| 12 yaşında, yeni bir hayata, yeni bir ülkede tek başına başlaması için gönderilmiş. | TED | أرسلت لتبدأ حياة جديدة في بلد جديد بمفردها في سن 12. |
| bu sis bize yardım etmek için. cennetten gönderilmiş olmalı | Open Subtitles | السماء لا بدّ وأن أرسلت هذ الضباب لمساعدتنا. |
| Gizemli faksın internet aracılığıyla bilinmeyen bir vekil sunucudan gönderilmiş. | Open Subtitles | فاكسك الغامض، تم إرساله عبر .الانترنت من قبل بروكسي مجهول |
| Öyleyse hayalet beni koruması için gönderilmiş. | Open Subtitles | إن كان مسكوناً فالأشباح هناك مرسلة لحمايتي |
| Ve 2003'ten bu yana, mahkûm çocuklarına 60.000'in üzerinde DVD ve CD gönderilmiş. | TED | ومنذ 2003، أُرسل أكثر من 60000 قرص صلب وقرص فيديو رقمي إلى أبناء السجناء. |
| Bana gelince, kendimi hep sağlam olarak gördüm, hayatta kalabilecek insanlardan biri olarak eğer toplama kampına gönderilmiş olsaydım. | TED | بالنسبة لي، كنت دائماً أعتقد أنني قوي، أنني أحد هؤلاء الذين يستطيعون البقاء إن أُرسلت إلى معسكر اعتقال. |
| " -Hepsi de gece 9 ile 12 arasında, Nisan'ın 17'sinde..." gönderilmiş. 9 gün önce. | Open Subtitles | تم إرسالها بالكامل ما بين التاسعة والنصف ومنتصف الليل في 17 إبريل منذ تسعة أيام.. |
| Hangi bilgisayardan gönderilmiş olursa olsun senin hesabından yollanan e- mailler. | Open Subtitles | حسناً ها هو كلّ الرسائل البريدية الإلكترونية المرسلة من حسابك، لا يهم ما الحاسوب الذي أرسلت منه |
| Bunlar, üç gün içinde Kaga'ya gönderilmiş olmalıydı. | Open Subtitles | هذه الأشياء المفروض أن تكون قد أرسلت إلى كاجا قبل ثلاثة أيام. |
| Bu bir cep telefonundan değil bilgisayardan gönderilmiş. | Open Subtitles | هذا يعني إنها أرسلت من حاسوب و ليس هاتف خلوي |
| Düşüncelerin, bilinçaltı düşüncelerin ve rüyaların onların programlarına gönderilmiş olmalılar. | Open Subtitles | أفكارك، أفكار اللاشعورية أحلامك لابد أنها أرسلت إلى برمجتهم |
| Bir görev için yurt dışına gönderilmiş. Japonya'da izini kaybetmişler. | Open Subtitles | تم إرساله إلى مهمة في الخارج و فُقد أثره في اليابان |
| 3 yıllığına akıl hastanesine gönderilmiş ve geçen yıl serbest bırakılmış. | Open Subtitles | تم إرساله إلى مصحة عقليه لمدة ثلاث سنوات حصل على تصريح بالخروج في العام الماضي |
| Öyleyse hayalet beni koruması için gönderilmiş. | Open Subtitles | إن كان مسكوناً فالأشباح هناك مرسلة لحمايتي |
| Katil, cezasını çekmek üzere Sing Sing'e gönderilmiş. | Open Subtitles | و أُرسل القاتل لسجن سنج سنج لقضاء القعوبه |
| Onu öldürmek için gönderilmiş kadını çektiği için öldürüldü. | Open Subtitles | بل انه قُتل لانه صور المرأة التي أُرسلت لقتله |
| Bu, üç gün önce gönderilmiş bir faksın kopyası. | Open Subtitles | هذه نسخة من إستمارة التقديم تم إرسالها منذ 3 أيام. |
| Cornelius Vanderbilt adına Norbert Morehouse ile Elizabeth Haverford tarafından gönderilmiş davetiye bizimkinde ne geziyor? | Open Subtitles | لماذا شيموس لديه دعوة من نوربيرت مورهاوس وإليزابيث هافيرفورد موجهة إلى كورنيليوس فاندربيليت ؟ |
| Görünüşe göre paket oradan gönderilmiş. | Open Subtitles | تلك المنطقة البريدية حيث . يبدو تم إرسال الرزمة منه |
| Bu paket Dr Richard Flemming'e Dr Richard Flemming tarafından gönderilmiş. | Open Subtitles | هذا الطرد تم ارساله لدكتور فليمينج و قد ارسله لنفسه |
| Noman City Dairelerinden gönderilmiş. | Open Subtitles | هو أُرسلَ مِنْ خادم في شُقَقِ مدينةِ نورمان. |
| Dinleme cihazları biri hariç her şirkete gönderilmiş. | Open Subtitles | أدوات التنصت تم ارسالها لجميع الشركات ماعدا واحده |
| Lille'den, öldüğü yer olan Almanya'ya gönderilmiş. Anladın mı? | Open Subtitles | ومن ليل أرسلوه إلى ألمانيا وهناك مات، هل فهمت؟ |
| Başka bir kasabadan sizi öldürmek için dört kişi gönderilmiş. | Open Subtitles | لقد كشفنا مؤامرةً أخرى وجدوا في هذه المرة 4 رجال... في القرية, وقد أُرسلوا لقتلك |
| Bu vekile ordudan gönderilmiş iki günlük bir telgraf. | Open Subtitles | ليخـبر الجيش عنـا. إنها برقية من يومين أُرسِلت من الجيش إلى النائب. |
| Market soygunundan Kaya'ya gönderilmiş. | Open Subtitles | تم ترحيله إلى سجن الصخرة لسرقته محل بقالة. أنّى لهذه صُنّفت جريمة فدرالية؟ |