Ben tanıyorum. Gördüğü şeyin gerçek olduğunu bilmek itibarının geri gelmesine yardımcı olabilir. | Open Subtitles | إذا علم أنه ما رآه كان حقيقياً، فقد يساعده ذلك على إستعادة كرامته. |
Gördüğü şeyin turuncu gözlü uzaylılar değil de, çakal olması muhtemel. | Open Subtitles | ما رآه هي ذئاب برية وليس مخلوقات برتقالية العينين |
Gördüğü şeyin gerçek olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وكيف تعرفين أن ما رآه كان حقيقيا؟ |
Gerçekten Prue'nun Gördüğü şeyin annemin ölümüyle bir alakası olmadığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً أنّ ما رأته لا علاقة له بموت والدتي؟ |
Gördüğü şeyin gerçek olduğunu sandığı için kaçtı. | Open Subtitles | هذا لأن ما رأته هي كان يبدو حقيقياً بالنسبة لها |
Ayrıca Bay Hickson'ın Gördüğü şeyin bir B-1'de olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | لكننا نعلم أنّ ما رآه السيد (نيكسون) ليس طائرة من طراز ب-1. |
Bir meslektaşının merasiminde Zoey, Gördüğü şeyin bir düğün olmadığını hatırladığında umutları söndü. | Open Subtitles | لكن تحطّم أمل (زوي) حينما حضرت حفل تأبين زميلها و أدركت أن ما رأته لم يكن زفافها |