Ordu kurup, Burgonyalılara saldırırsa aylar süren görüşmeler boşa gider. | Open Subtitles | لو انها اثارت جيش وهاجمت البجانديين ستضيع شهور من المفاوضات |
Onlarla görüşmeler bize GÇAÇS'nın hazırlanıp, çalışır hale getirilinceye kadar yeterli zamanı kazandırır. | Open Subtitles | المفاوضات معهم قد تشتري لنا وقت كافى لجعل السلاح الكوكبى المضاد لهم يعمل. |
Eski ordu yetkilileriyle, eski pilotlarla hatta silahları geliştiren ve bu konuda yardımcı olan bilim adamlarıyla görüşmeler yaptım. | Open Subtitles | لدي المسؤولين السابقين في الجيش والطيارين وأجرت مقابلات مع عدد قليل من العلماء، الذين كانوا نشط في تطوير أسلحة. |
Biliyor musunuz? Yüz yüze yapılan görüşmeler bu dört günü sevmek içindi. | TED | هل تعلمون ؟ انها كل هذه لقاءات شخص لشخص لحوالي أربعة أيام. |
Başka çalışan yok. Gizli görüşmeler için eşi benzeri olmayan bir yer. | Open Subtitles | لا يوجد غيرهم من الموظفين هذا هو المكان المثالي لإجراء مفاوضات سرّيّة |
Fakat beni asıl şaşırtan itirafçılarla yaptığım görüşmeler. | TED | ولا أنسى المقابلات التي أجريها مع الواشين |
Sıradan web sitelerindden gelen yükselen bir amerikan karşıtı görüşmeler var. | Open Subtitles | هناك محادثات معادية للولايات المتحدة الأمريكية آتية من المواقع المعتادة |
Onlar beni buraya hapsetmeden önce bu teknede yapılan bütün görüşmeler telsiz odasında bana gelirdi. | Open Subtitles | قبل أن يوثقوني هنا مرّت جميع الاتصالات من وإلى القارب خلالي بغرفة الإرسال |
Şey, Üstad Skywalker ve ben sürekli saldırgan görüşmeler dediğimiz şeye mecbur kalıyoruz. | Open Subtitles | حسنا , سيدي سكاي وكر واوقفت ما نسميه المفاوضات العدوانية فى كل الاوقات |
Charles Pasqua konuşuyor... teröristlerle yapılan görüşmeler sonuç vermedi ve bunun | Open Subtitles | المفاوضات مع خاطفي الرهائن بدائت تحت اشراف شارل باسكو وسرعان ماأدركت |
görüşmeler etkilenmesin diye bu zamana kadar sustum ama dayanılacak gibi değil. | Open Subtitles | لقد إلتزمت الصمت على أمل أن تنجح المفاوضات لكن لا يسعنى الإنتظار. |
Artık, tüm görüşmeler bitmiştir. | Open Subtitles | منذ هذه اللحظة, كل المفاوضات تم إيقافها. |
Bütün o görüşmeler, şerefsizler hiçbir şey söylememişlerdi. | Open Subtitles | كل المفاوضات الحقيرون ، لم ينبسوا أبدا بكلمة |
Bireysel görüşmeler yapmak istiyorum, o yüzden siz benimle gelin, siz ikiniz burada kalın. | Open Subtitles | أودّ إجراء مقابلات فردية ، أنتِ بإمكانك القدوم معي ، أنتن إبقين هنا |
Biz "Yükselen Yıldız" için her ay dört adet böyle görüşmeler yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتاج أربعة مقابلات من هذا القبيل كل شهر من أجل النجم الصاعد. |
Eski mahkumlarla görüşmeler düzenliyoruz. | Open Subtitles | ونقوم بإجراء مقابلات مع السجناء السابقين |
Delilah Grennan ve Maxine Chandler ile görüşmeler işaretlenmiş. | Open Subtitles | لقاءات مع دليلة غرينان و ماكسين تشاندلر يوم كل جريمة |
Yapılan görüşmeler problemlerinizi çözüp, sorularınızı cevaplayacaktır. | Open Subtitles | هناك مفاوضات الأن و قد تحل مشاكلكم و تجيب على اسئلتكم |
Her hafta oraya gidiyor, sıraya giriyor, görüşmeler yapıyor ve iş aradığı ile ilgili bir sürü yalan uyduruyor. | Open Subtitles | هو يذهب إلى هناك كل إسبوع ينتظر في الطوابير ويجري المقابلات... ويختلق كل الأكاذيب... عن أنه يبحث عن وظائف |
Medea jason görüşmeler ı biliyorum ama o bir şey saklıyor. | Open Subtitles | ولكن عندما محادثات جيسون من المدية، أنا أعلم أنه هو يخفي شيئا. |
Zanlıların kurbanlarla yaptığı görüşmeler. Bir gecede iki kez. | Open Subtitles | الاتصالات التي اجراها الجاني للضحايا,مرتين يوميا في الليل |
Bu baş başa görüşmeler boyunca neler oluyor, söyler misiniz? | Open Subtitles | يمكننا تخيل ذلك أخبريني,ما الذي يجري خلال هذه اللقاءات المنفردة؟ |
Geleneklerimize göre bütün görüşmeler ve yemekler burada olur. | Open Subtitles | ان عادتنا أن يكون كل الاجتماعات و وجبات الطعام هنا |
Son bir kaç haftadır, sizin adınıza, görüşmeler ve diplomatik kulisler yapıyorum. | Open Subtitles | في الأسابيع القليلة الماضية خُضت,بتأييد من فخامتك دورة حادة مِن المحادثات الدبلوماسية |
Orta Doğu ve Afrika'daki önemli subaylarla yüksek öncelikli görüşmeler yapardı. | Open Subtitles | كانت تعمل على تنسيق إجتماعات عالية المستوى مع مسئولين عدة في جميع أنحاء الشرق الأوسط و أفريقيا. |
Ve keşfettim ki ayakta kaldıkları zaman görevlilerle görüşmeler daha hızlı ilerliyor. | Open Subtitles | واكتشفت اجتماعات مع ضباطي اسرع عندما يكون عليهم الوقوف إلى الجانب |