Tanıklara rüşvet vermiş yada onları tehdit etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه قد قام برشوة الشهود أو تهديدهم. |
Cesetlerin pozisyonu ve kimsenin onu görmediği gerçeği göz önüne alınırsa şuradan ateş etmiş olmalı. | Open Subtitles | بالنظر لموقع الجثث و لواقع أن أحدا لم يراه لا بد أنه كان يطلق النار من هناك |
Büyükelçi'nin Temsilciyi öldürme planına bir şekilde yardım etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن رئيس الوزراء ساعد السفير بخطته لقتل الممثل. |
Biri sana 14 yaşındayken birisi nakline yardım etmiş olmalı. | Open Subtitles | شخص ما كان لا بد أن يساعدَك بالتحديد الوصائيِ في عامكِ 14 |
Beni takip etmiş olmalı, çünkü birden kapımda belirip bana yardım etmeye başladı. | Open Subtitles | لابد أنه تبعني لأن فجأة ظهر من يساعدني على الباب |
Erkeğinin gözünün bir başkasına kayması seni deli etmiş olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه أغضبكِ أن تعرفي أنّ رجلكِ لديه عينين زائغة. |
Beni buraya kadar takip etmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد انه تعقبنى لهنا ربما قد كان من تلقاء نفسه |
Şişe başka bir şeyle temas etmiş olmalı. Cildimi feci yaktı. | Open Subtitles | لابد وأن العبوة قد لامست شيئًا, لقد تسببت في حرق جلدي |
Herifin biri bizi birlikte görüp ihbar etmiş olmalı. | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يكون قد رآنا معا وأبلغ عنا |
Kavga etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه كان يقاتل بنيّ، هل كنت تقاتل؟ |
Yaratık zehirini ona enjekte etmiş olmalı. Vücut fonksiyonları durmaya başladı. | Open Subtitles | الخلوق لا بد أنه حقنها بالسم جسدها يموت |
- Bende bunu düşünüyordum. Dinlediğimi fark etmiş olmalı. | Open Subtitles | -كنتُ أفكر بالأمر, لا بد أنه شك أني كنتُ أسترق السمع |
Jeremy'nin başını bu yüzden tıraş etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ذلك هو سبب حلاقته لشعر رأس جيريمي |
O budala beynini kullanmak seni hasta etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن استخدامَ عقلك الغبي يجعلكَ مريضاً. |
Olay Yeri üzerinde barut izi olmadığını söyledi kısacası onu kim öldürdüyse uzaktan ateş etmiş olmalı. | Open Subtitles | ،يقول محققو مسرح الجريمة أنه لا يوجد آثار لطلق ناري عليه إذاً لا بد أن الطلقة التي قتلته أطلقت من على بعد |
Vizzini' yi de zeka yönünden mağlup etmiş olmalı, ve bütün bunları yapabilen bir adam, şatoya yapacağım saldırıyı kolayca planlayabilir. | Open Subtitles | و لابد أنه قهر فكر فيزينى و الرجل الذى يمكنه فعل ذلك يمكنه التخطيط للأنقضاض على القلعه فى أى يوم -هيا بنا |
Beni yazlık köşke kadar takip etmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه تبِعني للقاء في المنزل |
Obelisk'i ve ölümcül güçlerini absorbe etmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه امتص "الأوبليسك" وقواه المميتة. |
Trafik kameralarını kullanarak taksiyi takip etmiş olmalı. | Open Subtitles | أجل ، لابدّ أنّه تتبع سيارة الأجرة باستخدام كاميرات المرور |
Bu şişelerden birine enjekte etmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد انه حقنها فى أحد هذه الزجاجات |
Şekerim, o yaşlı adam gerçekten sana bir şeyler ifade etmiş olmalı. | Open Subtitles | حبيبى لابد وأن ذلك الرجل العجوز كان يعنى شيئاً لك |
Hiçbir yerde kan yok, kızı gözlerden uzak bir yere götürmek için katil arabasını yakınlarda bir yere park etmiş olmalı. | Open Subtitles | ليس هناك أي دم بأي مكان إذاً القاتل يجب أن يكون قد أوقف السيارة في مكان قريب أخذها لمكانٍ منعزل |
Saldırı rahatsız etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ وأنّ الاقتحام كان مؤلماً جداً |