ويكيبيديا

    "görüyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رأى
        
    • كان يرى
        
    • كان عليّ أن أُعلم
        
    • كانت ترى
        
    Bunu; doğanın, nüfus dengesini ayarlama yolu şeklinde görüyordu. Open Subtitles رأى هذه على أنّها طريقة الطبيعة في إعادة موازين النموّ السكّاني.
    Ama evrim yasasına karşı savaşı, düşünce özgürlüğü savunmanın ve ülkesine hizmetin önemli bir yolu olarak görüyordu. Open Subtitles بيد أنّه رأى من المعركة ضدّ قانون التطوّر طريقاً مُهمّاً للدّفاع عن حريّة الثقافة وخدمة بلده.
    Muhtemelen benden daha iyi görüyordu ve sonunda vuruldu. Open Subtitles من المحتمل أنه رأى أفضل مني ولكن اطلق عليه الرصاص كغيره
    Çünkü deliydi. Olmayan sesler duyuyor, halüsinasyon falan görüyordu. Open Subtitles لأنه كان مجنوناً، سمع أصواتاً، رأى أشياءً
    Kendini ileride bir gün gerçek araştırmacı yazarlık yaparken görüyordu. Open Subtitles كان يرى نفسه قائماً بتحقيق صحفي حقيقي يوماً ما
    Roma'nın genişlemesinin ilk yüzyıllarında senato kendini bir nevi devletin beyni olarak görüyordu. Open Subtitles في القرون الاولى من توسع الامبراطورية الرومانية رأى مجلس الشيوخ نفسه بمثابة العقل المدبر للامبراطورية
    Dr. Shaw ekibinin aksine seni Dwar Star'ın bir malı olmaktan öte görüyordu. Open Subtitles على الرغم من خلافا لبقية فريقها، رأى الدكتور شو لكم أكثر من الممتلكات قزم ستار.
    İşini Alice'in geliştirdiği teorilerle, tamamen çatışmak olarak görüyordu. TED رأى وظيفته كخلق تعارض حول نظرياتها.
    Ve 'retrofuturism' (geçmişçi gelecekçilik) diye adlandırdığım alanda çok çalışıyorum, yaptığım şey, geçmişte insanlar geleceği nasıl görüyordu diye maziyi yoklamak. TED وأعمل كثيرا في ما أسميه retrofuturism -المستقبلية الرجعية- وهى أن ننظر إلى الوراء لنرى كيف رأى الاجداد الغد
    Auschwitz'i, ne kadar hayvani ya da insanlık dışı olursa olsun kafasındaki herhangi bir fikri uygulayabileceği bir insan laboratuarı olarak görüyordu. Open Subtitles رأى "آوشفيتس" كمُختبر إنساني والتى سمحت له بمتابعة أيّ فكرة كانت عنده مهما كانت وحشيّة أو غير إنسانية
    Çünkü bu işi nasıl sevdiğimi görüyordu. Open Subtitles لأنه رأى كيف كنت أشعر تجاه الأمر
    Visualize'ı buğdaya dayalı bir tarım imparatorluğunun yöneticisi olarak görüyordu. Open Subtitles رأى "الرؤية" تُسيطر على إمبراطوريّة زراعيّة
    Süleyman Avrupalıları egemen olabileceği rakipler olarak görüyordu. Open Subtitles رأى "سليمان" القوى الأوربية خصومًا يمكنه هيمنتها
    Hayatım boyunca inkar ettiğim şeyleri görüyordu. Open Subtitles رأى أشياء لدي تجنبتها طوال حياتي.
    O, zaman genişlemesini matematiksel bir gariplik olarak görüyordu. Open Subtitles لقد رأى تمدد الوقت كما وهو لغز رياضي
    Zor bir hastaydı. Gerçeği çok net görüyordu. Open Subtitles رأى الواقعية بغاية الوضوح
    Bir arkadaşım görüyordu. Open Subtitles صديقي رأى أناس ارجوانيين
    Kendini eşşiz bir savaşçı gibi görüyordu Open Subtitles رأى نفسه كمقاتل فريد
    Randy doğru karar verdiğini düşünüyordu ve nereye baksa, buna dair kanıtlar görüyordu. Open Subtitles (شعر (راندي أنّه قام بالاختيار الصحيح وأينما نظر كان يرى دليلاً على هذا
    Ama o her türlü suçu görüyordu. Bu yüzden makineye gördüğü şeyleri iki gruba ayırmasını programlamak zorunda kaldım: Open Subtitles ولكنها كانت تكشف كل أنواع الجرائم لذا كان عليّ أن أُعلم الآلة
    Bunların ötesinde bu kadın karikatürler görüyordu. TED و الأهم من ذلك أنها كانت ترى رسوماً متحركة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد