Sen Clary Fray'sin. | Open Subtitles | أنت كلاري المخيفة 'فراي يمكنك أن تفعلي أي شيء |
Sen Clary Fray'sin. | Open Subtitles | أنت كلاري المخيفة 'فراي يمكنك أن تفعلي أي شيء |
Simon ben hâlâ aynı Clary Fray'im. | Open Subtitles | سيمون، عندما يتعلق الأمر بك أنا لا أزال فقط كلاري فراي |
Senin olmadığın bir dünya hayal edemiyorum,Fray. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتخيل عالما بدون لكم في ذلك، فراي. |
Aslında türünü tanımlamak pek hoşuma gitmiyor ama sanki bilemiyorum, "Matchbox 20" ile "The Fray" karışımı gibi. | Open Subtitles | لكنّه مثل فرقة "ماتشبوكس توينتي" مقابل "ذا فري". |
- Daha sonra konuşuruz. - Görüşürüz Bayan Fray. | Open Subtitles | ـ يُمكننا التحدث عنه لاحقاً ـ وداعاً، سيدة (فراي) |
Clary Fray geldiğinde beni bir güzel benzetecek biliyorum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن (كلاري فراي) ستكون سوف تكون شوكة لي |
İnsanların üzerinde garip bir etkin var Clary Fray. | Open Subtitles | لديك تأثير مثير للاهتمام على الناس (كلاري فراي) |
Her zaman arkanda olduğumu biliyorsun,Fray. | Open Subtitles | "تعرفين أنني دائما ادعمك، "فراي |
Burada olmandan dolayı çok mutluyum, Fray. | Open Subtitles | "أنا حقا سعيد لأنكِ هنا، "فراي |
Görünen o ki artık Clary Fray değilim. | Open Subtitles | على ما يبدو، وأنا لست (كلاري فراي) |
Benimle konuşuyorsun Fray. | Open Subtitles | أنت تتكلمين معي يا "فراي". |
Jocelyn Fray annem. | Open Subtitles | (جوسلين فراي) هي أمي |
Jocelyn Fray annem. | Open Subtitles | (جوسلين فراي) هي أمي |
Merhaba, ben Clary Fray. | Open Subtitles | مرحبا، أنا (كلاري فراي) |
Elbette burada birçok tuhaf anılarımız oldu ve ne zaman onları düşünsem, Fray çalmaya başlar. | Open Subtitles | مرت بالتأكيد لحظات غريبة هنا ولسبب ما عندما أفكر فيها تكون فرقة (فري) تعزف دائماً |
Hayır, Fray'ın bu şarkısı değil. Bu şarkısı. | Open Subtitles | لا، ليست أغنية الـ(فري) تلك (بل هذه الأغنية لـ(فري |