"...ancak evde değildin. Bu yüzden, sen eşcinselsin." | Open Subtitles | لكنك لم تكن بالبيت" "لذلك أنت شاذ |
Aradığımda evde değildin ve cebini aradığımda da cevap vermedin, Taylor. | Open Subtitles | {\pos(192,215)}لم تكن بالبيت عندما اتصلت ولم تُجب على هاتفك، (تايلر) |
Aradığımda evde değildin ve cebini aradığımda da cevap vermedin, Taylor. | Open Subtitles | لم تكن بالبيت عندما اتصلت ولم تُجب على هاتفك، (تايلر) |
Çamaşırlarını yıkadım çünkü hiç evde değildin. | Open Subtitles | وقد غلستَ ملابسكَ فقط لأنّكَ لم تكن بالمنزل |
Senden özür dilemek için bira getirdim ama sen evde değildin ben de beklerken hepsini içtim. | Open Subtitles | حسنا لقد احضرت لك بعض البيره للاعتذار ولكنك لم تكن بالمنزل , لذلك شربتها بينما كنت انتظر |
Sen evde değildin, ben de kızı onun için imzaladım. | Open Subtitles | لم تكن بالمنزل لذا وقّعت على استلامها. |
Seninle konuşmak istedi, ama evde değildin. | Open Subtitles | أرادت التحدث لك لكنّك لم تكن بالمنزل |
evde değildin. | Open Subtitles | لم تكن بالمنزل لذا فكرتُ |