Sana bakıp da, şu an gördüğüm şeyi görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أنّ أنظر إليك و أرى ما أراه الآن |
Çünkü sahile doğru yapacağımız ufak bir geziyle bile Phil, benim her gün gördüğüm şeyi görecek. | Open Subtitles | لأنه برحلة قصيرة حتى عبر الشاطئ سيرى فيل ما أراه كل يوم |
Uzlaşmayı ektin çünkü onların benim çoktan gördüğüm şeyi görmesini istemedin. | Open Subtitles | لقد فوّت ميعاد المُعسكر لإنك لا تُريد لهم رؤية ما أراه بالفعل |
Ama ben gördüğüm şeyi biliyordum. Bunu gördüğüme çok memnundum. Yani o zamandan beri böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | لكني أعرف ما رأيته ، وشعرت بالرضا بما رأيته ، أعني ، أنني لم أرى شيئا كهذا ثانية |
Bana geldiler ve gördüğüm şeyi unutmamı söylediler. | Open Subtitles | لقد أتوا إلي ، و أخبروني بأن أنسى ما رأيته |
ve öyle. Aynaya bakarım ve gördüğüm şeyi severim. | Open Subtitles | وأنا أحبّ نفسي فعلاً، أنظرُ إلى نفسي في المرآة ويعجبني ما أرى |
Bu da kalbinde gördüğüm şeyi doğruluyor, onun dışında kalbi sağlıklıymış. | Open Subtitles | و الذي يؤكد ما أراه بخلاف قلبه السليم |
Sayılır, aslında gördüğüm şeyi betimlemiyorum. | Open Subtitles | بطريقة ما، ولكن في الحقيقة ... لا تصف ... ما أراه ... |
gördüğüm şeyi ve duyduklarımı istiyorum | Open Subtitles | ويعجبني ما أسمعه , ما أراه |
Benim Clark Kent'de gördüğüm şeyi görüyorsun ama bunu Nabu Miğferi olmadan yapıyorsun. | Open Subtitles | ترى ما أراه في (كلارك كنت) لكن دون خوذة (نابو). |
Sana gördüğüm şeyi söyleyeceğim, sen tamamlayacaksın. | Open Subtitles | (أنتوني), سأخبرك بكل ما أراه وأريدك أن تقول ليّ شيء آخر |
Çünkü gördüğüm şeyi seviyorum. | Open Subtitles | لأني أحب ما أراه |
gördüğüm şeyi görmek istemezsin doktor. | Open Subtitles | -لن ترغبين برؤية ما أراه يا دكتورة |
Ama gördüğüm şeyi değiştiremem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أغير ما رأيته |
Benim gördüğüm şeyi o da görecek, sana sahip olacak. | Open Subtitles | سوف ترى ما رأيته أنا بكِ وسوف توظفكِ |
gördüğüm şeyi tam olarak gördüğümden bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ متأكدة حتى رأيت ما رأيته. |
Ama, uygun, benim gördüğüm şeyi tanımlamak için kullanacağım bir kelime olmazdı | Open Subtitles | حسنا، معقول ليست كلمة أود أن استخدام لوصف ما أرى. |
Yanıma gelip gördüğüm şeyi gerçekten görüp görmediğimi söyle. | Open Subtitles | تعالي هنا وأخبريني إن كنت حقًا أرى ما أرى |
Bazıları benim gördüğüm şeyi görme fırsatını kaçırıyorlar. | Open Subtitles | البعض منهم لم تتح له الفرصة ليرى ما أرى |
Sevgili Mather... geçen gece ikimiz de biraz içmiştik... ve gün ışığında gördüğüm şeyi söyleyemem. | Open Subtitles | عزيزي ماذر ربما اسرفنا فى الشراب قليلا الليلة التى سبقتها وفي ضوء النهار لا يمكننى الجذم بما رأيته حقا |