ويكيبيديا

    "etnik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العرقي
        
    • العرقية
        
    • عرقي
        
    • عرقية
        
    • عرقياً
        
    • العرق
        
    • العرقيّة
        
    • عرق
        
    • عرقيّ
        
    • عرقك
        
    • عرقيا
        
    • السلالة
        
    • الإثنية
        
    • الأعراق
        
    O ailenin hangi ırk, hangi etnik kökenden olduğunu düşündünüz? TED هل سيؤثر الأصل العرقي أو الإثني لتلك الأسرة على قرارك؟
    Soykırım bir ırkın ya da politik, dini veya etnik bir grubun sistemli bir şekilde ve kasıtlı olarak yok edilmesidir. TED التطهير العرقي هو تدمير متعمد ومنظم لمجموعة سياسية أو دينية أو عرقية.
    Kara Ejder Nehri, Çin'deki en küçük etnik gruplardan birinin evidir. Open Subtitles إنّ نهر التنين الأسود موطن احد المجموعات العرقية الأصغر في الصين.
    İnsanlar; kimlikleri, milliyetleri, etnik kökenleri sayesinde seviliyor, onlara ayrıcalık tanınıyor. TED اناس اصبحوا محبوبين و مميزين بسبب هوياتهم جنسياتهم ، و طائفتهم العرقية
    Feci ve gerçek dışı anlara tanıklık ettim ve sadece en sonunda etnik bir temizliğin uzun süren hazırlığına tanıklık ettiğimi fark ettim. TED رأيت مشاهد مأساوية و غير معقولة و أدركت في النهاية أنني قد رأيت التحضير البطيء لتطهير عرقي
    Dünya Savaşı'nda diğer etnik gruplara göre en çok İtalyanlar bu ülkeyi savundu. Open Subtitles الإيطايون أكثر من حاربوا في الحرب العالمية الثانية من أي مجموعات عرقية أخرى
    etnik yemekler yemek duyulmamış bir şeydi, kendiniz etnik değilseniz. TED الوجبات العرقية لم يُسمع بها إلا إذا كنت عرقياً.
    Mahalle ve etnik köken çocuklar alınsa da alınmasa da ön yargıya sebep oluyor. TED كما أن وضع الحي الذي يقطنونه وأصلهم العرقي يؤثر أيضًا على ما إذا كان سيُسحب منهم أطفالهم أو لا.
    Ama küreselleşme taraftarları bence şunu görmüyor, ya da görmek istemiyor: etnik çeşitlilik, sosyal sermaye ve güveni kısıtlıyor. TED ولكن ما لا يراه أنصار العولمة في إعتقادي، ما لا يريدون رؤيته، هو أن التنوع العرقي يقلّص رأس المال الإجتماعي والثقة.
    Tabi ki, mutlak bir etnik bağlılık söz konusu ama tamamen değil. TED الآن ، بالطبع ، هناك درجة معينة من الولاء العرقي ، ولكن ليس تماما.
    Tesisimizde biz Afrikalıların, tüketicilik, etnik yapı ve yozlaşma gibi şeylere karşı geçmişimiz, ne olduğumuz ve ne olmak istediğimiz konularında çok fazla tartışmalar oluyor. TED لدينا الكثير من المناقشات في المكان حول ما نكون كأفارقة، من نحن الآن، وماذا نريد أن نكون بالنسبة لأشياء مثل الاستهلاكية والأصل العرقي والفساد وهكذا.
    etnik çeşitliliğe açık biriyimdir. Ancak bu sadece saçmalık. Open Subtitles إنني أشجع التنوع العرقي ولكن هذه أعمال فسق
    Ayrıca, bu olay fiziksel engelli ve görme engelli olmanın şu yada bu biçimde nasıl etnik, sosyal, ırksal ve ekonomik ön yargıları ortadan kaldırdığını gösteriyor. TED ويوضح أيضا كيف أن الإعاقة والعمى نوع من ال عبر العرقية والاجتماعية، الخطوط العرقية والاقتصادية.
