Bu sabah kocamış filin sırtına binip evime geldiğinizde insanlar onu coşkuyla karşıladılar. | Open Subtitles | عندما أتيت لمنزلي ذلك اليوم .. ممتطياً هذا الفيل العجوز الناس قامت بتحيته |
O filin üstüne oturamam bir sürü köri yediğim için kıçım yanıyor. | Open Subtitles | لايمكني الجلوس على هذا الفيل مؤخرتي مشتعلة من آكل كل هذا الكاري، |
Ve sürücüsü file ne yapacağını söyleyebileceğini düşünür, ama aslında filin kendi fikirleri var. | TED | والسائق يظن انه يستطيع ان يشير على الفيل ما يقوم به ولكن الفيل لديه افكاره الخاصة ويقوم بما يحلو له |
Bir filin beni çerez gibi yemek istediği ilk seferi hatırladım. | Open Subtitles | أتذكر أول مرة عندما حاول فيل أن يأكلني وكأنني حبة فستق |
Her yerden uzakta, bir filin karşısında ayakta durduğumda, Tanrıya hiçbir zaman hissetmediğim kadar yakın hissetmiştim. | TED | فالوقوف أمام فيل بعيدًا جدًّا عن أي مكان هو أقرب طريق للتقرّب إلى الرب. |
Bu şehir otlakçılarla dolu. Bu filin masraflarını karşılayamayız. | Open Subtitles | هذه المدينة مليئة بعديمي المشاعر لا يمكننا تحمل نفقات الفيل |
Dün bayrağınızı ve beyaz filin anlamını sordu ama cevap veremedim. | Open Subtitles | حاول البقاء جالساً بالمركب عزيزي بالأمس سألني عن علم مملكتك وعن معنى الفيل الأبيض |
Bir kelebeğin dili bir filin hortumuna benzer çok sivridir ve saat mekanizmasındaki yay gibi içeriye doğru kıvrılır. | Open Subtitles | لسان الفراشة مثل خرطوم الفيل لكنه رفيع جداً وملفوف مثل زنبرك الساعة |
Tabii izleyicilerden değilseniz... ve son 30 saniyeyi bir filin arkasına bakmakla geçirmediyseniz. | Open Subtitles | على الأقل, المشاهدون يتمنون بطولة الفيل خلف الثانية المناسبة |
filin gözlerinden görmek istiyorum. Adımları olmayan dansa katılmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى من خلال أعين الفيل أريد الإنضمام إلى رقصٍ لا خطوات فيه |
Bakın! Sulusepkenlikten önce... O filin götünde 1 milyonluk eroin var. | Open Subtitles | انظر , قبل أن تبدأ البكاء هناك هيروين يساوي مليون في مؤخرة هذا الفيل |
Ve demin bahsettiğim filin bizi bir çiçekte taşıdığı? | Open Subtitles | و بعد ذلك الفيل الذي تحدثت عنه مسبقاً يحملها بالأرجاء على زهرة |
Ve demin bahsettiğim filin bizi bir çiçekte taşıdığı? | Open Subtitles | و بعد ذلك الفيل الذي تحدثت عنه مسبقاً يحملها بالأرجاء على زهرة |
Robocop'la yatakta kahvaltı ederken bir filin bizi resmetmesini isteyecektim. | Open Subtitles | أنا كنت سأتمني فطور في السرير مع رجل شرطة . آلي بينما يرسمنا الفيل |
filin hayatta kalması, pek çok ömrün tecrübelerinden faydalanmasına bağlıdır. | Open Subtitles | يعتمد بقاء الفيل على الانتفاع من خبرة حيوات سابقة. |
Yetişkin bir filin günde 295 kilo yiyebileceğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أكنتِ تعرفين بأنّ الفيل البالغ يمكنه تناول 224 كيلو جرام من الطعام يومياً؟ |
Yetişkin bir filin günde 295 kilo yiyebileceğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أكنتِ تعرفين بأنّ الفيل البالغ يمكنه تناول 224 كيلو جرام من الطعام يومياً؟ |
Bir sürü marula topladılar ve eve dönerken yaralı bir filin izlerini buldular. | Open Subtitles | جمعوا الكثير من المارولا ...وفي طريق العودة إلى المنزل وجدوا أثر فيل مصاب |
Kuramsal fizik, kuyruğu papatyaya bağlı bir filin... yardan aşağı sallanabileceğini kanıtlar. | Open Subtitles | يمكن للفيزياء النظرية تثبت أن فيل يمكن تعلقه من الهاوية من ذيله بديزي |
Eğer hâlâ bunu bir filin yaptığını düşünüyorsan, bu mantığa aykırı. Birisi mutlaka görürdü. | Open Subtitles | إن كنت تقول أن ما فعل هذا فيل فليس منطقى كان أحدهم سيراه |
Hayatımda hiç bir filin sırtına binmedim. Ben sana gösterene kadar atların üstünde nasıl duracağını da bilmiyordun. | Open Subtitles | عزيزي أنا لن أمتطي هذا لم أركب فيلاً في حياتي |
Neredeyse bir filin evindeki kedi kapısı kadar etkin biri. | Open Subtitles | إنه عديم الفائدة, كفائدة باب القطط في بيت الفيلة |
filin örtüsü hala duruyor mu? | Open Subtitles | هل لازال للفيل غطاء ظهره ؟ |
Kenya'daki Savo Milli Parkı... ... çok sayıda filin yuvasıdır. | Open Subtitles | يعتبر المتنزه الوطني لـ"تسافو" موطن أكبر تجمع للفيلة في كينيا |