1812 yılından beri çocuğun evden dışarı adım atmasına izin vermedim,.. | Open Subtitles | ولم أسمح له أن يخطو خطوة واحدة خارج المنزل منذ عام 1812 |
O zamana kadar da ne telefona dokun, ne de evden dışarı adımını at, tamam mı? | Open Subtitles | حتى ذلك الحين, لا تلمسي الهاتف أو تطأ قدمك خارج المنزل. مفهوم؟ |
Televizyonda taç giyme törenini izlediğimiz için bütün gün evden dışarı kimse çıkmadı." | Open Subtitles | وقال هنري بروم إن أحدا لم يكن خارج المنزل طوال اليوم بسبب مشاهدة التتويج على شاشة التلفزيون. |
Tracy'ye söylediğim ilk şey evden dışarı çıkması gerektiği oldu. | TED | الشيء الأول الذي قلته لتريسي أن عليها الخروج من المنزل. |
Beni bu evden dışarı atarsam beni tekrar içeri alana kadar kapıyı yumruklarım. | Open Subtitles | إذا ما طردتني من المنزل لإانني سأستمرّ بقرع الباب إلى أن تدخلني ثانيةً |
Evet, dostum, Altı aydır evden dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | أجل، يا صاح، إنه لم يغادر المنزل منذ ستة اشهر |
Hadi. Hadi şu lanet olası evden dışarı çıkalım. | Open Subtitles | هيا ، هيا نخرج من هذه الشقة اللعينة |
Biliyorum burada bu güzel hanımın evden dışarı çıkmasını kutlamak için toplandık. | Open Subtitles | أعلم أننا هنا للاحتفال ونخرج هذه السيّدة الجميلة خارج المنزل |
Yine de, değişiklik olarak evden dışarı çıkmak güzel. | Open Subtitles | حسنًا , يظل هذا شيئًا رائعا لأن تخرج خارج المنزل كتغيير |
Derler ki," Ne cüretle bu çocuğu evden dışarı çıkarır ve diğer insanları ürkütürsünüz. | TED | يقولون، " كيف تتجرأ على اخذ الطفل خارج المنزل وتخيف الناس |
Beni evden dışarı kovdu. Elinde bir golf sopasıyla. | Open Subtitles | طاردتني إلى خارج المنزل بمضرب غولف |
Babası onu dövüp evden dışarı atardı. | Open Subtitles | والدهُ كان يضربهُ وألقاهُ خارج المنزل |
- Judy beni evden dışarı attı. - Judy mi, George? | Open Subtitles | جودي طردتني خارج المنزل. |
Seni evden dışarı mı attı, George? | Open Subtitles | طردتك خارج المنزل يا جورج؟ |
Dinle, evden dışarı çıkartacağım onu. | Open Subtitles | إسمعنى يا (تومى), سأحصل عليه خارج المنزل |
evden dışarı çıkınca tuvalete gitmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | حتى لا أضطر لدخول المراحيض خارج المنزل أبداً أنا أرفع العلم الأحمر هنا يا (لاري) |
Sanırım emniyetsiz ve kopyacı kıçını bu evden dışarı çıkarma vaktin geldi. | Open Subtitles | أظن أنه حان الوقت أيتها المخادعه, المثيرة للشفقة لتخرجي من المنزل الأن |
Şimdi yapacağın şey ablanı elleri başının üstünde evden dışarı çıkarmak. | Open Subtitles | ما ستفعله الآن أن تجعل أختك تخرج من المنزل وهي مستسلمة |
O günden sonra dolunay vakti evden dışarı adımını atmamış. | Open Subtitles | ولم يغادر المنزل وقمر الخريف مضيئاً منذ ذلك الحـين. |
Elbette burada. Yıllardır evden dışarı çıkmadı. | Open Subtitles | بالطبع هو هنا لم يغادر المنزل منذ سنوات |
Televizyonu kapat üzerini giy ve evden dışarı çık. | Open Subtitles | ارتدي ملابسك، واخرج من هذه الشقة |