ويكيبيديا

    "görülmemiş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النظير
        
    • مرئية
        
    • لم يُرى
        
    • له مثيل
        
    • لم يرى
        
    • نشهد
        
    • يسبق له
        
    • يرى من قبل
        
    • يسبق لها
        
    • يُرى من
        
    • يُرَ
        
    • يراه احد
        
    • مسبوقة في
        
    • مثيل لها
        
    • مثيل من
        
    Eğer Veridian takımına katılırsanız, eşi benzeri görülmemiş bilimsel kaynaklara erişebileceksiniz. Open Subtitles لو إنضممت لفريق عمل فيريديان ستتمكني من الوصول لمصادر علمية منقطعة النظير
    Ne olduğunu bilmediğim, görülmemiş bir şeyin saldırısı altındayız. Open Subtitles نحن تتعرض لهجوم من قوى مجهولة وغير مرئية.
    Bayanlar, baylar, dünyanın hiç bir yerinde görülmemiş manzara. Open Subtitles سيداتي وسادتي، مشهد لم يُرى من قبل في أي مكان في العالم.
    Bu dava eşi benzeri görülmemiş ve zor bir dava. Open Subtitles هذه القضية لها نطاق من الصعوبة لم يسبق له مثيل
    Böylece birlikte getirdikleri hayvanlar.daha önce hiç görülmemiş bir hızda yeni adalara ulaştılar, Open Subtitles و بذلك, نزحت الحيوانات إلي جزر جديدة بمعدل لم يرى من قبل
    Bütün ülke başarı ve galibiyeti daha önce hiç görülmemiş şekilde kutlamak için hazırlıklarını tamamlamış durumda.. Open Subtitles يلعب البرازيل من اجل الفوز و المدينة كلها اغلقت محالها تهيئا للاحتفالات على نطاق واسع لم نشهد له مثيل
    Bu, Permiyen dünyasının sonunun başlangıcıydı eşi benzeri görülmemiş bir kıyım vakasının. Open Subtitles هذه كانت بداية النهاية لعالم العصر البرمي حدث لِمذبحة مُنقطعة النظير.
    Eşi benzeri görülmemiş bir miktar bu. Open Subtitles منقطع النظير
    Bu tür bir atomik reenkarnasyon bizi görülmemiş evrenleri keşfe gönderenler de dahil, uzak atalarımızla bizi birbirimize bağlayan bir başka köprü oluşturuyor. Open Subtitles وهو رابط أخر مع أسلافنا البعيدة ومن ضمنهم هؤلاء الذين أطلقونا أول مرة في رحلة الإستكشاف للأكوان الغير مرئية
    görülmemiş şeylerin maddi varlığı. TED المواد للأشياء الغير مرئية.
    Bölgede, bu ülkede 20 milyon yıldır görülmemiş mineraller içeren çim parçaları bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا بقعا من العشب في هذه المنطقة, تحتوي على آثار معدنية لم يُرى مثلها في هذا البلد منذ 20 مليون سنة
    Justin çok fazla baskı hissediyor, bir çok görülmemiş baskı... bunları kendini aşmak için kullanıyor. Open Subtitles جاستن يشعر بكثير من الضغط. ضغط لم يُرى من قبل للقيام بأعماله بنفسه.
    Ama üzülerek, bugün diller benzeri görülmemiş bir oranda ölüyor. TED لكن اللغات اليوم بكل أسف تموت بمعدل لم يسبق له مثيل
    İşte bu bıçaklarla, dünyada görülmemiş en güzel tereyağı heykelini oyacaksın. Open Subtitles بهذه السكاكين يمكنكِ النحت أفضل نحت لم يرى أحد مثله من قبل
    Bushwick'in hemen dışında canlı olarak yeni ve görülmemiş bir şeye tanıklık ediyoruz. Open Subtitles حياً ألآن , وخارج الشارع نحن نشهد شيء جديد لم يرى من قبل كان هذا مذهل أنا فخور بك إنه رائع
    Nollywood ayrıca Afrika'da daha önce hiç görülmemiş bir tür moderniteyi örneklemektedir. TED تجسد نوليوود أيضا نوعًا من الحداثة لم يسبق لها مثيل في أفريقيا
    Ve bugüne kadar hiç görülmemiş. Open Subtitles ولم يُرَ مرّة أخري، إلي الآن
    Chaney görülmemiş ama posta arabası soygununa karıştığı biliniyor. Open Subtitles شاني لم يراه احد ولكنه على رأس عمليات السطو على البريد
    Cömert bir maaş alıyorsunuz ve derslerinizde eşi benzeri görülmemiş bir özgürlüğünüz var. Open Subtitles أنكِ إستلمتي كميةً سخية من التعويضات وحريةً غير مسبوقة في إدارة صفوفك الدراسية
    Ulusumuz eşi görülmemiş bir huzur ve refah dönemi yaşıyor. Open Subtitles أمتنا تتمتع بفترة لا مثيل لها من السلام و الإزدهار
    Ziyaretçilere için daha önce benzeri görülmemiş büyüklükte bir sempati ve Beşinci Kol'a karşı uluslararası bir protesto gördük. Open Subtitles شهدنا كمّاً هائلاً لم يسبق له مثيل من التعاطف تجاه الزائرين و شجباً دولياً ضد الرتل الخامس و جريمته الوحشية التي نفذها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد