Bu bilinç, yavaş yavaş mı oluştu yoksa bir sabah uyandın ve evrenin sırlarını anlar mı oldun? | Open Subtitles | المعرفة، أعني، أتغشاكَ شيئاً فشيئاً أم أنّكَ أفقتَ ذات صباح فاهماً أسرار الكون فجأةً؟ |
Çok az kişi tarafından görülen bu film bana evrenin sırlarını gösterdi. | Open Subtitles | هذا الفيلم الذي شاهده قلة قليلة كشف لي أسرار الكون |
Ama tahminimce evrenin sırlarını keşfetmek için bilim adamı oldunuz. | Open Subtitles | لكنّي أفترض أصبحت sclentist لإكتشاف الذي أسرار الكون يجب أن يعرض. |
Yirmi yıl önce kaybetmiştim ve evrenin sırlarını ortaya çıkarmaya yetecek veriyle geri döndü. | Open Subtitles | وعادت ببيانات كافية لفهم أسرار الكون |
Bütün evrenin sırlarını açığa çıkarıyor, tüm temel soruların çoğunu cevaplıyor. | Open Subtitles | يساعدنا في فهم ما يتعدى مُجرد كوكبنا. فهو يكشف ألغاز الكون بأسره، |
Çoğu matematikçi gibi o da matematiğin evrenin sırlarını açığa çıkartacak bir anahtar olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | و كمعظم علماء الرياضيّات، اعتقد أنّ الرياضيّات هي المفتاح لحلّ ألغاز الكون. |
Bana hep, o evrenin sırlarını çözmeye uğraşırken benim bir pizza bagel*ını kızartabilen, bir tost makinesi yapmaya çalıştığımı hatırlatır. | Open Subtitles | أعلم ماذا تعني إنها تذكرني دائماً بأنه أثناء ما تقوم هي بإكتشاف أسرار الكون أنا أُكون أُحاول أن أصنع حمّاصة تستطيع أن تستوعب رغيف البيتزا |
Biricik Olivia'nın sihirli bacaklarının arasında evrenin sırlarını saklamadığını öğrenince onun da herkes gibi bir insan olduğunu öğrenince herkes gibi seni kullanabileceğini görünce bir anda yıkıldın ve çocuklarına babalık yapmaktan vazgeçtin. | Open Subtitles | هذا ما أتحدث عنه، هذا فعلاً... بل لأنك اكتشفت أن أوليفيا، جوهرتك الثمينة، لا تملك أسرار الكون |
Tesla der ki, "evrenin sırlarını öğrenmek istersen, "enerji, sıklık ve tereddüt kuralları altında düşün." | Open Subtitles | قال (تسلا): "إذا أردتم كشف أسرار الكون ففكروا على صعيد الطاقة والتردد والذبذبة." |
evrenin sırlarını barındırabilir. | Open Subtitles | أسرار الكون. |