İsveç'ten ayrıldığımızda bir ev almak için yeterli paramız olacağını umut etmiştim. | Open Subtitles | أننا سنوفر بعض المال من أجل شراء منزل صغير |
Hatta sokağın aşağısında bir ev almak istiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا هنا لأرى إمكانية شراء منزل في آخر الشارع |
Küçük bir ev almak bir yıllık maaşına bedel, buna değer mi? Sen anlamazsın. | Open Subtitles | شراء منزل صغير كلفك مرتب سنين هل عملك يستحق ذلك ؟ |
Evet bu kötü haber. İyi haberse eski karına ev almak için servet ödeyeceksin. | Open Subtitles | أجل هذه الأخبار سيئة الأخبار الجيدة أنك ستقضي حياتك تكسب المال لتشتري لصديقتك السابقة منزل جديد |
Baba, bana tavsiye lazım değil. ev almak için 15.000 dolar lazım. | Open Subtitles | أبي ، لست بحاجة للنصائح أريد 15 ألف دولار لشراء منزل |
Anneme bir ev almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن اشتري منزلاً لأمي |
Bir ev almak veya çocuk sahibi olmak hakkında konuşmak istemiyordu. | Open Subtitles | لم تكُن تريد شراء منزل أو التحدث عن إنجاب طفل |
"Transilvanya'dan Kont Orlok - lütfederek - küçük şehrimizde güzel bir ev almak istiyor..." | Open Subtitles | " .. "وصلتك رسالة من الكونت "أورلوك" من "ترانسيلفانيا" " إنه يريد شراء منزل جميل في مدينتنا الصغيرة" |
Yeni bir ev almak üzereyken arkadaşını bacağından vurmayacaksan.... ...silahının olmasının ne anlamı var? | Open Subtitles | مافائدةامتلاككلمسدسإذالمتطلقالنارعلىساقصديقك... عندما يكون على وشك شراء منزل قديم ؟ |
Kodaman! Burada ev almak için çok iyi mi sanıyorsun kendini? | Open Subtitles | تظن نفسك أرقى من شراء منزل هنا يا لعين؟ |
Babam o parayı ev almak için biriktiriyordu. | Open Subtitles | كان يحتفظ بالمال من أجل شراء منزل |
Starbucks'taydım ve bir adam büyük bir bahçesi olan bir ev almak istediğini söyledi. | Open Subtitles | كنت في "ستارباكس" وقال ذلك الرجل إنه أراد شراء منزل بحديقة جميلة ولديه كلبان |
Büyük bir ev almak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد شراء منزل كبير |
Oh, hayır. ev almak istemiyorum. | Open Subtitles | أوه، كلاّ لا أريد شراء منزل |
Baba, ev almak üzereydi. | Open Subtitles | أبي , إنه على وشك شراء منزل |
Yeni bir ev almak istiyor. | Open Subtitles | تريد شراء منزل جديد... |
Bütünüyle birbirine bağlı olarak düşünebileceğimiz bir sisteme gidiyoruz, ve bu sistemde global kararlar alabiliriz, iklim hakkında kararlar, finans sistemleri hakkında, kaynaklar hakkında. Ve şunu düşünün -- bir ev almak gibi önemli bir karar alacaksak, hemen almıyoruz. Kastettiğim, sizi bilmem ama, ben o kadar parayı yatırmadan önce birçok ev görmek isterim. | TED | نحن نتجه إلى ما أعتقد أنه نظام متكامل الترابط ، ولدينا قرارات عالمية يجب اتخاذها لتنفيذ هذا النظام .. مثل قرارات بشأن المناخ ، بشأن النظام المالي العالمي ، و بشأن الموارد. فكروا بهذا الشيء .. إذا كنا نود اتخاذ قرار بشأن شراء منزل .. فلا يمكن أن نمضي في الأمر كيفما اتفق ، أعني أننى لا أمتلك المعلومة الكافية ، يتوجب على أن أقارن بين عدد كبير من المنازل قبل أن أدفع مبلغاً كبيراً لشراء أحدها. |
Suyun Taylor'ın diş minelerini çürüttüğünü öğrenir öğrenmez evi satılığa çıkardık fakat kimse suyu zehirli olan bir kasabadan ev almak istemiyor. | Open Subtitles | لقد وضعت هذا المنزل في مزاد... ما إن اكتشفنا أن الماء الذي نتناوله يطلي أسنان (تايلور)، لكن... لكن لسوء الحظ، لا أحد يريد شراء منزل ببلدة ذات ماء مسموم. |
Tatiller yaklaşıyor, kimse ev almak istemeyebilir. | Open Subtitles | سنجيء في أيام العطل، حيث لا يبحث أحد عن منزل جديد |
Buradan bir ev almak milyonlarca dolara mal oluyor. | Open Subtitles | يكلف الملايين من الدولارات لشراء منزل هنا. |