ويكيبيديا

    "evlendiği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تزوج
        
    • تزوجت
        
    • يتزوج
        
    • تزوجته
        
    • ستتزوج
        
    • زواجه
        
    • يتزوجون
        
    • تزوجها
        
    • سيتزوج
        
    • تتزوّج
        
    • تزوجتني
        
    • تزوّجَت
        
    Avusturyalı Archdüşes Madam Marie Louise ile evlendiği yer. Open Subtitles تزوج من السيدة الارشيدوقية مارى لويز الاسترالية.
    Tanrı faniyle evlendiği için değil bir insan tanrılık tasladığı için öfkeli. Open Subtitles إنه ليس غاضبا لأن الإلاه تزوج هالكة لكن لأن إبن الرجل إدعى أنه إلاه
    Oscar kazandığı zaman, tava suratlı ibne uzaylıyla evlendiği zaman değil. Open Subtitles عندما فازت بالإوسكار, ليس عندما تزوجت ذلك الشاذ ذو وجه المقلاه,
    Tamam mı? Size kız kardeşinin daha önce çalıştığı barı anlatacaktır ve evlendiği kilisenin önünden geçmenizi söyleyecektir, bunun gibi şeyler. TED ستخبرك عن الحانة حيث كانت شقيقتها تعمل ثم ستمر بالكنيسة التي تزوجت فيها، و هذا النوع من الأشياء
    Bir adam evlendiği zaman, çocuklar ister. Tanrı' nın bizden beklediği. Open Subtitles عندما يتزوج الرجل ، يريد أطفالاً هذا ما يتوقعه الرب منا
    Ama bir sebebi vardı. Ben artık evlendiği adam değildim. Open Subtitles و لكن كان لديها سبب لم أكن الرجل الذى تزوجته بالضبط
    Bir gelini güzel kılan... evlendiği için mutlu olmasıdır. Open Subtitles ماذا يجعل من العروس جميلة انها فقط سعادتها لانها ستتزوج
    John'u ,Meg'le evlendiği için. Open Subtitles احسد جون بروك على زواجه بميغ اكره فريد فون
    - Yok. Ve şu evlendiği biçare Alman kadın. Open Subtitles وتلك المرأة الألمانية المسكينة التي تزوج منها
    Devi bu, Prens Asoka'nın evlendiği kız. Open Subtitles أمي، انظري. إنه ديفي، الفتاة تزوج منها الأمير اسوكا.
    Unutma, evlendiği kadın, aradığı kadın çıkmamıştı. Open Subtitles أعني، لا تنسي تزوج امرأة، لم تكن المناسبة
    Bapu 13 yaşında evlendiği için... Open Subtitles يقولون بأنني يجب أن أتزوج لأن غاندي تزوج في سن الثالثة عشر
    Herkes onun Jake ile evlendiği zaman çok şaşırdı. Open Subtitles حتى انها فاجأت الجميع جدا عندما تزوجت جيك
    Vasiyete göre paranın kontrolü evlendiği zaman ona geçiyor. Open Subtitles ترى وفقا لأحكام وصية الأب إنها تحصل على سيطرة المال عندما تزوجت
    evlendiği adamı kazıkladığım gibi... dul kadını da kazıklayacağım. Open Subtitles مع أنني خدعت الغبي الذي تزوجت منه سأخدع الأرملة أيضاً
    Şimdi, iki çalışan evlendiği zaman benim işim çalışanın, patronu tarafından kayırılmadığından emin olmak. Open Subtitles الان, عندما يتزوج موظفين فان مهمتي هي التاكد من ان الموظف لايتلقى اي معاملة خاصة من رئيسه او رئيسته
    evlendiği katil için eski sevgilisinden yardım isteyen tek kişi Melissa'dır herhalde. Open Subtitles ياللروعة ، ميليسا هي الوحيدة التي تستطيع الطلب من الشاب الذي تخلت عنه في مساعدة القاتل الذي تزوجته
    ama bu arabada oturman onu evlendiği gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles لكن الجلوس في هذه السيارة لايغير حقيقة أنها ستتزوج
    Varsayım yapıyorum, Bay Holmes bir adam çok zengin bir kadınla evlendiği zaman ilişkilerinin gideceği noktayı bilir, bir evlilik öncesi sözleşmesi imzalar bu sözleşme, eğer kadını terk edecek olursa, adama hiçbir şey bırakmaz ama eğer kadın ölürse, her şey adama kalır durumu da vardır. Open Subtitles افتراضياً سيد هولمز رجل اراد ان ينهي زواجه لزوجة غنية جداً هو يعرف اذا ما انفصلت عنه بإنهاء العلاقة يوقع على
    Bay Fantastik ile Görünmez Kız'ın evlendiği bölüm. Open Subtitles العدد الذي فيه السيد فانتستيك والفتاة الخفية يتزوجون
    Birlikte büyüyüp sonunda evlendiği kadın çıkıp çocuk senden diyor. Open Subtitles هنالك امرأة ترعرع معها ثمّ تزوجها تخبره بأنّ هذا ابنه
    Sonunda iyi anlaşıyoruz ve bunu evlendiği hafta bozmayacağım. Open Subtitles فقد تمكنا أخيراً من الانسجام ولن أفسد الأمر في الأسبوع الذي سيتزوج فيه
    Bir polisle evlendiği için aptal olmalı. Open Subtitles أيّ كلبة تتزوّج من شرطيآ يجب أن تكون غبيّة
    Evet, şey, kardeşi haricinde bütün ailenin aşağı caddeden kahve derili bir çocukla evlendiği için Anet'i dışladığını hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر عندما تخلوا كلهم عن آنيت لأنها تزوجتني ولم تتزوج شخصاً من عائلتهم
    evlendiği adamın 700 milyon dolarlık serveti var. Open Subtitles يملك الرجل الذي تزوّجَت به سبعمئة مليون دولار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد