Ya sen? Sanırım şu kardan adamın göbeğine benziyorlar. | TED | تشارلي: اكتشفت أنهم يشبهون قليلًا بطن رجل الثلج هذا. |
Bill daha o zaman anlamıştı ki canavarın ta göbeğine gitmeliyiz. | Open Subtitles | في ذلك الوقت، بيل اكتشف للتو اننا يجب أن ندخل في بطن الوحش أكثر الوحوش رعبا بينها، اي بي ام |
Güzel, tamam şimdi elimi göbeğine koyacağım sonra parmağımı içeri sokacağım. | Open Subtitles | جيد,حسناً,الان سأضع يدي في بطنك ثم ساقدم اصبعي ,ستشعرين بذلك ها قد بدأت |
Karideslerim yüzüp, gidiyor göbeğine olta iğnesi takıp bana ne yakalayacaksın göreceğim. | Open Subtitles | لعفي نَفَدْ فجأة، سأضع سِنارة في بطنك وأرى ماتصيد لي |
Kendini masasının kenarına attı ve göbeğine tekme attım ve bebeğe zarar verdim diye bağırmaya başladı. | Open Subtitles | ثم ألقت بنفسها على حافة المكتب وبدأت تصرخ أنني ركلتها في معدتها وأذيت الطفل |
Tam doğum yapmak üzereyken, göbeğine silah doğrultmuştu. | Open Subtitles | فقد وجّه مسدّساً إلى بطنها بينما كانت تلد طفلاً |
Evet, bronş elinize gelince anlayın ki akciğer göbeğine yakınsınız. | Open Subtitles | أجل، عليك أن تبحث عن القصبات وعندها ستعرف بأنك قريب من السرة. |
- Kızın göbeğine kırmızı bir daire çiziyor. | Open Subtitles | إنها ترسم بعض الدوائر الحمراء على بطن الفتاة |
Bu sihir numarasında, asistanımın göbeğine bir kılıç geçireceğim. | Open Subtitles | في هذه الحيلة السحرية سوف أضع سيفاً -عبر بطن مساعدي -لا ضحك |
"Canavarın göbeğine" mi gideceksin? "Karanlığın Kalbi"ne mi? | Open Subtitles | هل ستدخل إلى بطن الوحش ؟ |
Bayan Mayfair'in göbeğine piercing taktım. | Open Subtitles | ثَقبتُ بطن السّيدةَ مايفاير |
- Kim, ben mi? Peki ya o çok gurur duyduğun göbeğine ne demeli? | Open Subtitles | ماذا عن بطنك الممتلئ الذي تفتخر به؟ |
Kusura bakma. Bu sakızı göbeğine koymam lazım. | Open Subtitles | معذرة،سأضع العلكة على سرة بطنك |
Küçük bir kesiden göbeğine doğru gireceğiz. | Open Subtitles | ليدخل إلى بطنك من خلال شق جراحي صغير. |
- Julian da onun göbeğine şiir yazıyor. - Ne kibarlık. | Open Subtitles | جليان قد كتب شعراً على معدتها يا للوغد |
Görgü tanığı hamile gelinimin göbeğine tekme atarken beni gördü. | Open Subtitles | شاهد رآني أركل إبنتي الحامل في معدتها |
- Julian da onun göbeğine şiir yazıyor. | Open Subtitles | جوليان قد كتب شعرا على معدتها |
Bir insanın yediği haltlar bir kocakarının, o kişinin göbeğine birkaç taş koymasıyla gitmez. | Open Subtitles | كل القذاره التى عملتها طوال حياتها لن تذهب بعيداً بسبب إمرأه هودو حرّكت بعض الأحجار حول بطنها |
Bunu söyleyen adamın da hoşlandığı tipler, göbeğine küpe takan belinin arkasında dövme olan... | Open Subtitles | وهذه نصيحة آتية من الشخص الذي يحب الفتاة بخاتمٍ في سرة بطنها - ووشم على مؤخرتها .. |
Sadece elimi göbeğine koydum, o kadar! | Open Subtitles | كل مافعلته هو وضع يدي على بطنها |
Altında düğmeleri göbeğine kadar açık beyaz çizgili mavi bir gömlek var. | Open Subtitles | أدناه، يرتدي قميصاً مخططاً أزرق وأبيض وقد كان مفكوك الأزرار نزولاً حتى السرة |
Çünkü Fransız şarabı, İngiliz göbeğine ağır gelir. | Open Subtitles | أجل، لأن النبيذ الفرنسى قوىّ جدّاً على البطون الإنكليزية |