ويكيبيديا

    "fark ettik" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لاحظنا
        
    • أدركنا
        
    • اكتشفنا
        
    • وأدركنا
        
    • إكتشفنا
        
    • ادركنا
        
    • وادركنا
        
    • اكتشفناه
        
    • ولاحظنا
        
    • فكرنا أنه
        
    • فراء
        
    Dikkatlice bakarak her yerde yüzlerce yamuk bloğun yığılı olduğunu fark ettik. TED وبالتعمق بالنظر، لاحظنا مئات من الكتل غير المنتظمة متراكمة في كل مكان.
    Güneş rüzgârları gibi, karakteristik elektrik yüklü gaz rezonanslarını fark ettik. TED لاحظنا أصداء مميزة من الغازات المشحونة كهربائيا مثل الرياح الشمسية.
    Antikorlar için genleri B hücrelerinden T hücrelerine yerleştirmenin mümkün olabileceğini fark ettik. TED لقد لاحظنا أن من الممكن إدخال جينات للأجسام المضادة من خلايا بائية إلى خلايا تائية.
    İlk başta fark ettik ki renk esnekliğimiz olan bir şeydi. TED أدركنا في وقت مسبق أنّ لدينا بعض الحرية مع ذلك اللون.
    Serumun istenmeyen yan etkileri vardı. Etkileri insan dokusunda görülmeye başladığında fark ettik. Open Subtitles كانت للمصل منتوج ثانوي غير متعمّد، اكتشفنا ذلك بعد أن تكونت بنسيج المعالج.
    Işıklandırmaya başladık ve gözleri içindeki üçlü merceklerin kötü yansıması olduğunu fark ettik. TED بدأنا الإضاءة وأدركنا أنّ العدسات الثلاثية داخل منظاره كانت تشوّش الانعكاسات
    Ne yazık ki ameliyat sırasında kızınızın yaralarının düşündüğümüzden kötü olduğunu fark ettik. Open Subtitles للأسف , خلال العمليّة الجراحيّة إكتشفنا أن جِراح إبنتكما أكثر كارثيّة ممّا تصوّرنا
    Bunu düşünmeye başladığımızda, bu iki konu bizi engelledi. Ama sonra fark ettik ki, aslında bu iki sorunu TED عندما بدأنا في التفكير في هذا الموضوع , توقفنا عند هاتين المشكلتين. ثم ادركنا ان هناك طريقة
    Fakat bunu ifade ederken konuşmasında bir şey fark ettik. Open Subtitles ولكن عندما ذكر ذلك، لاحظنا أمرًا ما، أنه أشار في خطابه
    Arkalarından koşarken fark ettik ki bazı hayvanlar Queens Bulvarı'na doğru ilerlemeye başlamış. Open Subtitles لذا وصلنا إلى هناك وانتشر الجميع قمنا بملاحقتهم وعندها لاحظنا أن بعض الحيوانات بدأت تركض نحو جادة كوينز
    Oysa biz onları yok etmenin çok kolay olduğunu fark ettik. Open Subtitles مع ذلك لاحظنا مدى سهولة أخذهم للاعدام بالغاز
    Evet, ama her iki retinanın da ışığa az da olsa tepki verdiğini fark ettik. Open Subtitles نـعم , ولكن لاحظنا أن شبكية عينه حساسة للضوء
    Oturup konuştuk ve zorlu birkaç ay geçirdiğimizi fark ettik. Open Subtitles نحن تحدثنا عن ذلك ، ونحن جيعاً لاحظنا كان لدينا رفقة سيئه منذ شهور
    Otopsiden sonra sırtının ortasında oluşan bir morluk fark ettik. Open Subtitles بعد التشريح لاحظنا كدمات تتشكل وسط الظهر
    Çok geçmeden elimizdeki bu bilgilerde olağan dışı bir şey olduğunu fark ettik. Open Subtitles حالاً ، أدركنا أن هناك شيء ما بهذه البيانات والتي ليست غير عادية
    O anda hepsinin er ya da geç bozulup, kapanacağını fark ettik. Open Subtitles وذلك عندما أدركنا عاجلاً أو آجل إنهم جميعهم سوف يتدهورون او يتعطلون
    Böylelikle tohumların olacağı bir proje yapmamız gerektiğini fark ettik, bir çeşit tohum katedrali. TED أدركنا ان علينا صنع مشروع من البذور ، ونوع من كاتدرائية البذور.
    Daha sonra bu yaz, buzul eridikçe, daha çok mağara bulduk ve fark ettik ki hep birbirine bağlıydı. TED في فترة لاحقة ذلك الصيف، مع ذوبان المزيد من الثلج عن الجليد وجدنا المزيد من الكهوف و اكتشفنا أنّها كلّها مرتبطة.
    Şunu da fark ettik ki bir ekibin üyeleri başarısızlıklarını paylaştıklarında büyü gerçekleşir. TED لقد اكتشفنا أيضا أنه السحر يحصل عندما يقوم أعضاء الفريق بمشاركة إخفاقاتهم .
    Ve bu belirli şeyleri değiştirmezsek birkaç şey yapabileceğimizi fark ettik. TED وأدركنا أننا إذا لم نغير تلك الأشياء المحددة، يمكننا القيام بعدد من الأشياء الأخرى.
    Ancak sonra fark ettik ki leşi incelemeye gelen köpekbalıkları en az üç taneler. Open Subtitles لكننا إكتشفنا منذ ذلك الحين بان هناك أكثر من ثلاثة الى خمسة قروش وصلت للتحرى عن الجثة
    Fakat danstan sonra, hepimiz fark ettik ki babalar yine hapiste olacaklardı. TED لكن بعد انتهاء الحفلة الراقصة، ادركنا أن الآباء ما زالوا داخل أسوار السجن.
    Sadece merdivenlerimizle gittik ve fark ettik ki yeterince uzun değiller. TED وصلنا ومعنا سلالمنا فقط وادركنا انها لم تكن طويلة بما يكفي.
    Neyse ki erken fark ettik de çok maruz kalmadın. Open Subtitles لحسن الحظ, لقد اكتشفناه مبكرا, مما قلل من خطر تضررك
    Hepimiz oturduk ve fark ettik ki para geliyordu - ne kadar mükemmel! TED وجلسنا جميعا ولاحظنا المال يتدفق من كل مكان يا للروعة
    fark ettik ki yurtdisinda çalismak, Rugrat'e oradan emir vermek, daha güvenli. Open Subtitles فكرنا أنه سيكون أكثر أماناً أن نعمل من خارج البلاد، و نحن نعطي الاوامر لروغرات
    Bu küçük yavru babunun annesinin tüylerine... ...sarıldığını gördüğümüz zaman... ...Legadema ile gerçekleşen... ...çok benzersiz bir şey fark ettik. TED ولكن حينها رأينا هذا القرد الصغير من فصيل البابون كان متعلقاً على فراء امه وقد رأينا شيئاً مميزاً جداً حدث مع " ليجاديما "

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد