| Normalde öyle bir morluğu edinebilmem için ta Fransa'ya gitmem gerekir. | Open Subtitles | عادة لابد للمرء أن يذهب إلى فرنسا ليحصل على هكذا علامة |
| Bu da doğru, işgal altındaki Fransa'ya dönmesi dışında. | Open Subtitles | نفس الأمر باستثناء التوجه إلى فرنسا المحتلة. |
| Bu da doğru, işgal altındaki Fransa'ya dönmesi dışında. | Open Subtitles | نفس الأمر باستثناء التوجه إلى فرنسا المحتلة. |
| Buldum. Araç Fransa'ya geçmiş kaçırmadan tam altı saat sonra. | Open Subtitles | وجدتها ، الشاحنة عبرت لفرنسا بعد ست ساعات من الإختطاف |
| Eğer Amerikalıysanız mesela, Fransa'ya mutlaka seyahat etmişsinizdir. | TED | اذا كنت أمريكي، على سبيل المثال، فمن المرجح أنك ذهب لفرنسا. |
| Ancak, Fransa'ya çekilmiş bir telegraf esas Bayan Giles hakkındaki çok ilginç bir gerçeği ortaya çıkardı. | Open Subtitles | ولكن, برقية الى فرنسا كشفت لى حقيقة مميزة بشأن الأنسة جيلز الحقيقية |
| İşler çığırından çıktı. Ama yani, Fransa'ya gittiyseniz, Absinthe'yi denemeden olmaz. | Open Subtitles | أصبحت الأمور جنونيّة، لكن في فرنسا'' لا بدّ من شرب الكحول''. |
| Paris polisi Fransa'ya gitmediğini düşünüyor. | Open Subtitles | إن الشرطة في باريس لا تعتقد أنه قد وصل إلى فرنسا |
| Şövalyelerden ikisi 150 yıl sonra çölden çıktı ve Fransa'ya yola koyuldu ama sadece biri başardı. | Open Subtitles | إثنان من هؤلاء الأخوة خرجوا إلى الصحراء لمدة 150 عاما بعد أن وجدوا الكأس و بدأوا الرحلة الطويلة للعودة إلى فرنسا |
| Artık benimle dalga geçmeyi bırakın da... ..o ihtiyar kıçlarınızı Fransa'ya götürün. | Open Subtitles | لكي تتوقف عن العبث معي و تعيد مؤخرتك العجوز إلى فرنسا |
| Gelmelisin Fransa'ya gidemem | Open Subtitles | ــ يجب عليك أن تأتي ــ لا أستطيع الذهاب إلى فرنسا |
| Sonra onunla Fransa'ya gidip mahkemeni Avrupa gazetelerinden izleyeceğim. | Open Subtitles | ثم سنذهب إلى فرنسا لنرى كيف ستغطى الصحف الاوربيه محاكمتك |
| Sikkeleri iyi biryerde saklayan Scottie'yi al, Fransa'ya git ve onları mafyaya sat. | Open Subtitles | أخذ سكوتى الذى سيخفى العملات جيداً إلى فرنسا وأبيعهم لبعض جامعى العملات |
| Herhalde Fransa'ya Scottie'yle gideceğim paraları çıkardıktan sonra onu eve göndereceğim. | Open Subtitles | أعتقد أنى سأطير إلى فرنسا مع سكوتى حتى يخرج العملات ثم ارسله للمنزل |
| Bak, adamın acelesi var. Parasını istiyor. Fransa'ya dönecek. | Open Subtitles | هيا، الرجل على عجلة من أمره، يريد إنهاء الصفقة والعودة لفرنسا |
| Oradan Fransa'ya geçeriz. Pasaporta gerek yok. | Open Subtitles | يمكننا قضاء اليوم فى رحله لفرنسا لن تحتاجى جواز سفر |
| Kraliçe size ve Fransa'ya sadık. Sizin için yanıp tutuşuyor. | Open Subtitles | الملكة مخلصة لك و لفرنسا انها تحبك حبا جما |
| Fransa'ya gittiğinizde çantanızı General De Gaulle mi taşıyor? | Open Subtitles | عندما تذهب الى فرنسا هل تجعل الجنرال دوجال يحمل أمتعة؟ |
| Eee, bu gece sadece Fransa'ya mı uçacaksınız, yoksa Pireneler'de mi uyuyacaksınız? | Open Subtitles | حسناً هل ستذهب الى فرنسا فقط ام سوف تمر على الفندق كل العاده |
| Tüm aile 30larda Fransa'ya yerleşmeye geldi | TED | وإرتحالت العائلة لكي تستقر في فرنسا في الثلاثينات |
| Güney Fransa'ya gideceğini sanıyordum. | Open Subtitles | حبيبي، ظننت أنك تسير إلى الجنوب من فرنسا لهذا الموسم. |
| Fransa'ya çıkacak kadar deli olduğu için tanrıya şükretmeliyiz. | Open Subtitles | نشكر الله أنه ليس مجنونا لدرجة أن يهبط فى فرنسا |
| Fransa'ya gidiyoruz. Sabah 5-6 sularında Paris'e varmış oluruz. | Open Subtitles | بالسفر شمالاً بفرنسا سنصل لباريس الساعة 5 أو 6 صباحاً |
| Fransa'ya hemen saldırmak için bize ihtiyacı var. | Open Subtitles | إذا احتاج لحلفاء لهجومه ضد الفرنسيين هذا يعني فقط أنه ينوي فعل ذلك قريباً |
| Bir şey var, çok önemli, Fransa'ya yelken açmadan önce yapılması gereken bir şey. | Open Subtitles | هُناك شَيء آخَر شَيء في غايَة الاهمِيه ويجِب القيام بِه قَبل أن نَبحِر لفَرنسَا |
| 20 yıl önce Fransa'ya bir kadın için gelmiştim. | Open Subtitles | منذ عشرين عاما مضت آتيت إلى فرنسا من اجل إمرآة |
| Fransa'ya en çok tehdit oluşturan bir ülkeyle ittifak yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررت أن أتحالف مع دولةٍ تُمثل تهديداً خطيراً على فرنسا |
| Bu antlaşmanın, Fransa'ya karşı savaşa girme yükümlülüğü içerdiği, buradaki herkes tarafından bilinsin. | Open Subtitles | ليكن معلوما للجميع أن هذه المعاهدة الجديدة تأكد على قيام حرب ضد فرنسا |
| Cumartesi gecesi adamın biri beni Güney Fransa'ya mı davet ediyor? | Open Subtitles | رجل يطلب مني الذهاب إلى جنوب فرنسا في ليلة سبت ؟ |
| Fransa'ya henüz girilmedi. | Open Subtitles | نحن هنا خارج فرنسا المحتلة. |