Gökten düşen bir çift ayakkabı gerçekten de kaderimizin bir parçası olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن لهذا الزوج من الأحذية الذى يسقط من السماء أن يكون جزءاً من قدرى ؟ |
İnsanların söz birliği ettiği tek şeyse... bir süre önce Gökten düşen bir şey gördükleri. | Open Subtitles | الشئ الوحيد المتفق عليه هنا انهم رأو شئ يسقط من السماء |
Bir milyarderin oğlu, 12 yıI önce Gökten düşen bir avuç taşı neden bu kadar umursuyor? | Open Subtitles | ...أخبرني، لم يهتم ابن بليونير كثيراً بباقة من الصخور التي سقطت من السماء منذ 12 عاماً؟ |
Gökten düşen kızı getir bana. | Open Subtitles | أحضري لي الفتاة التي سقطت من السماء. |
Ben de Gökten düşen ve üzerinde garip işaretler olan yiyecekleri sorgulayacak şekilde yetiştirildim. | Open Subtitles | أما أنا فتربيت على أن أتساءل بشأن كميات طعام بعلامات غريبة تسقط من السماء يا روز |
Hastanede değilsen, otobandaki bir araçta değilsen, ya da Gökten düşen bir uçakta değilsen sorun yok tabii. | Open Subtitles | أجل، إلاّ إذا كنتَ في المستشفى أو في سيارة على الطريق السريع أو في طائرة تسقط من السماء |
Gökten düşen kulübe, kulübeden çıkan ve kremalı balık yiyen adamın karşısında sen ne yapıyorsun, orada öylece oturuyorsun. | Open Subtitles | صندوق يسقط من السماء ,ورجل يخرج من الصندوق ويأكل أصابع السمك بالكسترد وإنظري لنفسكِ تجلسين أمامه |
İlk başta, Tomin'e ve köylülere göre Gökten düşen kadındım. | Open Subtitles | بالبداية، بحسب كلام (تومين) ومن ناحية القرويين... فقد كنت المرأة التي سقطت من السماء... |
Ama ilkel aklım onları Gökten düşen yıldızlar sandı. | Open Subtitles | "لكن عقلي البدائي فكّر أنّها نجوم تسقط من السماء." |
Gökten düşen elmaslara benziyorlar. | Open Subtitles | تكاد تبدو كأنها الماس تسقط من السماء |