| Mikrofonun fişe takılı değil. | Open Subtitles | المايكرفون الذي تستعملينه ليس موصولا بالكهرباء |
| Pikabı fişe taktım, müzik dinlemek istersen diye. | Open Subtitles | اوصلت الراديوا بالكهرباء في حال أردت الاستماع إلى الموسيقى |
| Evet, o şeylerden biri işte, fişe taktığın o küçük masalardan. | Open Subtitles | أجل، انها واحدة من تلك الأشياء مثل المسطحة الصغيرة التي توصلينها بالكهرباء صح؟ |
| Koca kafaları fişe takın ve saksıyı çalıştırın. | Open Subtitles | قوموا بتوصيل مقابس العقول الكبيرة وأجعلوها تعمل |
| - fişe takma onu! | Open Subtitles | لا تقم بتوصيل له في ! المكونات له بالدخول. |
| - Sun Valley'de bir benzinciden alınma fişe benziyor. | Open Subtitles | يبدو كإيصال من محطة وقود في (صن فالي). |
| Satın alır, evinize götürür, fişe takardınız, ve kesinlikle hiçbir şey yapmazdı. | TED | تشتري الجهاز، تأخذه معك الى المنزل، توصله بالكهرباء و لن يعمل أي شئ على الاطلاق! |
| Bayanı duydun. Gidip onu fişe takın. | Open Subtitles | لقد سمعتم السيدة أوصلوه بالكهرباء |
| Jerry, bilgisayarım fişe takılı değil sanırım. | Open Subtitles | (جيري)، لا أعتقد بأن حاسوبك موصّل بالكهرباء. |
| Ama fişe takılı değil. | Open Subtitles | -لكنها ليست مركبة بالكهرباء |
| Hatırlıyorum, kahve makinesini fişe takıyordum... Yo. | Open Subtitles | أتذكر ... كنت أقوم بتوصيل ماكينة القهوة |
| Şunu fişe tak! | Open Subtitles | قومى بتوصيل الكهرباء |
| - fişe takmamı ister misin? - Evet. | Open Subtitles | -هل أقوم بتوصيل القابس الكهربائي بها؟ |
| Sun Valley'de bir benzin istasyonundan alınma fişe benziyor. | Open Subtitles | يبدو كإيصال من محطة وقود في (صن فالي). |