Sadece şu benim aptal şoförün fıskiyeye fazla yakın park etmesi yüzünden. | Open Subtitles | إنه فقط ذلك السائق الغبي .أوقف السياره قريباً جداً من النافوره |
Evet, hakeme biraz fazla yakın. | Open Subtitles | أجل عندما تصبح قريباً جداً من الإمبراطورية |
Burada yaşanan olay, senin bu kişilere fazla yakın olmandı. | Open Subtitles | ما حدث هنا ، هو أنك كنت قريب جداً من هؤلاء الأفراد |
Biraz fazla yakın değil mi? Bir kaza falan olmasın da. | Open Subtitles | ألا تبدوا الألعاب النارية قريبة جدا من هنا ؟ |
Sence de fazla yakın değil miyiz? | Open Subtitles | ولكن الا نبالغ فى تظاهرنا بالقرابه ؟ |
O kimseye fazla yakın değildir. Afganistan'dan sonra kendini her şeyden soyutladı. | Open Subtitles | إنه ليس قريب لأي أحد عزل نفسه بعد أفغانستان |
Bu kez gereğinden fazla yakın olabilirsin. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون قريباً جداً من هذا الشخص |
Kızınız ve dostları kıyıya fazla yakın demir atmış. | Open Subtitles | يبدو أن أبنتك و أصدقاءها ركنوا قريباً جداً من الشاطئ |
İkarus, takma kanatlarla güneşe fazla yakın uçan çocuktu. | Open Subtitles | "إيكاروس"هو الفتى الذي طار قريباً جداً من الشمس بجناحين مزيفين. |
Cama fazla yakın durmayın. | Open Subtitles | لا تقفا بشكل قريب جداً من الزجاج. |
Dünyalı ablukası, Pike'ın bizi aramaya çıkması için fazla yakın. | Open Subtitles | حصار الأرضيين قريب جداً ليجعل (بايك) يُخاطر بالبحث عنا |
...yuvasına fazla yakın bir şey. | Open Subtitles | ) قريب جداً من منزلها |
Denizaltı fazla yakın. Vaktinde ulaşamayacağız. | Open Subtitles | الغواصة قريبة جدا لن نصل إلى البوابة في الوقت المناسب |
- Evet. Orkestraya da fazla yakın değil. | Open Subtitles | انها ليست قريبة جدا من الأوركسترا. |
Sana biraz fazla yakın hissetmeye başlamamın. | Open Subtitles | اني بدات بالشعور اني قريبة جدا منك |
Sence de fazla yakın değil miyiz? | Open Subtitles | ولكن الا نبالغ فى تظاهرنا بالقرابه ؟ |
Fog şehir içindeydi, fazla yakın sayılmaz. Saçma. | Open Subtitles | كان (فوغ) بالمدينة، وهذا ليس قريب بالضبط، لا يبدو منطقياً |