- Teşekkür ederim. Gazetede Bayan French'in başına aldığı bir darbe yüzünden öldüğü haberini okudum. | Open Subtitles | لقد رأيت فى الجريدة أن مسز فرينتش وجدت ميتة و رأسها مهشم للداخل |
Tanıştıktan sonra Bayan French'in bana yardım edebileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت حقا آمل أن يكون هذا ما تفعله لى مسز فرينتش بعد مقابلتى لها |
- Oh, evet, lütfen. Bütün bunlar olurken Bayan French'in varlıklı olduğundan haberin yok muydu? | Open Subtitles | فى هذا الوقت ألم يكن لديك علم أن مسز فرينتش ثرية ؟ |
Bugün Bayan French'in kasasını açıp vasiyetini buldular. | Open Subtitles | لقد فتحوا الخزينة المصرفية لمسز فرينتش اليوم ووجدوا وصيتها |
Basit bir beraat yeterli olur. Bayan French'in kocanıza para bıraktığından haberiniz var mı? | Open Subtitles | تبرئة بسيطة ستكون كافية ، الآن ، هل تعلمين أن مسز فرينتش تركت مالا لزوجك ؟ |
Ayrıca Bayan French'in hizmetçisi Janet McKenzie'nin ifadesini, tıp ve laboratuar uzmanlarının... ve ölen kadının son vasiyetini yazan avukatın ifadelerini de dinleyeceksiniz. | Open Subtitles | بالاٍضافة اٍلى شهادة جانيت ماكينزى مديرة منزل مسز فرينتش و من خبراء الطب و المعامل و شهادة محامى القتيلة الذى وثق وصيتها النهائية |
Siz öldürülen Bayan Emily French'in dostu ve hizmetçisi miydiniz? | Open Subtitles | لقد كنت مديرة منزل و رفيقة الراحلة اٍيميلى فرينتش |
Bayan French'in neyi bilip bilmediği, tamamen Bayan Janet McKenzie'nin varsayımı. | Open Subtitles | ما كانت مسز فرينتش تعرفه أو لا تعرفه هو من محض تخمين ميس ماكنزى |
Siz Bayan French'in Leonard Vole'un bekar bir adam olduğunu sandığı izlenimine kapıldınız. | Open Subtitles | أن مسز فرينتش اعتقدت أن ليونارد فول رجل أعزب |
Bayan French'in parasının dağıtılmasında ne tür ayarlamalar yaptığı konusunda bilginiz var mıydı? | Open Subtitles | هل كنت على بينة من ترتيبات مسز فرينتش للتخلص من مالها ؟ |
Eski vasiyette, yani değişende, Bayan French'in varlığının çoğunu sizin almanız gerekiyordu, değil mi? | Open Subtitles | فى الوصية القديمة التى أبطلت ألم تكونى ستتلقين الجزء الأكبر من تركة مسز فرينتش ؟ |
Şimdi, 14 Ekim gecesi mahkum ve Bayan French'in konuştuklarını duyduğunuzu söylemiştiniz. | Open Subtitles | الآن ، فى أمسية 14 أكتوبر قلت أنك سمعتى السجين يتحدث مع مسز فرينتش |
Polise verdiğiniz ifadenizde, Bayan French'in öldürüldüğü gece Leonard Vole'un evden saat 7:30'da çıktığını ve 9:25'de geri döndüğünü söylediniz. | Open Subtitles | لقد أقريت للشرطة أن فى ليلة مقتل مسز فرينتش غادر ليونارد فول المنزل فى السابعة و النصف و عاد فى التاسعة و 25 دقيقة |
Bu fotoğrafı sokaklarda dağıtarak söylediği saatlerde Bayan French'in evinden çıkışını ya da kendi evine girişini gören bir tanık bulmaya çalıştılar. | Open Subtitles | يكون قد رأى السجين يخرج من منزل مسز فرينتش أو يدخل بيته فى الأوقات التى أدلى بها |
Öyleyse Bayan French'in sadece bir hafta sonra öldürülmesi inanılmaz bir rastlantı mı? | Open Subtitles | هل كانت مصادفة فقط أن تقتل مسز فرينتش بعد أسبوع واحد ؟ |
Size göre Bayan French'in evinden dediğiniz saatte çıktınız. | Open Subtitles | أنك تركت منزل مسز فرينتش فى الوقت الذى حددته |
- Herhalde hiç tanığın da yoktur. - Var. Bayan French'in evinden saat 9'da çıktım. | Open Subtitles | يبدو أنه لا عذر لك على الاٍطلاق - بلى ، لقد تركت منزل مسز فرينتش فى التاسعة - |
"Bay Vole, Bayan French'in iş ilişkilerine yardımcı oluyordu. | Open Subtitles | مستر فول ساعد مسز فرينتش فى شئون عملها |
Leonard Stephen Vole, Emily Jane French'in 14 Ekim tarihinde öldürülmesi suçundan suçsuz bulundun. | Open Subtitles | ليونارد ستيفن فول أنت غير مذنب فى مقتل اٍيميلى جين فرينتش - يوم 14 أكتوبر |
80 bin sterlin mi? - Bayan French'in size bıraktığı 80 bin sterlin. | Open Subtitles | - ال 80000 التى تركتها لك مسز فرينتش - |