Kendilerini feda etmiş atalarımız. Bizler bu fedakârlıkları, ilkelerimizi yaşatmak ve inancımızı korumak için yapıyoruz. | Open Subtitles | ونحنُ نعد هذة التضحيات حتى نعيش الجوهر ونُحافظ على الإيمان |
Yaptığım fedakârlıkları anlayamazsın! | Open Subtitles | لا يمكنك أن تستوعبي التضحيات التي قمت بها. |
Yaptığın fedakârlıkları takdir etmediğimi sanma. | Open Subtitles | لا تظن أني لا أقدر التضحيات التي قدمتها. |
- General, tüm saygılarıyla fedakarlıkları ölçüsünde askerlere bir maaş verilmesini öneriyor. Fakat elinde onlara verebileceği miktarda para yok. | Open Subtitles | مرتب يمنح لجنودنا من أجل تضحياتهم ولكنه لا يملك المال الكافي ليدفع لهم |
Yaptıkları bu fedakarlıkları onurlandırmak için yapabileceğim en iyi şey işime dört elle sarılıp sıkı çalışmak. | Open Subtitles | وأفضل طريقة لاحترام تضحياتهم هي المضي قدماً. بدء العمل. |
Saf olmak için Harm'ın yaptığı fedakarlıkları yapmamış demek ki. | Open Subtitles | أنها لم تجعل تضحيات الأذى يجب أن يصبح صافي |
Fakat hangi fedakârlıkları yapacağını merak ediyorum. | Open Subtitles | لكنني أتسائل ما التضحيات التي أنت مستعد لتقديمها ؟ |
Bu takımın ve ailelerin yaptıkları fedakârlıkları hiçbiriniz bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | لا أحد منكم يعرف التضحيات التي قام بها هذا الفريق وعائلاتهم أيضاً. |
Bu takımın ve ailelerin yaptıkları fedakârlıkları hiçbiriniz bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | لا أحد منكم يعرف التضحيات التي قام بها هذا الفريق وعائلاتهم أيضاً. |
Hangi fedakârlıkları yapmaya hazırsınız? | Open Subtitles | ما التضحيات التي مستعد لتقديمها ؟ |
Sizler için yaptığım fedakârlıkları biliyor musun? | Open Subtitles | ! هل تعلمين التضحيات التي قمت بها من اجلك؟ |
House'un dünya görüşü, tesadüfi durumları ya da fedakârlıkları içermez. | Open Subtitles | منظور (هاوس) للعالم لا يتضمن التضحيات العشوائيّة |
- fedakârlıkları ben yaptım. | Open Subtitles | قدمت التضحيات. |
Kendim için değil, ama onların fedakarlıkları farkedilmeyecek... | Open Subtitles | ليس على نفسي، ولكن على تضحياتهم التي لن تلاحظ.. |
Ama zaferin ardından bakınca, onların fedakarlıkları bunu mümkün kılmış oluyor. | Open Subtitles | ولكن بعد الإدراك المتأخر للنصر كانوا الأشخاص الذي جعلت تضحياتهم الأمر ممكناً |
fedakarlıkları bilinecek, sadece söylenmeyecek. | Open Subtitles | تضحياتهم لن يتم تجاهلها فقط لن نذكرها |
Onların fedakarlıkları boşa olsun istemiyorum. | Open Subtitles | لا أود أن تذهب تضحياتهم سُدى |
Çürüyen vücudum ya da kan büyüsü fedakarlıkları hakkında değil. | Open Subtitles | و ليس عن اللحم المتعفن أو تضحيات الدماء السحرية. |
Umarım Senato yarın doğru tercihte bulunur böylece Alex Murphy'nin fedakarlıkları boşuna yaşanmamış olur. | Open Subtitles | أتمنى بإخلاص أن يصوت مجلس الشيوخ غداً بالصح حتى لا تذهب تضحيات (أليكس مورفي) هباء. |