Kişiselleştirmeyi mümkün kılmak tüketiciyle muhatap olan firmaların karşılaştığı bir zorluk. | TED | إن إتاحة التفرد على نطاق واسع هو تحدي تواجهه معظم الشركات التي تتعامل مع العملاء مباشرةً. |
Başlıca firmaların çoğu hala devlete ait. | TED | اعني انها تقود الشركات ان معظم الشركات هي شركات اهلية |
Şu ana kadar büyük firmaların yaklaşık yüzde altmışı benzer programları uyguluyorlar. | TED | لغاية الآن، حوالي 60 بالمئة من الشركات الضخمة لديها في الواقع برامج مثل هذا قيد التطبيق. |
Birleşik Devletler'de, firmaların tüzel kişiler olduğu gerçeğinin farkındayız. | TED | في الولايات المتحدة، نحن ندرك حقيقة أن الشركات هي الشخصيات الاعتبارية. |
Ve bu benim işim, rekabet komiseri Avrupa'da iş yapan firmaların bu kurallarla yaşayıp yaşamadığından emin olmak. | TED | وهذا هو عملي كمسؤولة عن هذه المنافسة، بأن أحرص على ان الشركات العاملة في القارّة الأوروبية تعمل بهذه القوانين، |
Düşük faiz oranları, firmaların daha fazla projeye yatırım yapmak için daha çok parayla borçlanabilmeleri anlamına gelir. | TED | أسعار منخفضة للفائدة تعني أن الشركات تستطيع اقتراض مزيد من المال، لاستثماره في مشروعات أكثر. |
firmaların benimsemeye başladığı bu yüzdeyüz şeffaflık ve açıklık politikasından büyük bir güçlenme ve artış görüyoruz, çünkü tüketici bunu talep ediyor. | TED | ستشهدون بزوغ بعض القوى كنوع من الشفافية الكاملة والإنفتاح الذي بدأت الشركات بتبنيه كل ذلك لأن المستهلكين يطلبونه |
800 olması lazım bütün büyük firmaların 800'lü numarası vardır. | Open Subtitles | ولكنه يجب ان يكون 800 لان الشركات الكبيرة لها 800 رقم |
Internet Explorer'a rakipti... ama kimsenin kaynak kodları almasına izin yok firmaların işbirliği yapmasına izin yok. | Open Subtitles | وهو التخلي عن متصفح الانترنت لميكروسوفت ولكن دون ان تدع اي شخص يمتلك النص المصدري او جعل الشركات تتعاون معها |
Bu firmaların başındaki kişiler zenginleşmek için ileriye bakmayı ve daha fazla risk almayı tercih ettiler. | Open Subtitles | من هم على رأس هذه الشركات اختاروا النظر بعيداً، لاتخاذ المزيد من المجازفة لإثراء أنفسهم |
Bu bizi diğer büyük firmaların altına indirir. | Open Subtitles | حتى بوجودها سنكون أقل من موظفي الشركات الأخرى |
Paralarını almayacak olmamıza rağmen bu firmaların bize yapışmasına izin vermemiz konusunda garip hissetmeye başladım. | Open Subtitles | لا أعرف, يا رجل. الأمر بدأ يصبح غريبا ان ندع كل هذه الشركات تحاول جذبنا بالرغم أننا لن نأخذ أموالهم. |
Paranızı tutan firma haberleri almadan önce daha büyük firmaların bilgisayarları binlerce hisse alıp satıyorlar. | Open Subtitles | تثب الأنباء حول العالم بسرعة الضوء حواسيب الشركات الأكبر تشتري وتبيع آلاف الحصص قبل الشركة التي تمتلك مالك |
Son zamanlarda insanlar bundan çok bahsediyor, esnek iş zamanlama ya da mentorluk etme ya da firmaların kadınları eğitmesi gerektiğinden bahsediyorlar. | TED | يتحدث الناس الان عن ذلك كثيرا، يتحدثون عن اشياء كالوقت المرن والتوجيه المعنوي وبرامج ينبغي ان تمتلكها الشركات لتدريب النساء. |
Batılı firmaların ihtiyacını karşılayan Batı Afrika'da bulunan tarlaların çoğu köle ve çocuk işçi kullanıyordu, bu durumdan 2 milyondan fazla çocuğun etkilendiği tahmin ediliyor. | TED | فالعديد من المزارع في أنحاء غرب أفريقيا والتي تٌمد الشركات الغربية، تعتمدُ على عمالة الأطفال والعبيد. حيثُ يقدرُ بوجود أكثر من 2 مليون طفل من المتضررين. |
Neden firmaların rekabet etmesine müsaade etmiyoruz? | TED | لماذا لا ندع الشركات تتنافس بمفردها؟ |
Eğer bu firmaların daha iyisini yapmaya çalışarak, müşterilere daha iyi hizmet edebilmek için çabalayarak, yarışmacıların pazara girmesini engellemek için kendi kuvvetlerini kullanmayarak, kendi hizmetlerini arama sonuçlarının çok çok altına iterek, ve kendi kendilerin teşvik ederek rekabete cevap vereceklerini bilselerdi ne olurdu? | TED | ماذا سيحدت إذا عرفوا أن هذه الشركات تواجه منافسيها، بتقديم الأفضل و أن تخدم المستهلك بشكل أفضل لا استعمال القوة للقضاء على منافسيها بإظهار خدماتها في المقدمة بمحركات البحث و الدعاية لأنفسهم |
Bu firmaların yöneticilerinin bana söylediği şu, Biz kişiye özel B-to-B kullanıyoruz, türünün en iyisi, | TED | المدراء في تلك الشركات اخبروني, "حسنا نحن نستخدم نظريات مختلفة وحلول--" تعلمون ما اعني |
Yani yerel firmaların gelişmesi teşvik edilmelidir. | TED | إذا نحتاج أن نشجع نمو الشركات المحلية |
Bu firmaların arasında, Red Hat Software en bilinenidir. | Open Subtitles | من بين هذه الشركات ، شركة ريد هات" الاكثر شهرة " |