Eğer cep telefonum bozulmasaydı ona göndermek için fotoğraf çekebilirdim. | Open Subtitles | إذا لم يحطم هاتفي النقال سألتقط صورة لترسل إليه مباشرة |
NID ajanları bu siteleri şifreli ileti göndermek için kullanıyorlar. | Open Subtitles | عملاء الإن أى دى يستخدمون هذه المواقع لإرسال رسائل مشفرة |
Seni üniversiteye göndermek için tek şansım. | Open Subtitles | فرصة وحيده لإرسالكِ إلى الكليه |
Onu göndermek için ihtiyacımız olan her şeyi aldın mı? | Open Subtitles | هل أنهيتِ كل شيء نحتاجه لإرساله إلى مكانه؟ |
İlk video ve metinleri göndermek için kurbanların telefonlarını kullanıyorlar. | Open Subtitles | أستخدموا هواتف الضحايا لأرسال الفيديو و النصوص الأولية |
Böylece, bu adamları göndermek için aşağısı güvenli mi öğrenmiş oluruz. | Open Subtitles | إذا كان الطريق آمناً لأرسل أولائك الرجال لأسفل؟ |
Şu an askerleri göndermek için oylama yapmalıyız. | Open Subtitles | الآن، علينا التصويت على إرسال الجنود |
Örneğin, hükümet için çalışan bir kişi olsun, ve bu kişi, başka bir liderin kalp piline sinyal göndermek için kablosuz bir aygıt kullanıyor. | TED | كمثال: شخص يعمل للحكومة يستخدم جهاز لاسلكي ليرسل إشارة لمنظم قلب رئيس أجنبي آخر. |
Mesaj göndermek için. | Open Subtitles | ليُرسل رسالة. |
Bizi yanlış koordinatlara göndermek için tekrar programladı. | Open Subtitles | لذا برمج سيارته لترسل إلينا إحداثيات خاطئة. |
Bana hayaletini göndermek için evden çıkmasına gerek yok. | Open Subtitles | لما يجب أن تترك المنزل لترسل روحها إلي؟ |
Birisini hapse göndermek için intiharı göze almana göz yumamayız. | Open Subtitles | لن ندعك تنتحر لترسل أحداً لسجنه |
Böyle bir mesaj göndermek için bazı ciddi kas olması lazım. | Open Subtitles | لا بد أن تكون قوياً بما فيه الكفاية لإرسال رسالةٍ كهذه |
Biriniz Asilere mesaj göndermek için pilotun biriyle komplo kurdu. | Open Subtitles | واحد منكم قد تآمر مع طيّار لإرسال رسالة إلى الثورة. |
Ben de WiFi aktarıcısını kıyıya sinyal göndermek için kullanacağım. | Open Subtitles | لذا سأستخدم جهاز إرسال الإشارة اللاسلكيّة لإرسال إشارة إلى الشاطئ. |
Seni üniversiteye göndermek için tek şansım. Doğru dürüst bir hayat vermek için. Daha iyi bir hayat için! | Open Subtitles | الفرصة الوحيدة لإرسالكِ للجامعة، ولتحظي بحياة كريمة، حياة أفضل! |
Bu, onu kontrol birimine göndermek için yeterli mi? | Open Subtitles | أهذا يكفي لإرساله إلى سجن مشدّد الحراسة؟ |
Croatoan'u geldiği cehenneme geri göndermek için ne yapmamız gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | وانا اعرف بالضبط ما الذي علينا فعله لأرسال كروتون صارخا الى الجحيم |
Adamlarımdan birini göndermek için izin istiyorum. | Open Subtitles | أودّ إذناً لأرسل أحد رجالي إلى هناك لإتّباعه. |
Mesaj göndermek için yerçekimi. Olumlu. | Open Subtitles | ـ الجاذبية قادرة على إرسال رسالة ـ صحيح |
Baş kısmı batıyormuş ve makine dairesi su almış. Telsizleri mesaj göndermek için daha fazla güce sahip olamayacak. | Open Subtitles | عامل الاسلكي يقول انه ليس لديه وقت ليرسل المزيد من الرسائل |
Mesaj göndermek için. | Open Subtitles | ليُرسل رسالة. |
Onlara geri göndermek için sadece yeterince uzun . | Open Subtitles | فقط ما يكفي لإرسالك إليهم |
Seni geldiğin yere göndermek için komplo kuruyorlar. | Open Subtitles | إنهم يخططون لإعادتك مرة أخرى من حيث أتيت |