"gördüğüm şeyi" - Translation from Turkish to Arabic

• ما أراه
• ما رأيته
• ما أرى
• بما رأيته

Sana bakıp da, şu an gördüğüm şeyi görmek istemiyorum.
لا أريد أنّ أنظر إليك و أرى ما أراه الآن

Çünkü sahile doğru yapacağımız ufak bir geziyle bile Phil, benim her gün gördüğüm şeyi görecek.
لأنه برحلة قصيرة حتى عبر الشاطئ سيرى فيل ما أراه كل يوم

Uzlaşmayı ektin çünkü onların benim çoktan gördüğüm şeyi görmesini istemedin.
لقد فوّت ميعاد المُعسكر لإنك لا تُريد لهم رؤية ما أراه بالفعل

Ama ben gördüğüm şeyi biliyordum. Bunu gördüğüme çok memnundum. Yani o zamandan beri böyle bir şey görmedim.
لكني أعرف ما رأيته ، وشعرت بالرضا بما رأيته ، أعني ، أنني لم أرى شيئا كهذا ثانية

Bana geldiler ve gördüğüm şeyi unutmamı söylediler.
لقد أتوا إلي ، و أخبروني بأن أنسى ما رأيته

ve öyle. Aynaya bakarım ve gördüğüm şeyi severim.
وأنا أحبّ نفسي فعلاً، أنظرُ إلى نفسي في المرآة ويعجبني ما أرى

Bu da kalbinde gördüğüm şeyi doğruluyor, onun dışında kalbi sağlıklıymış.
و الذي يؤكد ما أراه بخلاف قلبه السليم

Sayılır, aslında gördüğüm şeyi betimlemiyorum.
بطريقة ما، ولكن في الحقيقة ... لا تصف ... ما أراه ...

gördüğüm şeyi ve duyduklarımı istiyorum
ويعجبني ما أسمعه , ما أراه

Benim Clark Kent'de gördüğüm şeyi görüyorsun ama bunu Nabu Miğferi olmadan yapıyorsun.
ترى ما أراه في (كلارك كنت) لكن دون خوذة (نابو).

Sana gördüğüm şeyi söyleyeceğim, sen tamamlayacaksın.
(أنتوني), سأخبرك بكل ما أراه وأريدك أن تقول ليّ شيء آخر

Çünkü gördüğüm şeyi seviyorum.
لأني أحب ما أراه

gördüğüm şeyi görmek istemezsin doktor.
-لن ترغبين برؤية ما أراه يا دكتورة

Ama gördüğüm şeyi değiştiremem.
لكن لا يمكنني أن أغير ما رأيته

Benim gördüğüm şeyi o da görecek, sana sahip olacak.
سوف ترى ما رأيته أنا بكِ وسوف توظفكِ

gördüğüm şeyi tam olarak gördüğümden bile emin değilim.
أنا لستُ متأكدة حتى رأيت ما رأيته.

Ama, uygun, benim gördüğüm şeyi tanımlamak için kullanacağım bir kelime olmazdı
حسنا، معقول ليست كلمة أود أن استخدام لوصف ما أرى.

Yanıma gelip gördüğüm şeyi gerçekten görüp görmediğimi söyle.
تعالي هنا وأخبريني إن كنت حقًا أرى ما أرى

Bazıları benim gördüğüm şeyi görme fırsatını kaçırıyorlar.
البعض منهم لم تتح له الفرصة ليرى ما أرى

Sevgili Mather... geçen gece ikimiz de biraz içmiştik... ve gün ışığında gördüğüm şeyi söyleyemem.
عزيزي ماذر ربما اسرفنا فى الشراب قليلا الليلة التى سبقتها وفي ضوء النهار لا يمكننى الجذم بما رأيته حقا