Daha sonra elini gömleğimin içine soktu ve göğsümü tuttu. | Open Subtitles | و من ثم وضع يده في قميصي وقام بمداعبة نهودي |
Kareler halinde katlayarak gömleğimin içinde bir keseye yerleştirdim ve sonra onu dışarı çekip, derimden çıkıyormuş gibi gösterdim. | Open Subtitles | لقد غلفته في بعض الورق و أضعه في حقيبة أسفل قميصي ثم أخرجه و أجعله كأنه جاء من بشرتي |
Güvenlik görevlileri beni gömleğimin yakasından tutup caddelerde gezen ayyaşlar gibi dışarı attılar. | Open Subtitles | كان لديهم حارس أمن أمسكني من ياقة قميصي وكأنّني واحد من مُشردي الشوارع. |
Mesela, gördük ki; pamuk liflerine -- gömleğimin yapılmış olduğu madde -- çok az yüzdeyle nanoselüloz eklediğimizde dayanıklılığı inanılmaz bir şekilde artıyor. | TED | على سبيل المثال لقد أظهرنا أنّ إضافة نسبة صغيرة من النانوسيلولوز إلى ألياف القطن نفسها التي صُنع منها قميصي يزيد قوتها بشكل كبير |
Yedikleri 25 sentlik yemekleri ve içtikleri ucuz içkileri tek iyi gömleğimin üzerine kusuyorlar. | Open Subtitles | يلقون بعشائهم الرخيص و خمرهم الرديئة، فيلوثون بها قميصي كله |
Baştan aşağı küçük delikler en sevdiğim saten gömleğimin önünde! | Open Subtitles | ... و هناك على ياقة قميصي المفضل ثقب لحرقة بالمنتصف |
10 dk. Önce Troy gömleğimin içine bakıyordu. | Open Subtitles | عشرة دقائق مضت، تروي كان ينظر أسفل قميصي من يهتم؟ |
Bir adamın dizine oturtulmuştum ve adam elini gömleğimin içine sokmuştu. | Open Subtitles | أنا أجلس على كاحل أحدهم بهذه الأيدي تحت قميصي |
Ama kalanını kırmızı yn gömleğimin koluna döktm. | Open Subtitles | لكني زجيت بالباقي داخل كُمّ قميصي الصوفي الأحمر |
gömleğimin üstünde, üzerinde ismimin yazılı olduğu ince, plastik bir kart görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترى بطاقة بلاستيكية مشبوكة على قميصي واسمي مطبوع عليها? |
Sana söyledim. Çok fazla barut kullanıyorsun.gömleğimin haline bak. | Open Subtitles | اخبرتك انك تستخدم مسحوق اكثر من الازم انظر ما الذى حدث الى قميصي |
Leo. Ayaklıktaki adam gömleğimin altına bakıyor. | Open Subtitles | ليو, الرجل على الركائز الخشبية ينظر أسفل قميصي |
Yatak odasındaki mavi gömleğimin üst cebinde olacak, gerekirse al. | Open Subtitles | لو أردتي سجائر ستجديها في جيب قميصي الأزرق في غرفة النوم |
{\1c00FFFF}Gömleğimin düğmesini çözüp şu bakışı atacağım. | Open Subtitles | أفك أزرار قميصي قليلاً و أعطي لهم تلك النظرة |
Saçlarım dökülüyor, halsizleşiyorum, kalbimi gömleğimin üzerinde hissedebiliyorum, | Open Subtitles | شعري يقع. لدي نوبات إغماء يمكنني رؤية قلبي يخفق عبر قميصي |
En sevdiğim gömleğimin üzerine şarap lekesi çıktı. | Open Subtitles | 8,5 من 10 تلطخ قميصي المفضل ببقعة نبيذ أحمر |
Yine de içebilirler. Fanilamla gömleğimin arasına koyuyorum. | Open Subtitles | ، مازال يمكن للناس أن تشربهم أضعهم بين قميصي الداخلي و قميصي العلوي |
Baştan aşağı küçük delikler en sevdiğim saten gömleğimin önünde. | Open Subtitles | وثقب من اثر حرق علي مقدمة قميصي الحريري المفضل |
Şu 11 yaşındaki çocuk gömleğimin içine bakmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ذلك الطفل ذو 11 سنه كان يحاول النظر من خلال قميصي |
gömleğimin üstünde, üzerinde ismimin yazılı olduğu ince, plastik bir kart görüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترى كارت بلاستيكى ملصق على قميصى و علية اسمى ؟ |
gömleğimin altında kaşınmaya başladı. | Open Subtitles | لقد بدأت بالتسريب خلال كمي |