O hâlde Betancourt, uyuşturucu kaçakçılığını örtbas etmek için hazine avlarını finanse ediyor. | Open Subtitles | حسناً إذا كان يمول صيد الكنوز للتغطية على تهريب البضائع فهو لم يعلم أنهم وجدوا الذهب |
Bay Drax tüm programı kendi parasıyla finanse ediyor. | Open Subtitles | -السيد دراكس يمول كافة البرنامج من جيبة الخاص |
Babası senelerdir onun kumar oynamasını finanse ediyor. | Open Subtitles | ظل أبوه يمول ديون قماره لسنوات. |
Uyuşturucu kartelleri mitinglerini finanse ediyor. | TED | قد تموّل عصابات المخدرات حملاتهم الانتخابية. |
Meksika uyuşturucu ticareti Senatör'ün kampanyasını finanse ediyor. | Open Subtitles | هذا هو المكسيكي تاجر المخدرات الذي يقوم بتمويل حملة السيناتور |
Bu insanlar tüm operasyonu finanse ediyor. | Open Subtitles | هؤلاء من يمول العملية بأكملها. |
Kendi Sos fabrikasını finanse ediyor. | Open Subtitles | إنه يمول طرق كُسبه الغير مشروعة |
Casusluk giderlerini finanse ediyor. | Open Subtitles | إنه يمول نشاطات التجسس |
Peki tüm bunları kim finanse ediyor? | Open Subtitles | و من يمول كل هذا؟ |
İşi kim finanse ediyor ? | Open Subtitles | من الذي يمول هذا؟ |
Evet biliyorum, filmini finanse ediyor Jenny. | Open Subtitles | أعرف بأنه يمول فيلمك |
İşi kendi finanse ediyor. | Open Subtitles | انه يمول نفسه ذاتياً.. |
Prens çalışmalarını finanse ediyor. | Open Subtitles | الأمير يمول أعمالهُ |
Filmi o finanse ediyor, seni gerizekalı. | Open Subtitles | إنه يمول الفيلم أيها الغبيّ |
Tüm kanalı o finanse ediyor. | Open Subtitles | إنه يمول الشبكة بأكملها. |
B613'ü onlar mı finanse ediyor? | Open Subtitles | تظنين أنهم من يمول بي613؟ |
Ülkesine karşı savaş finanse ediyor. | Open Subtitles | انه يمول حرب ضد بلده |
Biyolojik Koruma Organizasyonu olası Duyusalları yakalamak için DNA sayımı yapan projeleri finanse ediyor. | Open Subtitles | منظمة الحفظ البيولوجي تموّل مشاريع مثل تعداد الحمض النووي من أجل تقفّي و إصطياد أي شخص حواسي محتمل |
Greg'e hiçbir şey anlatmamıştım. Şirketimiz bu araştırma programının hepsini finanse ediyor. | Open Subtitles | تموّل شركتنا البرنامج البحثي بأكمله. |
Meksika uyuşturucu ticareti Senatör'ün kampanyasını finanse ediyor. | Open Subtitles | هذا هو المكسيكي تاجر المخدرات الذي يقوم بتمويل حملة السيناتور |
Ortada bir arz-talep kopukluğu var ve bugün kıtada harcama yapan otomotiv sektörünün çoğu yerel sanayinin büyümesini teşvik etmek yerine, esasen uluslararası bir araba ihracatçıları ağını finanse ediyor. | TED | هناك فجوة بين العرض والطلب، فأغلب النفقات على السيارات في القارة اليوم، تهتم أساسًا بتمويل شبكة دولية من مصدري السيارات بدلًا من تعزيز نمو الصناعة المحلية. |