Babanın gölgesinden çıkıp, kendi efendin olman gereken bir zaman vardır. | Open Subtitles | سيأتي الوقت الذي يجب فيه أن تبتعد عن ظل أبيك |
Ya da sütunun gölgesinden ayrılamayacak kadar çok mu saldırılarımdan korkuyorsun? | Open Subtitles | أو أنكِ لا تستطيع مفارقة ظل العمود لأنكِ تخشين هجومي؟ |
Sadece bir kere, Lana, onun gölgesinden çıkıp kendim bir şeyler kazanmak istedim. | Open Subtitles | لمرة واحدة، لانا أردت أن أخرج من تحت ظله أكسب شيئاً بمجهودي |
Sadece bir kere, Lana, onun gölgesinden çıkıp | Open Subtitles | لمرة واحدة، لانا أردت أن أخرج من تحت ظله |
Dünyanın en iyi yazarı olmak istiyordu, ama Dostoevsky'nin gölgesinden asla kurtulamayacağına kendini ikna etmişti. | Open Subtitles | أراد أن يكون أفضل كاتب بالعالم لكنه أقنع نفسه أنه لا يمكنه أبداً أن يخرج من ظلال دوستويافسكي |
Orada, kilolarının altında saklanıyor kendi gölgesinden korkuyor!" | Open Subtitles | انها هناك.. تحت طبقات جسمها السمينة خائفة من ظلها |
Kendi gölgesinden bile korktuğundan kaldırmadığı için kadınları döven bir domuz. | Open Subtitles | خنزير قبيح يضرب النساء لأنه عاجز، ولأنه يخاف من خياله. |
Onunla evli kalıp kendi gölgesinden korkan birisinden çocuk sahibi olamazdım, dedim. | Open Subtitles | قلت أنّه لا يمكنني أن أكون زوجة وأُرزق بأطفال من رجل يخشى ظلّه. |
Kral'ın gölgesinden kurtulmak için nihayet bir fırsat yakalamıştı. | Open Subtitles | إنها فرصته للتخلص نهائيا من ظل الملك والظهور |
Görünüşe göre küçük Chuck sonunda Bart'ın büyük kötü gölgesinden dışarı çıktı. | Open Subtitles | يبدو أن تشاك الصغير أخيرا خرج من ظل بارت السيء |
Henüz o ilişkiyi bulamadım ama hayallerimin erkeğinin gölgesinden kurtuldum ve kendimi tanımaya başlıyorum. | Open Subtitles | لم أعثر على تلك العلاقة بعد, لكن لقد أبعدت ظل رجلي الجيد و أنا أعثر على نفسي |
Bazen babanızın gölgesinden kurtulmak için okyanusları aşmak gerekir. | Open Subtitles | أحيانًا يحتاج الأمر عبور المحيط للخروج من تحت ظل أبيك |
Kötü şehrinin gölgesinden kurtulacaksın. | Open Subtitles | ستكون قادراً على الخروج من ظل عملك الشائن |
Senin sorunun babanın gölgesinden çıkamaman. | Open Subtitles | مشكلتك الحقيقية انك تعيش في ظل والدك |
Derler ki, Cooper döneminden sonra seçilen her... cumhuriyetçi Başkan onun gölgesinden ilerlermiş. | Open Subtitles | يقال بأن كل رئيس جمهوري منتخب في مرحلة ما بعد عصر كوبر يقف في ظله |
Bakalım kendi gölgesinden korkar hale gelecek mi? | Open Subtitles | ويجب أن تراقبي أنه لن يخاف من ظله |
Dürüst olmak gerekirse, kulağa biraz tuhaf gelebilir, ama sonunda onun gölgesinden kurtulmak beni rahatlattı. | Open Subtitles | بصدق--ربما سيبدو كلامى هذا غريباً بعض الشىء انها نوع من الراحة للخروج اخيراً من دائرة ظله |
Görünüşe göre Ay'ın, Dünya'nın gölgesinden çıkış hızı teorik olarak mümkün olandan daha hızlı bir sürede gerçekleşti. | Open Subtitles | يبدو أن سرعة خروج القمر من ظلال الأرض أسرع مما كان مُعتقد نظرياً |
230 milyon yıl sonra, yeni bir hayvan grubu, bataklık ormanların gölgesinden ortaya çıktı. | Open Subtitles | آنذاك ، منذ 230 مليون سنة، ظهرت مجموعة جديدة من الحيوانات من ظلال الغابات السبخية. |
Çok iyi bildiğiniz bir sokak köşesine bakmak ve gölgesinden korkmak için. | Open Subtitles | و أن ترى زاوية شارع أنت تعرفها جيداً... و تصبح خائف من ظلها... |
Kavge etmekten hep korkardı. Kendi gölgesinden bile korkardı. | Open Subtitles | دائماً ما تتجنب الشجار، تخاف من ظلها |
Kendi gölgesinden bile korktuğundan kaldırmadığı için kadınları döven bir domuz. | Open Subtitles | خنزير قبيح يضرب النساء لأنه عاجز، ولأنه يخاف من خياله. |
Fargo kendi gölgesinden bile korkar. Ruhsal durumu düşünülürse... | Open Subtitles | فارغو يخاف من ظلّه مع حالته العقلية |
Çocuk çavuştan mı yoksa gölgesinden mi daha çok korkuyor belli değil. | Open Subtitles | مثلما قال الضابط" ؟" هذا الولد إما أنهُ خائف من الضابط أو إنهُ خائف من ظِله |