Eğer Day-Day geri gelirse, onu görmek istediğimi söyleyin... çünkü bebek bakım dersleri Çarşamba günü başlıyor. | Open Subtitles | إذا رجع داي داي قل له أني أريد رؤيته لأن جلسات الحضانه للطفل تبدأ يوم الأربعاء |
Senin göstermek istediğini değil, kendi görmek istediğimi görmek için. | Open Subtitles | لكى اري ما أريد رؤيته و ليس ما تريدنى أن اراه |
- Bu doğru. Ona, oradaki tüm striptizcileri görmek istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | و لقد قلت له أننى أريد رؤية جميع راقصات التعرى فى الملهى |
McQueen'e Belgrat'tan gönderdiği telgrafı görmek istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | و أبلغ مستر ماكوين أننى أريد أن أرى نص البرقيه التى أرسلها من بلغراد |
Bir tek seni görmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي قلته هو أني أريد رؤيتك |
Bayan Danvers'a derhâl onu görmek istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | أخبر السيدة "دينفيرز" أننى أريد رؤيتها حالاً |
Mike, Voodoo'yu ağırlık odasından çıkar. - Onu görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخرج " فودو " من غرفة اللياقة أخبره أني أريد مقابلته |
Ona gazetede gördüğümden beri, ...burayı görmek istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرته أنني لطالما أردت رؤية واحد بما أنني أقرأ عنهم في الصحف |
Charles'a, işi bittiğinde onu görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبر تشارلز أني أريد رؤيته عندما ينتهي من هذا |
Charles'a, işi bittiğinde onu görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبر تشارلز أني أريد رؤيته عندما ينتهي من هذا |
Belki de sadece görmek istediğimi görüyorumdur, bilmiyorum. | Open Subtitles | أو ربّما أرى ما أريد رؤيته و حسب. لا أعلم. |
Evet, evet Neilsen ailesinden biri olduğumu öğrenince evime geldi, TV'de ne görmek istediğimi sordu. | Open Subtitles | نعم, لقد أتى إلى منزلي عندما عَرِفَ أنّي من عائلة نيلسون, وسألني ما أريد رؤيته |
Sen böyle davranınca birden abimi görmek istediğimi hissettim. | Open Subtitles | بما أنكِ تتظاهرين هكذا الآن أشعر أنني أريد رؤية أخي |
Bayan Hart'a hastayı yarım saat sonra ofisimde görmek istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | أخبرى الآنسة " هارت " أننى أريد رؤية المريضة فى مكتبى بعد نصف ساعة |
Ona sadece, sevgili kızım Lettice'i görmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أني أريد رؤية ابنتي الحبيبة "ليتيس" |
Ama onu Florence'dan daha fazla görmek istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | لكني عرفت أني أريد أن أرى الكثير من فلورنس |
Ben de doktor raporunu görmek istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | وأنا أخبرتك بأنّني أريد أن أرى التّقرير الطبّي |
Sana davranışlarında hemen değişiklik görmek istediğimi söylüyorum! | Open Subtitles | أنا أخبرك الآن .. أريد أن أرى تَغيراً في سلوكك |
Bir tek seni görmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي قلته هو أني أريد رؤيتك |
Çünkü seni görmek istediğimi sana söylememiştim. | Open Subtitles | لأني لم أخبرك إني أريد رؤيتك |
Bayan Danvers'a derhâl onu görmek istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | أخبر السيدة "دينفيرز" أننى أريد رؤيتها حالاً |
Şimdi, ona telefon et... ve onu yarın evde görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | و أخبرها أننى أريد رؤيتها غدا فى المنزل |
Ah-chuan git, patronuna, onu görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | (آهتشوان) اذهب وقل لرئيسك أنني أريد مقابلته |
Neden cesedini görmek istediğimi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين لماذا أردت رؤية جثتها؟ |
Kardeşinize onu görmek istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | اخبر أختك أنني أتشوق لرؤيتها |
Lütfen ona, onu görmek istediğimi söyler misiniz? | Open Subtitles | من فضلك أخبرها أنني أود رؤيتها |