Ancak Görgü tanıklarının ifadeleri bununla çelişince yeniden alelacele "Yeni bir plan bulmalıyız" | Open Subtitles | لم يكُن حتي نازعت روايات الشهود ذلك.. أنهُم كان عليهُم التجمع فى الخلف.. |
Dedektifin tarafından olayı dinlemeden Görgü tanıklarının ifadesine göre davranamayız. | Open Subtitles | بدون جانب المحققة من القصة سنضطر للإعتماد علي إفادات الشهود |
Avukat Bey, yarın sabah ilk iş olarak zanlıyı Görgü tanıklarının önüne çıkartacağız. | Open Subtitles | أيها المستشار نحن نصر على أن يكون المتهم هذا إتضح أن تشكيلة من الشهود العيان أول صباح الغد |
Her biri farklı noktalarda bulunan farklı Görgü tanıklarının olması gibi. | Open Subtitles | انه بمثابة ان يكون لديك عدة شهود عيان و كل واحد لديه وجهة نظر |
Şu anda dehşet verici bir kazanın olduğu yerdeyim, Görgü tanıklarının dedikleri gibi, korkunç bir olay zincirinin sonucunu görüyorsunuz. | Open Subtitles | ها أنا ذا في موقع لحادث شنيع هو نتيجة لما أسماه شهود عيان سلسلة الحوادث المروعة |
Müfettişler yangının sebebini hala resmen açıklamadılar fakat Görgü tanıklarının Sutton Kubbesi'ndeki bir elektrik anomalisi anlatmaları üstünde duruluyor, birkaç saat içinde... | Open Subtitles | المحقّقون ما زالوا عاجزون عن إعلان سبب رسمي لإشتعال النار لكنهم يقولون بأنهم يأْخذون بجدية تقارير شهود العيان |
Görgü tanıklarının ifadeleri güvenlik kamerası kadar güvenilir değildir. | Open Subtitles | شهود العيان لا يمكن الاعتماد عليها كما وكاميرا الأمن. الآن كنت هناك. |
Sadece görgü tanığının ifadesine dayanılarak suçlu bulundu. Yıllarca yapılan araştırmalara göre, Görgü tanıklarının ifadeleri sanıldığı kadar güvenilir değil. | TED | فقد تمت إدانته استناداً إلى شهادة شاهد عيان فحسب، وأظهرت عقود من البحث أن شهادة شاهد العيان غير واقعية كما كنا نعتقد سابقاً. |
Görgü tanıklarının farklı ifade vermeleri mümkün mü? | Open Subtitles | هل هناك احتمال بأنّ هؤلاء الشهود درّبوا قبل ذلك |
Görgü tanıklarının gelmeye devam etmesiyle polis ressamının daha fazla çalışması gerekli | Open Subtitles | لكن رسام الشرطة لديه الكثير للعمل عليه بعد مجيء الشهود |
Görgü tanıklarının söylediğine göre önce mutluluktan uçuyormuş, sonra havaya uçmuş. | Open Subtitles | وفقاً لأقوال الشهود أشعل النار في دقيقة وإنفجار في الأخرى |
İyi misin, Abe? Görgü tanıklarının ifadesinden, minibüsün kasten otobüs durağında bekleyenler arasına daldığı... | Open Subtitles | الشهود يقولون ان الباص انقلب بشكل متعمد على الناس |
Görgü tanıklarının tanımına ve ele geçen resimlere göre şüpheli beyaz, yirmili yaşların ortasında ve tekrarlıyorum,... | Open Subtitles | بناء على وصف الشهود و الصور الملتقطة المشتبه به في منتصف الى او اخر العشرينات و أكرر قد يكون لديه |
Görgü tanıklarının tariflerine bakılırsa zanlı kesinlikle buradaymış. | Open Subtitles | انها تحب أن تدخن في الخلف حسنا بناءً على وصف الشهود |
Bunlar da güvenlik kameraları ve Görgü tanıklarının... doğrultusunda edindiğimiz bulgular. | Open Subtitles | لقد وجدنا الباقين عبر تسجيلات كاميرات المراقبة و تفسيرات شهود عيان هؤلاء مساجين سابقين لهم نفس السجلات |
Makbuzlar, resim örnekleri, Görgü tanıklarının dosyaları, mercedesin'le sildiğin o çöplükte delillerin hepsi duruyor. | Open Subtitles | ايصالات ، عينات اصباغ حسابات شهود عيان, شهادات من التشليح الذين تخلصوا من سيارتك. |
Görgü tanıklarının söylediklerine göre kazaymış. | Open Subtitles | لكن تصلنا تقارير من شهود عيان تقول أنه كان حادثاً |
Ancak Görgü tanıklarının ifadeleri sayesinde kampın planını yeniden yapmak mümkün. | Open Subtitles | لكن شكرا للإثبات من شهود العيان من الممكن إعادة بناء مُخطط المعسكر |
- Görgü tanıklarının ne kadar güvenilemez olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً، انت تعلم مدى عدم الثقة في شهود العيان يمكن أن يكون |
Ama Görgü tanıklarının hepsi çelişkili ifadeler veriyor. | Open Subtitles | لكنّنا كان عندنا العديد من التضارب تقارير شاهد عيان... |
ATS elinde bir Görgü tanıklarının olduğu söylüyor. | Open Subtitles | يقول العملاء الخاصون أن لديها شاهد عيان |