Gök gürültüsü ve Şimşek, ejderhaları bu dünyaya getirmeye mahkumlar. | Open Subtitles | الرعد والبرق قررا بأن يحضرا إخوانهم التنانين إلى هذا العالم |
- Gök gürültüsü tepesi. - Akıntı. Akıntı. | Open Subtitles | ـ منحدرات الرعد ـ أمواج البحر، أمواج البحر |
- Gök gürültüsü tepesi. - Akıntı. Akıntı. | Open Subtitles | ـ منحدرات الرعد ـ أمواج البحر، أمواج البحر |
Hava durumu spikeri, sıcaklığın aniden sıfırın altına düşmesiyle birlikte tıpkı filmlerdeki gibi Gök gürültüsü ve yıldırım görebileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | الارصاد الجوية اخبرونا اما قد نرى رعد وبرق اثناء العاصفة وان درجة الحرارة ستصل ال تحت الصفر |
Demek istediğim, bu kahpe eğer Gök gürültüsü isterse, bu şeye yaptırır! | Open Subtitles | ما أقوله هو، أن تلك العاهرة ! تريد فقط رعد منهم، لتنفجر |
Dalgalar Gök gürültüsü gibi ses çıkartıyor. | Open Subtitles | قوه المدّ، تجعل الموجات رعدا |
Ne çakan şimşek, ne de Gök gürültüsü ona zarar veremezdi. | Open Subtitles | وهي آمنة من عثرات الحظ وتحلق عاليًا في مكانها ولا تمسّها تصدعات الرعد ولا وميض البرق |
Bir fırtına gibi-- gitgide artar... sanki sen Gök gürültüsü tanrısının ta kendisiymişsin gibi. | Open Subtitles | ..يرتفع مثل مثل العاصفة كما لو أنك إله الرعد ذاته |
Benim okuma doğru, ise sadece Gök gürültüsü ve ısı değil. | Open Subtitles | إذا كانت قراءاتي صحيحة إنه ليس فقط الرعد و الحرارة |
Fırtına sırasında yoğun bir ses gürlemesi vardı. Gök gürültüsü duymuş olmalısın. | Open Subtitles | كان هناك دوي قوي جدا خلال العاصفة اعتقد انك سمعت الرعد |
Ama bazen Gök gürültüsü yarattığında fırtınanın içinde kaybolursun. | Open Subtitles | ،لكن أحياناً، عندما يأتي الرعد نضيع في العاصفة |
Gök gürültüsü gibi kükremesi olan aslanın yani Ku Dzinda'nın bölgesine olan uzun geri dönüş yolculuğuna başladı. | Open Subtitles | بدأ رحلة العودة الطويلة الى الأقليم أسد زمجر مثل الرعد كو زيندا |
Küçük bir şimşek ve Gök gürültüsü yarattıp ölümlülerin sana bir tanrı olarak taptıkları Dünya'ya yaptığın bir geziye benzemez bu. | Open Subtitles | هذه ليست برحلة إلى الأرض , حيث يمكنك صناعة الرعد و البرق ليعبدك البشر كآلهة |
Biliyor musun çocukken Gök gürültüsü duyduğumda hep battaniyenin altına saklanırdım. | Open Subtitles | تعلم, عندما كنت صغيرة, أعتدت على الإختباء تحت الغطاء في كل مرة أسمع بها صوت الرعد |
Baba, baba! Sıralama; Gök gürültüsü, şimşek, sis şeklinde olacaktı! | Open Subtitles | وأنت يا أبي بالترتيب تأتي، برق ثم رعد ثم ضباب! |
Sonra rüzgarlar üzerimize geldi ve sonra, bom! Çok büyük bir Gök gürültüsü ve bardaktan boşalırcasına yağmur. | TED | ثم جاء الغيوم فوق رؤوسنا، ومن ثم، بوم! قصف رعد قويّ، وهطل المطر بغزارة. |
Gök gürültüsü ve şimşek! Şimşek ve Gök gürültüsü. | Open Subtitles | رعد و برق عاصفة رهيبة في الغابة الآن |
Dalgalar Gök gürültüsü gibi ses çıkartıyor. | Open Subtitles | قوه المدّ، تجعل الموجات رعدا |
Haftalardır Gök gürültüsü bile olmadı. | Open Subtitles | . ولم تكن هنالك اي عواصف رعدية منذ اسابيع |
Gök gürültüsü yankılanıyor | Open Subtitles | لدغة الغيومَ المدوّيةَ يَهتزُّ |
Ancak rüyanda görürsün, "Gök gürültüsü". | Open Subtitles | "فى أحلامك "ثندر |
Ve onun sesi, Gök gürültüsü şimşekler İle beraber gelecek. | Open Subtitles | , وكان هناك أصوات ، وبرق ورعد ، وزلزال عظيم |
Sağa Gök gürültüsü! Sağ tarafa Gök gürültüsü. | Open Subtitles | الى اليمين , يارعد ,الى اليمين , يارعد |
Aslında demem o ki Gök gürültüsü ve şimşek çekiç ve çivi gibi epey iyi bir ikili olduk. | Open Subtitles | في الحقيقة، نحنُ فريقًا جيّد كالرعد والبرق، المطرقة والمسامير |
Ben basit bir herifim... şimşek görünce ardından Gök gürültüsü bekliyorum. | Open Subtitles | أنا وغد من النوع البسيط حين يرى البرق يستعد للرعد |
Fırtına verir. Bana Gök gürültüsü diyebilirsin. | Open Subtitles | ما تقدمه العاصفة، بوسعك منادتي بـ(ثاندر كلاب) |
- Önemli mi? Gök gürültüsü değil. | Open Subtitles | . هذا ليس رعداً |