Bazen onu iki sene görmediğimiz bile olurdu. | TED | نحن لا نراه أحيانا لمدة تتجاوز السنتين. |
Ve görmediğimiz şey de bu. Şiddetli pornografinizin alt kısmına yarış. | TED | الأمرالذي لم نراه هو،فلنقل، الأمر الذي ذكرته سابقًا الأفلام الإباحية العنيفة على سبيل المثال. |
Bir tür ayna görevi görüyorlar bence normalde yansımasını görmediğimiz şeyler için. | Open Subtitles | أعتقد اٍنها تقوم بدور المرايا للأشياء التى لا نراها منعكسة بطبيعة الحال |
O zaman daha önce hiç görmediğimiz bazı şeylerle karşılaştık. | TED | وما رأيناه بعد ذلك كان شيئًا لم نره من قبل. |
Birden gülmeye başladık ve çocukluğumuzdan beri görmediğimiz o eski salıncağa doğru koştuk. | Open Subtitles | فجأة بدأنا نضحك وجرينا نحو الأرجوحة القديمة التي لم نرها منذ كنا أطفالا |
Bize yakın olanları derhal ayırıp daha önce görmediğimiz bir yabancı ile aramızdaki farkı derhal belirleriz. | Open Subtitles | لذلك، من المرجح ان نميل لمُساعدة اولئك الأقرب إلينا. وبالنسبة للغرباء الكاملينِ الذين لم نراهم أبداً، |
Ve tüm bu düzenlemeler olurken bizim görmediğimiz; | Open Subtitles | وإعادة تشكيل السياسة العامة. والذي لا نراه هو كل ما يحدث من إعادة التشكيل؛ |
Şuan havada daha önce görmediğimiz bir anormal davranış biçimini görmekteyiz. | Open Subtitles | لقد بدأنا نرى ذلك السلوك المناخي الشاذ في كافة أرجاء العالم بشكل لم نكن نراه في السابق |
Tamam ama sana söylüyorum içimden bir ses burada görmediğimiz bir şey olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حسناً أؤكد لك إن حدسي يقول يوجد شيء هنا لا نراه |
Uzak sonlu ya da sonsuz olabilir, ama evren hızlandığı iin bizim görmediğimiz ve ileride de asla göremeyeceğimiz kısımlar var. | TED | الفضاء قد يكون محدوداً أو غير محدود، و لكن لأن الكون يتسارع، هنالك أجزاء منه لا نستطيع رؤيتها و لن نراها أبداً. |
Biliyorsunuz, özünde, hepimiz görmediğimiz şeylere inanmak zorundayız. | TED | تعلمون في النهاية ، إننا نؤمن بأشياء لم نراها من قبل. |
Çocuk cinsel istismarına dair önceden görmediğimiz yüzlerce parça daha. | TED | مئات أخرى من القطع الخاصة بمواد الإساءة الجنسية للأطفال لم نعد نراها. |
Daha önce hiç görmediğimiz bir şey ile allak bullak olmaya can atıyoruz. | TED | كنا بحاجة لأن نشعر بالحيرة التامة أمام شيء جديد لم نره من قبل. |
Snowden'ın henüz görmediğimiz bir kısmı olabileceğini düşünüyor musun? | TED | هل تعتقد أن من الممكن أن هناك جزءاً من سنودن لم نره حتى اللحظة؟ |
Hiç görmediğimiz kadar hayalet var. Ve Dünya'nın her yerinde böyle. | Open Subtitles | هناك أشباح بعدد أكبر مما رأيناه من قبل وهذا يحدث في كافة أنحاء العالم |
Bir rasathane olarak inşa edilen bu makine daha önce hiç görmediğimiz derecede şiddetli galaktik olaylara tanıklık etmemizi sağlayacak. | Open Subtitles | بُنيت هذه الآلة كمرصد, فرصة لنكون شهوداً على أحداث مجريّة عنيفة, أكثر إدهاشاً من أيّ شيء رأيناه قبلاً. |
Daha önce görmediğimiz örüntüleri bulmak için, bütün bu verileri toplayıp biraraya koyduğumuzda neler olduğunu bir düşünün. | TED | أعتقد أن ما يحدث عندما نقوم بجمع كل تلك البيانات ويمكننا أن نضعها معًا من أجل إيجاد أنماط لم نرها من قبل. |
Bunun hakıındaki en kayde değer şey ise bize yeni bilgileri anlamak için yeni bir yol vermesi ki bunlar daha önce görmediğimiz şeyler. | TED | لكن الأمر المذهل في كل هذا هو أنه يقدم لنا طريقة جديدة تماما لفهم معلومات جديدة، وأمور لم نرها من قبل. |
Biz de hiç görmediğimiz büyükannemizle büyükbabamızı görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | سوف نزور أجدادنا التي لم نراهم أبدا |
Bu daha önce hiç görmediğimiz bir Brezilya milli takımı.. | Open Subtitles | و الفريق البرازيلي كما لم نشاهده من قبل |
Tek bir şişe alkol görmediğimiz halde burası aşırı canlı. | Open Subtitles | هذا المكان جميل جدًا بما أننا لم نرَ قنينة كحول واحدة. |
Daha önce görmediğimiz düzeyde eşitsiz bir zenginlik ve işsizliğe tanık olurduk gibi görünüyor. | TED | يبدو أننا سنشهد على الأرجح مستوى من تفاوت الثروات والبطالة الذي لم نشهده أبداً من قبل |
Siviller bu güne kadar hiç görmediğimiz ölçekte huzursuzluk çıkartacak. | Open Subtitles | سترين إعصار مدنياً لم نرى مثله أبداً |
Bir düş gördüm kardinal, kuzeyden büyük bir ordu daha önce hiç görmediğimiz savaş toplarıyla birlikte ateş açıp, yıkım yapıyorlardı. | Open Subtitles | رأيت رؤية يا كاردينال عن جيش عظيم من الشمال مع مدافع لم نرى مثلها |
Daha önce görmediğimiz bir arayüz kullanıyorlar. | Open Subtitles | واجهة من نمطٍ لم نرَه من قبل |
Geçici lobda daha önce hiç görmediğimiz bir aktivite var. | Open Subtitles | هناك نشاط في شحمة الأذن الدنيوية... نحن توا ما رأينا. |
Yıllardır görmediğimiz akrabalarımız, davet ediliyor. | Open Subtitles | إنكم تدعون الأقرباء الذين لم نرهم منذ سنوات |