Sadece Jake Slater'ın benden hoşlanmasını sağlamaya çalışıyordum ama fark etmedi bile. | Open Subtitles | كنت أحاول فقط ان اجعل جيك سليتر لكي يحبني ولكنه لم يلاحظ حتى |
Adam ilk başta fark etmedi bile. | Open Subtitles | لم يلاحظ ذلك في البداية |
Joey saçını değiştirdiğini fark etmedi bile. | Open Subtitles | حسناً، (جوي) لم يلاحظ انه كان هناك أي شيء مختلف. |
Henri, değişikliği fark etmedi bile. | Open Subtitles | في حين أن هنري لم يلحظ عليّ أي اختلاف |
Ama kimse bunu fark etmedi bile. | Open Subtitles | لم يلحظ أحد غيابى |
fark etmedi bile, umursamadı. | Open Subtitles | لم يلاحظ لم يهتم |
Bunu yaptı ve kimse fark etmedi bile. | Open Subtitles | لقد فعلتها, حتى أن أحداً لم يلاحظ! |
- Evet, David fark etmedi bile. | Open Subtitles | - نعم، ديفيد لم يلاحظ - |
"Kimse fark etmedi bile. | Open Subtitles | لم يلحظ أحد منهم ذلك |