريفين روست

Ve bunun nedenini merak etmeye başladım.
لذا فبدأت أفكر لمَ كان هذا.

Ve bunun için ne kadar yaşlı olduğumu, ne kadar ezik olduğuyla ilgili dırdır etmeye başladım.
وأنا بَدأتُ بالإسَاْءة إلى كَمْ أنا كُنْتُ كبير السنَ جداً لهذا وكَمْ هو كَانَ قماشَ سحيف ممتازَ.

Bunu görünce merak etmeye başladım, herkes için böyle bir model yaratabilir miyiz?
لذا رأيت هذا وبدأت بالتساؤل، هل يمكننا إنشاء نموذج كهذا لأي أحد؟

Onlarla altı yıl geçirdikten sonra, şairlerin hayatını çok merak etmeye başladım, ve hayatlarını araştırmaya başladım, ve bu konuda bir kitap yazmaya karar verdim.
لقد أصبحت فضولية جداً تجاه الشعراء، بعد قضاء ست سنوات معهم، وبدأت بالبحث عن حياتهم، ثم قررت تأليف كتاب عنهم.

Onun pozisyonlarını taklit etmeye başladım.
وبدأت اقلد الاوضاع الجنسية التى كانت تفعلها

Sana neden ihtiyacım olduğunu merak etmeye başladım.
لقد بدأت أتساءل : لمَ أكون بحاجة لخدماتك؟

Hayatta, ünlülerin istenmeyen tüylerini gidermekten daha önemli şeyler olup olmadığını merak etmeye başladım.
لقد بدأت بالتساؤل هل هناك حياة أكثر من إزالة شعور المشاهير الغير مرغوب بها ؟

Fikirleri not etmeye başladım, ve o kadar çok fikir var ki, Yeni bir defter almam gerekti.
لقد بدأت بتدوين بعض الأفكار ولدي الكثير من الأفكار لدرجة أني أضطرت لشراء مفكرة ثانية

Kimden daha çok korkacağımı merak etmeye başladım, ondan mi yoksa senden mı?
أنا بدأت التساؤل من أخاف منه أكثر منه أم منك

Richard Hammond'ın başı veya derisi olmadan neye benzeyeceğini hayal etmeye başladım.
أنا بدأت تتخيل ما ريتشارد هاموند تبدو وكأنها بلا رأس ... أو الجلد.

Ne düşündüğümü bilmiyordum ama onu takip etmeye başladım.
لاأعرف فيما كنت أفكر , ولكني فجأة بدأت في ملاحقتها

Adamı seviyordum ama maçın sonunda nefret etmeye başladım.
أحب الرجل ولكن فى نهايه اللعبه بدأت فى كرهه

Tüm bunları gördükten sonra merak etmeye başladım.
(مور)بعدرُؤيةكُلّهذه. بَدأتُ بالتَسَائُل.

Acaba bu iş yemeği mi, yoksa romantik bir yemek mı diye merak etmeye başladım.
هو فقط، أَبْدأُ التَسَائُل إذا هذا a عشاء عملِ أَو أكثر مِنْ a تأريخ رومانسي.

Sonra kötü içgüdülerim olduğunu fark etmeye başladım, kötü düşüncelerim olduğunu ve onları söylemek istediğimi.
ثم بدأت أن ألاحظ تلك دفعات لئيمة بداخلي وكانت عندي الأفكار السيئة التي انتظرت تعبيرها.

Bu yüzden yolculuğumun bir parçası olarak ölüm hakkındaki düşüncelerini ve nasıl hatırlanmak istediklerini öğrenmek için ailemi ve arkadaşlarımı dâhil etmeye başladım.
وكجزء من مسيرة حياتي، بدأتُ في إشراك عائلتي وأصدقائي لمعرفة أفكارهم بشأن الموت، وكيف يرغبون أن يتذكرهم الآخرون.