Dünya'daki yaşam için ne kadar önemli olduğunu fark edince insan Ay'a bambaşka bir gözle bakıyor. | Open Subtitles | أتعرف، سترى القمر على وجه مختلف عندما تدرك كم هو ضروري للحياة على الأرض. |
Ve sonra ölmek üzere olduğunu fark edince defibrilatörü hazırlamalarını istedim. | Open Subtitles | وإذًا.. عندما أدرك انه كان يرحل أردتَ منهم إستخدام جهاز الإنعاش |
İyi ve kötünün gri olduklarını fark edince, hikayeler de büyüsünü kaybetti. | Open Subtitles | عندما أدركت أن الخير والشر كانا رماديين فقدت القصص سحرها |
Buzdolabının soğuk olduğunu fark edince aklıma bu fikir geldi. | Open Subtitles | حصلت على الفكرة عندما لاحظت أن الثلاجة باردة |
Evet, takımından birinin çaldığını fark edince çok sinirlendiğini söyledi. | Open Subtitles | أجل , لقد قال عندما أكتشف .بأن إحدى أعضاء فريقه سرقها , غضب |
Biliyorum, son zamanlarda sağım solum belli olmuyor ama bir şeyleri geç fark edince dersimi daha iyi alıyorum. | Open Subtitles | حسنا , أدركت أنِ فى الفترة الماضية لم أكن غير متزن , لكنى على أدراك ذلك أتعلم أن أتعامل مع ذلك مؤخرا |
Herkes bunun ne kadar aptalca olduğunu fark edince beraat etti. | Open Subtitles | تم إسقاط التهم حين أدرك الجميع كم يبدو هذا سخيفاً |
Yer belirleme büyüsü hazırlıyordum da elimde şeyden kalmadığını fark edince... | Open Subtitles | كنت أحضّر تعويذة تحديد الموقع حين أدركت أنّه تنقصني عين سمندل... |
Ayrıca mızıkçılık yapmadığımı fark edince fikrini değiştireceğini düşündüm. | Open Subtitles | بجانب،اعتقدتأنكستغيررأيك .. عندما تدرك أنني لم أكن أمزح |
Onu öldürdüğünü fark edince paniğe kapıldın, çaldıklarını almadan koşup bahçeden çıktın. | Open Subtitles | عندما تدرك أنك ... قتلتها بالفعل ستخاف أنت وتركض للخارج وتترك الذي سرقته خلفك |
Bir şeylerin ters gittiğini ve Kennedy'nin öldürüldüğünü fark edince... bir sorun olduğunu anladı. | Open Subtitles | بالطبع عندما أدرك أن شيء خطير حدث .. وكينيدي قد قتل كان يعرف ان هناك مشكلة ربما حتى انه كان أبله |
Birleşik Devletlerde Amerikalılar okyanusun her iki tarafında da düşmanları olduğunu fark edince panik yayıldı. | Open Subtitles | الرعب إنتشر في الولايات المتحدة عندما أدرك المواطنون أن أمريكا لديها أعداء في جميع الجهات |
Sonra beni zengin edeceğine söz verdi. Lakin iki önerisinin de bir etkisi olmadığını fark edince seni bana teslim etmeye söz verdi. | Open Subtitles | ثم وعدني أن أصبح ثرياً لكن عندما أدرك أن سبله فاشلة |
Bilmediğini fark edince sana kibarca anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | عندما أدركت أنك تجهل حاولت أن أريه لك برقّة |
Birden fazla donör olduğunu fark edince parmak izlerini bildiğim bütün veri tabanlarında arattım. | Open Subtitles | عندما أدركت أن لديّ العديد من المتبرعات قمت بأختبار البصمات في كل قاعدة بيانات أعرفها |
Ne yaptığımı fark edince yemeğimi bıraktım ve affedilmek için yalvardım. | Open Subtitles | عندما أدركت ما كنت قد فعلت لقد تركت طعامي و توسل للمغفرة |
L anlaşma kırmaya çalıştı, ama ben fark edince l, l telafi etmeye çalıştı olamazdı ve ben çok geç olmadan her şeyi vermek için çalıştı. | Open Subtitles | لكن عندما لاحظت أنني لم أستطع لقد حاولت أن أقوم بالتعويض و أنا حاولت أن أهب كل مالدي قبل أن يكون قد يتأخر الوقت |
Muhafızlar hırsızlığı fark edince kıdemli Fenerlerle acil bir toplantı yaptılar. | Open Subtitles | و عندما أكتشف الحراس أمر سرقتها... قاموا بإجتماع عاجل لجميع كبار حراس المنارة... |
Biliyorum, son zamanlarda sağım solum belli olmuyor ama bir şeyleri geç fark edince dersimi daha iyi alıyorum. | Open Subtitles | حسنا , أدركت أنِ فى الفترة الماضية لم أكن متزن لكنى على أدراك ذلك أتعلم أن أتعامل مع ذلك مؤخرا |
Ama biraz absürt olduğunu fark edince Who'yu kullanmayı bıraktı. | Open Subtitles | "ثم تخلى عن الـ "من حين أدرك بأنها واضحة |
"...abisinin olaya dâhil olabileceğini fark edince... "...teoriyi uydurduğu konusunda ısrar ediyor." | Open Subtitles | "وأن أصغر أفراد عائلة (غرايسن) اختلقت النظرية حين أدركت أن أخاها قد يكون متورطاً." |