ويكيبيديا

    "fark ediyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أدرك
        
    • وأدركت
        
    • ألاحظ
        
    Ve bazen herkesin tek gördüğünün bu olduğunu fark ediyorum. Open Subtitles وأحيانا أدرك أن هذا هو كل ما يراه أي أحد
    Ama günün sonunda fark ediyorum ki, çabalarımız her zaman isteklerimizi vermemektedir. TED ولكنني أدرك أنه في نهاية المطاف، لا تحققُ مجهوداتنا دومًا رغباتنا.
    Bir sanat galerisi geziyor, odalar dolusu tablolara bakıyorken, bir 15-20 dakika sonrasında resimler hakkında düşünmediğimi fark ediyorum. TED عندما أتمشى داخل معرض فنون غرف وغرف مليئة باللوحات بعد مرور ١٥ أو ٢٠ دقيقة أدرك أنيي لا أفكر في اللوحات
    Şimdi fark ediyorum, benim için sadece sen varsın ve biz çok iyi bir ekibiz. Open Subtitles وأدركت الآن بأنك الواحدة المناسبة لي وإننا الإثنان سنشكل فريق جيد جدا
    Eski sevgilim, onu terk ettim şimdi çok büyük hata yaptığımı fark ediyorum bu yüzden onu aramam gerekiyor. Open Subtitles السابق صديقي حقيقية غلطة كانت أنها الآن وأدركت هجرته, به الإتصال أريد لذا
    Japonya'da ikili oynama gerçekten benim tüm gerginliğimi alıyor ve akşamın sonunda, herkesin aşağı yukarı aynı hazla ayrıldığını fark ediyorum. TED يحررني لعب المباريات الزوجية من التوتر. وفي نهاية كل مساء، ألاحظ أن الجميع يشعر بنفس درجة السرور.
    Şimdi sesli söyledikçe kulağa ne kadar korkunç geldiğini fark ediyorum ama adları ne olursa olsun, o şekerleri çok severim. TED والآن بعد قول ذلك بصوت عال، أدرك مدى الفظاعة التي يبدو عليها الأمر، ولكن رغم ذلك، أنا أحبها تمامًا.
    ve ertesi gün fark ediyorum ki hadım etmek bu işin kesin bir parçası olacak. TED وأنا أدرك في اليوم التالي أن الإخصاء سيكون جزءا مهما لهذا العمل لذا.
    Böyle anlarda ne kadar şanslı olduğumu fark ediyorum. Open Subtitles مثل هذه الأوقات التي تجعلني أدرك كم أنا محظوظه حقاً.
    Ve o zaman fark ediyorum ki önümde bir hafta daha var. Open Subtitles ننهك من الحوارات هناك أدرك , لدي أسبوع كامل
    En yaşlı adam seçildiğimden beri artik genç bir adam olmadığımı fark ediyorum. Open Subtitles بما أنني أكبر سكان البلدة عمراً، بدأت أدرك أنني لم أعد شاباً
    ama şu an o günün, hayatımın en şanslı günü olduğunu fark ediyorum, çünkü seninle tanıştığım zaman bir ilişkim yoktu. Open Subtitles لكنني أدرك الآن انني في أسعد أيامي لأنني كنت غير مرتبط عندما قابلتك
    Bu sesslizk boykutunun önce kötü olduğunu sanmıştım ama fark ediyorum ki harikaymış. Open Subtitles في البداية اعتقدت أن هذه المعاملة الصامتة نوعٌ من التشرُّد و لكنني أدرك الآن أنه شيء رائع نوعٌ ما
    Eğer devleti dizginleyeoek şeyler politik değişimlerse ve bu değişmişse... ..o zaman bunlara anlamlı bir şekilde karşı koyamayacağımızı fark ediyorum. Open Subtitles وأدركت أنه لو، تعلمون، تغيرت السياسات، الشيء الوحيد الذي يكبح الدولة، لو تغيرت،
    Bunun çok kötü bir fikir olduğunu yeni fark ediyorum. Open Subtitles وأدركت الآن أنها كانت فكرة سيئة جدًا
    Eski sevgilim, onu terk ettim şimdi çok büyük hata yaptığımı fark ediyorum bu yüzden onu aramam gerekiyor. Open Subtitles ! صديقي السابق هجرته, وأدركت الآن أنها كانت غلطة حقيقية لذا أريد الإتصال به
    Ve ben tüm hesabın olduğunu fark ediyorum. Open Subtitles وأدركت بأنّ الحسابِ ممتلىء.
    Böyle şeyleri fark etmediğimi sanıyorsun, ama fark ediyorum. Open Subtitles أعلم أنّكِ لا تظنين أنّني لا ألاحظ هذهِ الأمور ، لكنّي ألاحظها
    Baban her çişe kalktığında susadığımı fark ediyorum. Open Subtitles في كل مرة يقوم والدك ليتبول، ألاحظ أني عطشانة
    fark ediyorum da, geçmiş zamandan bahsediyorsun hep. Open Subtitles ألاحظ بأنكِ ما زلتِ تتكلمين بصيغة الماضي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد