O görüşmede ben de olmalıydım. Bu şehrin savunma kapasitesinin en baştaki uzmanı benim. | Open Subtitles | يجب أن أكون فى هذا الإجتماع إننى الخبير هنا فى القدرات الدفاعية |
Okuldaki görüşmede ne olduğuna inanamayacaksın. | Open Subtitles | حسنا، لن تصدق الإجتماع المدرسي الذي كنت فيه للتو |
görüşmede söylediğin şey hoşuma gitti. Taşaklıydı. İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | أعجبني ما قلته في الإجتماع هذا الأمر حقيقي يا رجل، شيء جيد |
görüşmede bazı şeyleri hatırlayamamışsın. | Open Subtitles | سمعت أنك تعاني من مشاكل فيما يتعلق بتذكر الأشياء في المقابلة |
Kendisi, Antakya'nın ileri gelenleriyle görüşmede. - Ülkenin gelecekteki sıhhati adına orada iş yapma niyetinde. | Open Subtitles | إنه يجتمع مع كبار الشخصيات مِن أنكاطية. |
Yani görüşmede gizlice beni mi gözetliyordunuz? | Open Subtitles | إذا , كنتم تتجسسون عليّ بالمقابله ؟ |
görüşmede hep doğru şeyler söyledi. | Open Subtitles | قالتْ كُلّ الأشياء الصحيحة في المقابلةِ. |
Bir dahaki görüşmede bizi ziyarete geldiğinizde yemekler benden. | Open Subtitles | و خلال الإجتماع القادم سأشتري لك الطعام في الجنوب |
Hadi ama, o görüşmede uyuya kalıyordun. | Open Subtitles | هيا، ألم يعجبك النوم خلال ذلك الإجتماع |
görüşmede daha kötü olamazdı... tabi eğer onu okuldan attırmamı... | Open Subtitles | كانت لا يمكن أن تكون أسوأ في ذلك الإجتماع ..... ثم إنها إذا أرادت مني أن |
Bu haftaki görüşmede seni görebilecek miyim? | Open Subtitles | أراك في الإجتماع هذا الأسبوع ؟ |
Sydney, Weiss, Oransky'yle yapacağı görüşmede Sark'ı izlemenizi istiyorum. | Open Subtitles | ( سيدني ) ، ( ويس ) أريدكم أن تتعقبوا ( سارك ) في هذا الإجتماع عملية مراقبة أولية |
görüşmede muhteşem olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعت انك كنت مذهل في الإجتماع |
O görüşmede, Amiral Adama sanığın bir duruşma hak edişi ile ilgili bir yorum yaptı mı? | Open Subtitles | وفى ذلك الإجتماع , هل عبر الأدميرال (أداما) عن رأيه بأن المتهم يستحق المحاكمة ؟ |
- görüşmede sarhoş olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنه ثمل في الإجتماع |
- Eğer elinizde bir mahkeme celbi yoksa-- - görüşmede kimler vardı? | Open Subtitles | -من كان في ذلك الإجتماع أيضاً؟ |
Yarın belediye başkanıyla olan görüşmede sen ve Joseph işe yarayabilirsiniz. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأستفيد منك و(جوزيف) في الإجتماع مع العمدة غدًا |
İrtibatların ve görüşmede bahsettiğin ünlü isimlerle senin için sorun olmamalı. | Open Subtitles | كل هذه الأرقام والأسماء المشهورة التي ذكرتها في المقابلة تؤكد بأن لن تواجه أي مشاكل |
Bu profesyonel birisinin görüşmede yapacağı bir şey değil. | Open Subtitles | هذا ليس تصرف رجل محترف في المقابلة |
görüşmede onun gücü olduğunu söyledin. | Open Subtitles | في المقابلة قلت أن الطيبة من نقاط قوته |
Kendisi, Antakya'nın ileri gelenleriyle görüşmede. | Open Subtitles | إنه يجتمع مع كبار الشخصيات مِن أنكاطية. |
- Senin görüşmede olman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يجب أن تكوني بالمقابله ؟ |