Şimdiki ödül; "Bir Yetişkin filmindeki En İyi Beste." Adaylar: | Open Subtitles | الجائزة التالية : افضل فيلم خلاعي حقق ارباحا والمرشحين هم: |
filmindeki kadın gibi bir deneyim yaşayan bir İtalyan'la karşılaştım. | Open Subtitles | التي عاشتها الفتاة في فيلم الحياة المزدوجة لفيرونيك |
Bu katliam sanki Blair Cadısı filmindeki, cinayetin yeniden canlandırılması gibi...' | Open Subtitles | إحياء مذبحة كفن روك تم بواسطة فيلم مشروع الساحره بلاير |
Ben bir astrodinamistim -- bilirsiniz işte, "Marslı" filmindeki Rich Purnell gibi. | TED | أنا عالمُ تحريكٍ فلَكيّ مثلُ ذلكَ العالِم "ريتش بورنيل" في فلم "المَرّيخيّ" |
Bazen ona Doktor deriz, Bugs Bunny çizgi filmindeki gibi. | Open Subtitles | نحن نناديه ب دوك أحياناً مثل أفلام كارتون بجز بنى |
Jimmy Carter maskesi takıyordu... Keeanu Reeves filmindeki soygundaki gibi. | Open Subtitles | كان يرتدي قناع چيمي كارتر مثل هذا اللص في فيلم كيانو ريفز |
Bir düşüneyim. "Jaws" filmindeki genç, güzel, çıplak bayan nasıl hayatta kalmıştı? | Open Subtitles | دعوني أفكر، كيف هربت تلك الفتاة العارية الجميلة من القرش في فيلم جوز؟ |
Gremlinler filmindeki gremlinlerden de var mıdır orada dersin? | Open Subtitles | هل تعتقدون أن أي عفريتاً من فيلم العفاريت سيكون هناك.. ؟ |
Tanrım, bu Philadelphia filmindeki Tom Hanks ve E.T.'den daha da sinir bozucu. | Open Subtitles | يا إلهي .. هذا مشهد مثير مزعج أكثر من الممثل توم هانكس و إي تي في فيلم فلادلفيا إي تي : شخصية في أحد الأفلام |
Matrix' in 2. filmindeki şu ikizlere benziyor. | Open Subtitles | انه مثل ذلك الشخصيات الذين فى فيلم ماتريكس |
"Jerry Maguire" filmindeki çocuk büyümüş de gelmiş. | Open Subtitles | الان انظروا , الفتى الصغير فى فيلم جيرى ميغواير قد نضج |
Zombi filmindeki anne durumu düzeltti mi? | Open Subtitles | هل الأم في فيلم الزومبي جعلت الامور أفضل .. ؟ |
Korku filmindeki kadın oyuncu aşık olsaydı, aşk filmi olurdu o. | Open Subtitles | اذا كانت تؤدى دور رومانسى فى فيلم رعب لن يصبح فيلم رومانسي؟ |
Korku filmindeki kadın oyuncu aşık olursa, film korkunç olmaz. | Open Subtitles | اذا كانت ممثله فى فيلم من افلام الرعب تمثل حب اذا الفيلم لم يكن مرعباً |
Misery filmindeki gibi kurtulmak zorunda kalmamak için yürüdüm. | Open Subtitles | وبعد ذلك انقذ مثل الإنقاذ في فيلم البؤس ، لذا فقد مشيت |
- Şu "Alacakaranlık" filmindeki hatuna benzeyen var ya hani? | Open Subtitles | أيّهن هي ؟ ''تلكَ التي تشبه بطلة فيلم ''الشفق |
Bu yıl Smokey and the Bandit filmindeki arabayı gösterecekler. | Open Subtitles | هذه السنة، حصلوا على السيارة من فلم سموكي والعصابة |
Bir Hint filmindeki dansı yapacaksınız. Salman Khan olacaksınız. | Open Subtitles | سوف ترقص على أنغام فلم هندي وسوف تكون سلمان خان |
80'lerin korku filmindeki kötü kızım ve filmin yarısı geçmiş durumda. | Open Subtitles | .أنا الفتاة الشريره في أفلام الثمانينيات ولقد نسينا الفكره الاصليه .لذا,تعرفين |
- Evet uçak kazası oluyordu, 'İlk Gün' filmindeki adamın oynadığı. | Open Subtitles | في تحطم طائره , الممثل بفيلم يوم التدريب |
Bi saniye. Bu .iktimin filmindeki gibi. | Open Subtitles | لحظة واحدة هنا بالضبط عند الرقم اثنين، أخطأوا في الفلم |
Ne yani, Bugün Aslında Dündü filmindeki gibi mi? | Open Subtitles | ما هي الحلقات الزمنيّة؟ أعني أهو كفيلم ''يوم جرذان الأرض''؟ |
Ben sadece senin filmindeki bir karakterim. | Open Subtitles | أنا مجرد شخصية في فيلمك إنها شخصية مكتوبة |
Ama Abed'in filmindeki karakterin adı Spock değil! | Open Subtitles | و لكن في فلمه إسم الشخصية ليس سبوك |