ويكيبيديا

    "fotoğraflarını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصور
        
    • صورة
        
    • صورك
        
    • صورا
        
    • صورهم
        
    • صورًا
        
    • صورها
        
    • صور
        
    • صوركِ
        
    • صورتك
        
    • صوره
        
    • بتصوير
        
    • صورَ
        
    • بصور
        
    • صورته
        
    Birkaç kız bulup fotoğraflarını çekiyorlar ama bu Custis'in dürtülerini uyandırıyor. Open Subtitles و وجدوا الفتاة واخذو بعض الصور ولكن هذا فقط يحمس كستيس
    Fotoğraf makinemi kurup bu hiyerogliflerin yüksek çözünürlükte fotoğraflarını çekeceğim. Open Subtitles سأقوم بإعداد الكاميرا لأخذ بعض الصور عالية الدقة لتلك الكتابات
    Ebeveynlerinin fotoğraflarını çektim, ama aslında Stacey'nin fotoğrafını çekmek için daha heyecanlıydım. TED قمت بإلتقاط صورة لوالديها، لكن في الواقع كنت متحمساً لالتقاط صورة لستايسي.
    Bak, eğer Dallas senin fotoğraflarını internette görürse fahişelerle birlikte ot içerken, senin anlaşmanı anında bitirirler, tamam mı? Open Subtitles انظر , اذا شاهد فريق دالاس صورك على الإنترنت , تدخن الحشيش مع عاهرات سيقومون بإلغاء عقدك , مفهوم؟
    Ölmüş insanların fotoğraflarını çekip internete koyan her deliden ilham alırım. Open Subtitles تلهمني أي الجوز التي يأخذ صورا من القتلى ويضعها على الانترنت.
    Ve her bir diktatör fotoğrafının üzerine kendi fotoğraflarını yapıştırıldılar. TED و ألصقوا فوق كل صورة شخصية للديكتاتور صورهم الخاصة.
    Emzirmeyi destekleyen bir grubun eğitici fotoğraflarını içeren bir sayfayı almaya zorlamıştınız. Open Subtitles لقد أجبرتم مجموعة دعم لرضاعة الثّدي لرفض صفحةً كان لديها صورًا تعليميّة.
    Daha onu öğretmedi ama senin bazı eski fotoğraflarını gösterdi. Open Subtitles لم يعلمني هذا بعد لكنه أراني بعض الصور القديمة لكِ
    fotoğraflarını görmüştüm ama... burada bariyerin içinde olmak çok farklı birşey. Open Subtitles سبق ورأيت الصور لكن المجيء إلى هنا داخل الحاجز مختلف كلياً
    Kentsel tarım da diyebileceğimiz yeşil çatıların fotoğraflarını görüyorsunuz. TED وإليكم بعض الصور عما يسمى الأسطح الخضراء ، أو زراعة المناطق الحضرية
    Haftada bir gün kurulan ve insanların fotoğraflarını düzelttirdikleri geçici fotoğraf kitaplıklarında tarama ekipmanlarımızı hazırlıyorduk. TED ومرة واحدة كل أسبوع، نقوم بتثبيت معدات المسح لدينا في مكتبات الصور المؤقتة التي أنشئت، حيث كان الناس يستردون صورهم.
    İnanamadım, ve küçük parçacıkları dikkatlice inceleyip, fotoğraflarını çekmek istedim. TED لم أصدق ذلك، وأود أن أحلل بعضا من القطع الصغيرة وأستفيد منها وآخد بعض الصور.
    Hepimiz Abu Ghraib fotoğraflarını hatırlıyoruz, Irak'ta ne tür bir savaşın sürdüğünü gösteren ve dünyayı şok eden fotoğraflar. TED كلنا نتذكر الصور من أبو غريب، والتي صدمت العالم و أظهرت نوع الحرب التي تم خوضها في العراق.
    1959 yılında bizim Luna 3 karanlık yüzün, gölge tarafın fotoğraflarını çekmişti. Open Subtitles في العام 1969 قامت الرحلة 3 للقمر، بإلتقاط صورة للجانب المُظلم للقمر.
    Sonunda komşularıma, arkadaşlarıma ve öğrencilere gittim. Onlara, bir fotoğraflarını vermelerini ve onlara bir poster yapacağımı söyledim TED لذلك ذهبت إلي جيراني وأصدقائي وطلابي وطلبت منهم ان يعطوني صورة و أني سأصنع لهم ملصق.
    Bak, eğer Dallas senin fotoğraflarını internette görürse fahişelerle birlikte ot içerken, senin anlaşmanı anında bitirirler, tamam mı? Open Subtitles انظر , اذا شاهد فريق دالاس صورك على الإنترنت , تدخن الحشيش مع عاهرات سيقومون بإلغاء عقدك , مفهوم؟
    Kubbenin havadan fotoğraflarını çekmek için dört yol önce aldım ehliyetimi, sağlamlık takibi. Open Subtitles حصلت على رخصتي منذ 4 سنوات لأخذ صورا جوية للقبة ، لتتبع إستقرارها
    Şimdi, Bay Lyman, South Oakley'deki dairenin fotoğraflarını siz mi çektiniz? Open Subtitles سيد لايمن، هل حصل أن التقطتَ صورًا للوحدة في أوكلي الجنوبية؟
    Bu kızla bir kez çıktın ve şimdiden odana gizlice giriyor dolabına seksi fotoğraflarını koyuyor pratikte ailesine düğün kilisesinde yer ayırtmasını söylemiş gibi. Open Subtitles خرجت في موعد واحد مع هذه الفتاة و تسللت إلى داخل غرفتك ووضعت صورها المثيرة في خزانتك
    Ve neye benzediğini biliyorlar çünkü fotoğraflarını neredeyse her yerde gördüler. TED ويعرفون ما تبدو عليه لأنّهم رأوا صور لها في كلّ مكان.
    fotoğraflarını sevdim; ama başkaları bakarken onları kaldır. Open Subtitles حسنآ,أحب صوركِ ولكن من أجل العرض يجب وضعها بعيدآ
    Oradan ayrılır ayrılmaz, fotoğraflarını otobüslerde gördüm. Open Subtitles أنتي جميلة جداً حيث يمكنني تخيل صورتك على حافلة
    Bana en son Julia'nın 2. yaş günü fotoğraflarını yolladılar. Open Subtitles اخر صوره رأيتهـا كانت لـ جوليـا في عيد ميلأدها الثاني
    Sen parti fotoğraflarını çekerken biçimsel olarak raporlama tarzı olmalı. Open Subtitles , متي ستقوم بتصوير الحفل أسلوبياً أنا أفكر بعمل تقرير
    Çocuklarımızdan birçoğu, bizimle iletişim halinde kalmak için yılın bu aylarında fotoğraflarını yollarlar. Open Subtitles العديد مِنْ أطفالِنا، يُرسلونَنا صورَ حول هذا الوقتِ مِنْ السَنَةِ للبَقاء على إتصال.
    Sana 1995 yılının bahar bayramında "Senor Frogs" adlı bir üniversite barında katıldığı ıslak tişört yarışmasında çekilmiş fotoğraflarını bile getirebilirim. Open Subtitles وإذا كنت تريد يمكنني أن آتي لك بصور لمسابقه تبلّيل القمصان أثناء إستراح الربيع، 1995 في حانه الكليّة المسمّاة الضفادع الكبيره
    fotoğraflarını görebilmek ve onun kokusunu duyabilmek istiyordum şimdi ise hiçbiri yok. Open Subtitles كنت استطيع رؤية صورته واسم رائحته والآن لقد رحل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد