Riskteki değişiklikler, göreceli ya da mutlak terimlerle ifade edilebilir. | TED | يمكن التعبير عن التغييرات في المخاطر بشكل نسبي أو مؤكّد. |
Bu çılgınca çünkü maymunların da şeyleri göreceli değerlendirdiklerini ve aslında kayıplarına kazançlarına davrandıklarından farklı davrandıklarını ileri sürüyor. | TED | هذا أمر جنوني لأنه يقترح أن القردة أيضا تقيم الأشياء بشكل نسبي وتعامل الخسارة بشكل مختلف عن تعامل الربح. |
Aslında, cihaz üzerinde yeterli miktarda araştırma yaptık ve bunu kesinlikle söyleyebilirim, yani göreceli olarak kesinlikle. | Open Subtitles | أجرينا أبحاثاً كثيرة عن هذا الجهاز ويمكننا قول هذا يتأكيد.. شبه نسبي |
Ama yıllar geçtikçe o iki değerin göreceli önemi tersyüz oldu. | Open Subtitles | و لكن على مدار السنوات الأهمية النسبية لتلك القيمتان قد إنقلبوا |
Gerçek şu ki lüksün çok farklı türleri var. göreceli lüks de var, zengin olmayan insanlar için. | TED | والحقيقة هي أن هناك أنواع مختلفة جداً من الرفاهية. وهناك الرفاهية التي هي نسبية ، للناس الذين لا يملكون الكثير. |
Bak, uzaydaki ivmemizi ve göreceli pozisyonumuzu bir gerçeklikten diğerine koruyoruz. | Open Subtitles | نحمل معنا قوتنا الدافعة وموقعنا النسبي في الفضاء من واقع لآخر. |
benliklerin nasıl oluştuğudur.Şimdi, birinci bölüm, birinci problem, göreceli olarak daha kolay-- ama çok kolay olduğu söylenemez-- nörobilimde yavaş da olsa | TED | الان الجزء الاول, المشكلة الاولى, نسبيا سهلة -- هي ليست سهلة على الاطلاق ولكنه أمر قد تم تناوله تدريجيا في علم الأعصاب |
Bu enerji patlaması dışarı giden solucan deliğimizin göreceli olarak yakındaki başka bir yıldız geçidine sıçramasını sağladı. | Open Subtitles | الآن , إذا غرسنا الطاقه في الثقب الدودي للقز إلى بوابة أخرى قريبة بشكل نسبي |
O kolaydı.Aslında olağanüstü derecede zordu, ama herşey göreceli. | Open Subtitles | حسنا ، كان ذلك سهلا حسنا ، في الواقع ، أنه كان من الصعوبة بمكان و لكن بعد ذلك ، كل شيء نسبي رودني |
En güvenli yolu onlar biliyor ancak burada "güvenli" göreceli bir kavram. | Open Subtitles | فهم يعرفون الممرات الأكثر أمانا الأمان هنا هو مصطلح نسبي |
Biliyormusunuz.Dün gece aniden herşeyin göreceli olmadığını anladım. | Open Subtitles | أتعلمون بأني بالليلة الماضية أدركت أن ليس كل شيء نسبي |
Amerikan halkının göreceli bir güvende yaşamasının tek yolu bu. | Open Subtitles | انها الطريقة الوحيدة التي تمكن الشعب الأمريكي من العيش بآمان نسبي. |
Belirtmek gerekir ki, zorluk da, dosyaların önemi de göreceli kavramlardır. | Open Subtitles | تذكروا أنه كما في المشقات أهمية الملفات شيء نسبي |
Bununla birlikte, ben de göreceli kolaylıkla yaptım. | Open Subtitles | ومع ذلك، فأنا أيضاً عبرتُ بسيارتي بأمان نسبي |
Şimdi, bunu ölçebiliyoruz ve teta ve alfa dalgaları arasındaki göreceli güç farkına bakabiliyoruz. | TED | الآن، يمكن أن نقيس هذا، ويمكننا أن ننظر إلى القوة النسبية بين موجات ثيتا وموجات ألفا. |
Yaygın olan bir zorluk ise bunun gibi göreceli risklerle mutlak riskler arasındaki farktır. | TED | أحد العوائق الشائعة: الفرق بين المخاطر النسبية مثل هذه وبين ما يُسمّى بالمخاطر المؤكّدة. |
Kolombiya'da öğrendiğim tek bir şey var iyi ve kötü göreceli kavramlardır. | Open Subtitles | هناك شيء واحد تعلمته هنا في كولومبيا الخير وَ الشر هي مفاهيم نسبية |
mutlak risk sadece %1'den %0.6'ya geriler - fakat göreceli riskin %40 azalması çok daha önemli gibi görünüyor. | TED | في غضون ذلك، انخفض الخطر المؤكّد من 1% إلى 0.6% لكن انخفاض الخطر النسبي بنسبة 40% يبدو أكثر أهمية. |
eğer öncesinde savaşa 1.000 asker yollandıysa bu göreceli olarak korkunç bir sayıdır | TED | عدد ضخم نسبيا إن كنت قد أرسلت 1,000 جنديا مسبقاً. |
Yani, en azından buna göre... Düşük, göreceli bir frekansta çalışıyor. | Open Subtitles | على الأقل , وفقا لهذا لَهُ تردّد منخفض نسبياً |
Bütün bu nedenlerden ötürü, risk değerlendirmesi temelde aldatıcı ve risk raporları yanıltıcı olabilir, bunlar, özellikle bazı raporlar mutlak terimleri paylaşıyorken bazıları da göreceli raporları paylaşıyorsa mümkün olabilir. | TED | من أجل كل هذه الأسباب، تقييم المخاطر صعب في الأساس، والإبلاغ عنها قد يكون مضلِّلاً، خاصة عن مشاركة أرقام بشكل مؤكَّد وأخرى بشكل نسبيّ. |
göreceli olarak mı konuşuyoruz yoksa... | Open Subtitles | هل نتكلم بعبارات نسبيّة أم... ؟ |
göreceli konusuyorum. | Open Subtitles | نِسبياً |
Bu nötron yıldızları etrafında dönen tekinsiz gezegenler gezegen formlarının göreceli olarak kolay oluşabildiklerini bize gösterdi. | Open Subtitles | لقد علمتنا هذه الكواكب الغريبة التي تدور حول النجوم النيوترونية أن تكوّن الكواكب يبدو سهلاً نسبيًا |