"ettiğimi" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أنني
• أني
• بأنني
• أنّي
• بأني
• اني
• أننى
• بأنّني
• أنّني
• بأنّي
• اننى كنت
• بأننى
• أقنعته
• و بحثت عن مبيد
• كم انا

Hayır, onu takip ettiğimi sanıp beni tavlayan kızdı aslında.
،كلا، كانت هي التي قابلتني كانت تحسب أنني كنت اتبعها

Sizi koruma görevime ihanet ettiğimi biliyorum, Senatör ama gitmeliyim.
أعرف أنني أعصي أوامري بحمايتك أيتها السيناتور ولكن علي الرحيل

Bebek sahibi olmayı kabul ettiğimi biliyorum ama o anda sevişmeyi öneriyordun.
أعلم أنني وافقت على إنجاب طفل لكنك كنت تعرضين عليّ الجنس آنذاك

Sen gerçekten, her katılmayı teklif edeni kabul ettiğimi mi düşünüyorsun?
هل تعتقد حقاً أني سأقبل الانظمام الى اي احد يطلب ذلك؟

Tek başına şimdi, onu ebediyen terk ettiğimi zannedip şarkı söylüyor, dedim.
قلت لنفسي, انه لوحده, انه يظن بأنني رحلت للأبد, و هو يُغني

İnsanlığın daha yüksek bir mertebesini temsil ettiğimi söyleyecek kadar ileri gitmeyeceğim.
لن أتمادى لحد أن أقول أنّي أمثّل مرحلة استثنائيّة في الجنس البشري

Sana hoşça kal demeyi ve senden hep nefret ettiğimi söylemeyi istedim.
حسناً, كنت أريد فقط أن أودعك و أن أخبرك بأني لطالما كرهتك

Sana yıllardır yapmadığım, bir şey yapacağım. Kocama bundan nefret ettiğimi söylemiştim.
سأقوم بفعل شئ لم أفعله منذ سنوات وأخبرتي زوجي أنني لا أحبه

Aslında pek bir şey değil.Sadece, bayan stajyer doktorlarıyla fazla flört ettiğimi düşünüyordu.
لا شيء ، بجدّيّة ، ظنّت فحسب أنني أغازل كثيراً الطبيبات المقيمات كثيراً

- Ben de eminim arayıp, amirime tek kurallarını da ihlâl ettiğimi söyleyecektir.
أن متأكدة أنها ستفعل لكي تخبر مشرفي أنني إنتهكت القاعدة الوحيدة التي لديهم

Ona, kızımdan daha önemli bir şey olmadığını kanıtlamak istediğim öğle yemeğini iptal ettiğimi, çünkü kızımdan daha önemli bir mesele çıktığını söyle.
اخبرها أنني الغي جميع جلسات الغداء التي كنت أنتويها. وليس هناك شيء أهم من كاثرين لأن هناك شيء أهم من كاثرين قد حضر

Müvekkiline iftira ettiğimi düşünüyorsan, o zaman git bana dava aç.
إذا كنتِ تعتقدي أنني قمت بالتهشير بسمعة موكلك قدمي دعوى ضدي

Lütfen arkadaşlarına ülkem adına gösterdikleri çabaları takdir ettiğimi ilet.
أرجوك قُل لأصدقائك أنني أقدّر كل جهودكم, نيابةً عن بلدي

Oğlumun güvenliği karşılığında size yardım etmeyi kabul ettiğimi anlamış olmalı.
لابد أنه يفترض أني وافقت على مساعدتكم في مقابل سلامة ابني

Hak ettiğimi düşündüğün bütün cezaları yemin ederim, hepsini fazlasıyla çektim.
مهما كانت العقوبة التي تعتقد اني أستحقها أقسم لك أني أخذتها

Artık kendimi ondan üstün gördüğüm için onu terk ettiğimi sanıyor galiba.
وأعتقد إنه يعتقد ذلك أنفصلت عنه لأني أعتقد أني أفضل منه الآن

Belli ki, ingiliz polislerine onu bulmamda ne kadar yardım ettiğimi... farketti.
من الواضح بأنه أدرك بأنني أساعد الشرطة البريطانية في مطاردتها للعثور عليه

Sana yardım ettiğimi düşünüyordum ama pislik dedem gibi davranmışım.
ظننت أنّي أساعدك ، لكن لقد تصرفت تماماً مثل جدي

Onu taklit ettiğimi, resim yapmayı bana onun öğrettiğini söylemiş.
يقول بأني نسخت منه. بأن هو من علمني كيف أرسم

Jack, sana hiç kötü polislerden ne kadar nefret ettiğimi söylemiş miydim?
هل تذكر كم مرة قلت لك أننى أكره رجال الشرطة الفاسدين ياجاك؟

Daktilo sınavını berbat ettiğimi biliyorum ama elimle iyi iş yaparım.
أعرف بأنّني أخفقت في اختبار الكتابة ولكنّني بارعٌ في الكتابة اليدوية

En azından çalışıyordum. Bu aptalın mal aşırmasına yardım ettiğimi sandıklarından beni kovdular.
كنت أعمل هنا، لقد قامو بفصلي لأنهم اعتقدوا أنّني قمت بمساعدة هؤلاء الحمقى

Keşke benim ondan nefret ettiğimi sanarak ölmeseydi.
أتمنى لو لم تكن ماتت معتقدة بأنّي أكرهها

Mücadele ettiğimi sandığım düşman için çalışıyordum.
واننى اعمل لدى اناس ظننت اننى كنت احاربهم.

Amerikan Ordusu'nu yurt dışına sevk ettiğimi resmi olarak bildiriyorum.
أنا أبلغكم رسميًا بأننى أرسلتُ قوات أمريكية إلى مهمة خارجية

ettiğimi sanmışım.
ظننتُ أنّي أقنعته.

Mark'a evine gelmeye devam ettiğimi dahi söylemedin.
و بحثت عن مبيد آخر لم تخبري (مارك) أنني آتي إليكِ

Hasta olan taraf olmaktan ne kadar nefret ettiğimi biliyor musun?
هل لديك اي فكرة كم انا اكره ان اكون مريضة ؟