    Bazılarınız kozmopolit olabilir etnik ve milliyetin ahlaki egemenlik taşımaması gerektiğini düşünebilir. TED بعض منكم قد يكون عالميا بحيث تعتقدون أن العرقية والوطنية يجب أن لا تحمل تأثيرا أخلاقيا.
    Doğa sağlıklı organizmalar peşindedir, ve o çok değerli etnik özellikleriniz bu amaç için feda edilebilir. TED الطبيعة تهتم فقط بالكائنات الحية الصحية، وميزاتك العرقية الثمينة قابلة للاستهلاك لهذا الهدف.
    Hastanede çok etnik, kültürel bir karışım vardır. Open Subtitles دائماً هناك مزيج عرقي ثقافي في موظفي المستشفى
    Bak, Toby, bu filmdeki insanlar 28 yaşında büyük anneleriyle birlikte etnik bir mahallede yaşayan dosya memurları değiller. Open Subtitles أنظر، توبي، الرجال في ذلك الفلم... ليست كتّاب ملف بعمر 28 سنة الذي يعيش مع جدتهم... في صراع عرقي.
    Bütün bu krizlerle birlikte, -- bakalım -- etnik ve azınlık gerilimleri var, kimyasal ve nükleer sızıntılar var, Nükleer silahlanma var. TED و بذالك مع كل هذه الأزمات، لدينا -- لنرى -- توترات عرقية و أقلية؛ لدينا تدفقات كيماوية و نووية، و تكاثرات نووية.
    Afrika'da sıklıkla görüldüğü gibi bu çatışmanın etnik bir tarafı da vardı. TED و كان هناك وجها عرقياً لهذا الصراع كالمعتاد في إفريقيا.
    Ve din, etnik ve ulusal hiç bir ayrım olmadan gidebileceğiz. Open Subtitles وسنبتعد عن رؤية أنفسنا منقسمين في الدين أو العرق أو الجنسية
    Altta yatan etnik kökeni eğitimli kulaklardan tamamen saklamak zordur. Open Subtitles من خلال نبراتهُ العرقيّة, من الصعب اخفائها عن الآذان المتدربة.
    Sadece farklı bir kültürden farklı bir ülkeden, farklı bir etnik kökenden, farklı biriyle, konuşun, onu dinleyin. TED لكي تذهب الى شخص ما ذا ثقافة مختلفة .. في بلد مختلف و عرق مختلف .. وكل شيء مختلف وتشارك معه في الحوار .. استمع له ..
    - Vay be, yani cinayet ve etnik arındırma bir arada. Open Subtitles بالتأكيد سيقومون بذلك رائع، حظيت بإبادة جماعية وتطهير عرقيّ
    Savaştan önce, Bosna-Hersek Cumhuriyeti Avrupa'daki en etnik ve dinsel çeşitliliğe sahip ülkelerden biriydi. Open Subtitles قبل الحرب,كانت البوسنة والهرسك عرقيا ودينيا واحدة من الدول الأكثر تنوعا في أوروبا
    Bu genellikle bir etnik köken ile, bir ırk ile yahut bir mezhep ile bir güç savaşı şeklinde uygulanıyor. TED عادة تكون على علاقة بالعرق أو السلالة أو الطائفية، أو تكون صراع قوة.
    Şu an tek dilli radyoda geleneksel Kenya müziği İngilizce, Kiswahili ve diğer etnik dillerde çalınabilir. TED نستطيع كسر الحواجز الإثنية بعزف الموسيقى الكينية بالإنجليزية وبالسواحيلية واللهجات الإثنية الأخرى، على إذاعة هي الآن بلغة إثنية واحدة.
    Algoritmalarımıza farklı etnik gruplardan, yaşlardan, cinsiyetlerden gülümsediğini bildiğimiz on binlerce örnek veririz ve aynısını zoraki tebessüm için de yaparız. TED أضفنا لخوارزمياتنا العشرات من الآلاف من الأمثلة لأشخاص نعلم أنهم يبتسمون بحق، من مختلف الأعراق والأعمار والأجناس، ونفس الشيء للبسمة الصفراء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد