Büyürler ve sonra da evlenirler çünkü kocalarının ve babalarının aynı olamayacağını öğrenirler. | Open Subtitles | حقاً إنهم يكبرون و حقاً إنهم يتزوجون لأنهم يدركون أن الأزواج و الآباء لا يمكن أن يكونوا نفس الشئ |
Çoğu zaman çok zekidirler, ve sonra gidip yanlış kadınlar evlenirler. | Open Subtitles | انهم اذكياء معظم الوقت, ثم يتزوجون من المرأة الغير مناسبة |
Birbirlerini pek tanımazlar. Ama yine de evlenirler. | Open Subtitles | انهملايعرفونبعضهمالبعض لذا فإنهم يتزوجون |
Kadınlar, vasiyette hatırlanmak için ilişki yaşamazlar. Bunun için evlenirler. | Open Subtitles | النساء التي على علاقة محرمة لا يتم ذكرهن في الوصية لهذا عليهن أن يتزوجن |
İnsanlar birbirlerini tanımadan nasıl evlenirler, bilmem. | Open Subtitles | لست أعلم كيف يمكن لاثنين لا يعرفان بعضهما أن يتزوجا |
İnsanlar aşık olur ve evlenirler. İnsanların yaptığı budur. | Open Subtitles | الناس يقعون في حب بعضهم ويتزوجون, هذا مايفعله الناس |
Dinle bak. Güneyli insanlar kuzenleriyle evlenirler. | Open Subtitles | اسمعيني , الناس في الجنوب يتزوجون اقربائهم |
Bizlerle eğlenirler ama sadece kendi ırklarından kişilerle evlenirler. | Open Subtitles | سيدنى, هو يستمتع بالبقاء معنا لكنهم يتزوجون من دينهم |
ama, piyasada durgunluk yada enflasyon olsa bile, insanlar daima evlenirler. | Open Subtitles | الناس يتزوجون دائماً في جميع الظروف والأوقات |
Hep böyle olur zaten. Önce sevgili bulurlar sonra evlenirler sonra da onlardan hiç haber alamazsın. | Open Subtitles | هذا بالتحديد ما حدث , أولاً يحصل على صديقة وبعدها يتزوجون ولا تسمع منهُ مرة أخرى |
İşte bu yüzden erkekler hep sağ elleriyle evlenirler. | Open Subtitles | و لهذا فان الرجال يتزوجون دائما يدهم اليمنى |
Öğretmenler nesillerden beri birbirleri arasında evlenirler. | Open Subtitles | الأساتذة يتزوجون من بعضهم منذ زمن طويل. |
Evleniyorsun insanlar hergün evlenirler yeter! | Open Subtitles | أنت كنت يتزوجون. الناس تفعل ذلك كل يوم. |
Ama bizimkinde insanlar önce evlenirler. | Open Subtitles | الناس عندنا يتزوجون أولاً. |
İnsanlar istedikleriyle evlenirler. | Open Subtitles | الناس يتزوجون من يختارون |
- Daha genç annelerle evlenirler. | Open Subtitles | إنهم يتزوجون أمهات صغيرات. |
Bundelkhand'da kızlar, hançeri veren erkekle evlenirler, adettir. | Open Subtitles | لدينا عادة فى بوندلخاند ان الفتيات يتزوجن من الخناجر |
İyi adamla evlenirler. | Open Subtitles | الفتيات يتزوجن الرجل الصالح |
Ve evlenirler. | Open Subtitles | - وهنّ يتزوجن ايضا |
Tüm bunlardan sonra eğer kız ve erkek hala birbirlerini severse, o zaman evlenirler. | Open Subtitles | بعد كلّ هذا! إذا كان الشاب والفتاة لازالان يُحبّان بعضهما، فيجب أن يتزوجا. |
Yirmilerinde aşık olurlar, evlenirler granit mutfak tezgâhı yaptırırlar, otuzlarında beyaz tahta çitler yaptırır, ve bir yerde farkına varırlar ki, "Bu bana göre değil." | Open Subtitles | أنهم يحبون بعض فى سن العشرين ويتزوجون ويفعلون أشياء جميلة حتى الثلاثين وفى منطقة فى الوسط يقولون لاأريد هذا بعد الأن |